Susmayın.Bu şehre tarihinin en büyük zararını veren kimler ise, bunları deşifre edin ki,bu kent kimin ne olduğunu bilsin.İki yüzlülükle, bu şehri kandırmaya çalışanları kentde yaşayan herkesin bilme,tanıma hakkı vardır,insanların bu hakkını gasp etmeyin.
Haksızlık karşısında susulmaz. O zaman konuşun,korkmayın.
Bu korkunuz kimden ve neden …
Yaklaşık 11 ay önce Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Karaman mitingi esnasında, ezanlar susturuldu.
Susan ezanlara nazire yaparcasına, kent bir suskunluğa büründü.Ezan geç okununca, cenazeler tabutlarında beklemek zorunda kaldı.Bu basit bir olay değil.Soruşturma açıldı ama aradan geçen 11 aya rağmen, hala faili bulunamadı. Nasıl bir adalet.Geç gelen adalet zaten adalet olmaz ama benim korkum,bu suçu işleyen ebediyen gizli kalacak.
Kim bu gizli güç.Hem de hükümetin,iktidarın,bakanların,milletvekillerinin üzerinde olan kişi.
Herkese korku salan bir gizli güç.,
Kimse cesaret edemiyor,olayın sorumlusunu açıklamaya. Aslında herkes biliyor,talimatın kimden geldiğini,ama konuşamıyor.
İlhan İrem’in nostalji şarkısı aklıma geldi.”Konuşamıyorum,konuşamıyorum”
Konunu muhatabı il müftüsü ,talimatı kimden aldığını bilmez mi ?
Bal gibi biliyor ama konuşamıyor.Devlet memuruyum diye beklide,zarar görürüm diye.
Ama bir din adamı haksızlık karşısında konuşamıyor,susuyorsa o zaman bir durmak gerekir..
X X X
Karaman’da yaşanan igrenç çirkin çocuk istismarı olayında da yine suskunluk hakim. Tamam olay hukukda.Biz cani’nin yaptıklarının cezasız kalmayacağına inancımız tam,ama bu verilecek 300-500 yıllık ceza ile, vicdanların paklanacağına da inanmıyoruz. Ortada büyük bir enkaz var. Canlı bombayı bu şehirde patlattılar ama onu patlatırken, hendekler teröristler.O hendekleri kimnasıl açtı,bombaları orayı nasıl yerleştirdi, canlı bomba bu şehre nasıl geldi, o okula nasıl verildi.Her halde kendiliğinden olmamıştır,olmasıda mümkün değildir. O okul puanı en yüksek okul ve orada görev yapmak için yıllardır bekleyenler var.Peki bu cani oraya pat diye nasıl gidiyor.İşte mesele burada.
Onu oraya kim verdirdiyse , oradan yola çıkılarak,terör örgütünün başı bulunur.
Benim endişem, sapığın bağlantılarını kimse dillendirmiyor,kimse üstüne gitmiyor.Konu caninin bağlantıları odlumu, tıpkı ezan rezaletinde olduğu gibi, diller susuyor,ağızlar mühürleniyor.
Yoksa,bunların bir bağlantısı mı var ?
Yarınımızın teminatı o çocuklarımızın ,ailelerin geleceği karardı.Bunlara rağmen susacakmısınız, bağlantılarını ortaya çıkarmayacakmısınız?
Susarsanız, vicdanınız size rahat bırakacağını mı zannediyorsunuz.
Sustukça, iddialar dozunu artırıyor.
Olay meydana çıktığı anda, hukuka müdahele etmek ve şüphelinin tutuksuz yargılanması için adımlar atıldığı iddialarına inanmak bile istemiyoruz,çünkü bu olayda herkesin taktirini kazanan ,tam bir hukuk adamı gibi davranan Başsavcımız ile olayın savcısını bir kez daha tebrik ediyorum.Böyle bir şey var ise, acaba bu haysiyetsizler kim?
Önce ezan ,ardından sapık.
İki olmaya takıntılıyım,acaba diyorum bu yanlışları yapan ve kendilerini her şeyin üzerinde gören bu anlayış,devlet içinde bir güç mü ?
Suskunluk artınca benimde endişelerim artıyor.Böyle bir olayda korkulmaz,susulmaz.
Taktiklerine bakıyorum, devletin içine sızmalarına bakıyorum, FETÖ terör örgütünü görüyorum.
Bunlar yoksa,eski FETO’cu ,ismini ne koyarsan koyun yeni Türkiye Cumhuriyeti düşmanları mı!
Karaman’daki bu kirli elleri ben galiba biliyorum,herkes de biliyor,devletimiz en iyisini biliyor ama,korkudan olsa gerek kimse söyleyemiyor.Aslında ‘bakmak için değil’,’Görmek için bakılsa’, her şey o kadar net ki.
.Resimler, fotoğraflar, abi ayakları, köşe, bucak açanlar…