FETÖ’cü vatan hainleri buharlaşıp, uçmadı. Onlar, hala aramızdalar ve Pensilvanya’dan gelen talimatları kapalı kapılar ardında yerine getirmekle meşguller. Bunların hepsi haşhaşi, yani o kaleden kendisini atanlardan. Bunlar Türkiye Cumhuriyetinin düşmanı ve bu düşmanlıklarına bir de kuyruk acıları eklendi ki, intikam hırsıyla dolular. Ama ne garip ki, bu hainler daha önce kaleme aldığım gibi ‘Ellerinde bayrak, ceplerinde bayrak, gönüllerinde hainlikle’ hala sızma peşindeler, hala devletimizi yıkma rüyasından uyanamamışlar.
Daha düne kadar FETÖ denilen şerefsize kucak açanlara bakıyorum, ülke sevdalılarından daha fazla FETÖ’ye küfrediyor, ama göstermelik. Tıpkı Karadeniz’de cenaze olduğu zaman para ile tutulan ağlayıcılar gibi. Paralı ağlayanlar, merhumun kim olduğunu bilmeden en yüksek sesle en çok gürültüyü, onlar çıkarır, dövünür, çünkü onlar para için yapar bu ağlama işini. FETÖ’cularda hainlik için yaratılmış, pisliklerdir.
Bu şereften yoksun FETO’cular, devletin içine sızmış, ama kendini gizlemeyi başarmış o…çocukları sayesinde hala utanmadan, maskeleri ile bizlerin yanında. Buharlaşıp uçmaları mümkün olmadığı ve şerefsiz kanı bozukların, kanlarını değiştiremeyeceğine göre içimizdeler.
Garip olan ise, bu şereften yoksunların hala destekçilerinin bulunması. Bakıyorum, herkesten daha iyi iş yapıyorlar, hala sözleri geçiyor, yakınlarını devlet işine yerleştiriyorlar. Başrolü hiç bırakmıyorlar, FETÖ’nun sümüklü mendilini cebinde taşıyanlar.
Dünya’nın en büyük ihanetini yaşadık ülke olarak. Tüm kainat Türk milletinin onurlu direnişine şahitlik etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli üniformasını üzerine geçirmiş Fetullahçı Terör Örgütü mensupları, hem örgütsel çıkarları hem de uşaklığını yaptıkları Amerika Birleşik Devletleri’nin amaçları doğrultusunda demokrasiyi askıya alıp ülkenin “anahtarlarını” satacaklardı, ellerinde patladı.
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 6 yıl geçti ve FETÖ’cülerin bugün yaptıklarını, yazdıklarını, yalanlarını, bitmez tükenmez, ihanet girişimleri karşısında, biz ne unutalım, ne de unutturalım bu şerefsizleri.
İhanetten asla vazgeçmeyen bu onun bunun çocukları hala operasyon peşinde, ismi fark etmeden siyasi partilerde, STK’larda, medya’da her yerde varlar. Kimse bana, bunlar pişman oldu, affetmek gerek falan diye bir şeyden bahsedemez, affedersek yarın bu ülkenin temel taşları ile yine oynayacaklardır. Bunları imkan olsa, damgalayarak piyasa çıkarmalı ki, maskeleri düşsün kimin ne olduğunu herkes bilsin.
Milyon liralık mallarını FETÖ’ya bağışlayan, çalıştırdığı kişiye 100 liralık zammı çok görüp milyon dolarları eli titremeden FETÖ’ye verenler her halde masum olamaz. Onların himmet adı altında verdikleri, topladıkları paralar 6 yıl önce Türk milletine, askerime-polisime kurşun, bomba olarak geri dönmedi. Şimdi, aramızda bunları yapanlar masum rolüyle geziyor. En büyük hain bunlar aslında. Hainden, şerefsizden, kanı bozuktan mağdur çıkmaz, çıksa çıksa şerefsiz çıkar.
Dikkatli olmalıyız. Su uyur bu şerefsizler uyumaz. Verdikleri, arsalar, malların, paralar ile 251 şehidin kanları ellerine, yüzlerine bulaşan içimizdeki buharlaşmayan FETÖ’cularla kim iş yapar, işbirliğine girerse onlar da bu şerefsizler kadar şerefsizdir. Bu hainleri temizleyemedik, bu anlayış ile temizleyemeyeceğiz de ama bunlarda Türk milleti karşısında hep hayal kırıklığı yaşayacaktır. Yüzümüze, ölürüm de ben FETÖ’den vazgeçmem’ diyenlere kucak açanları lanetliyorum. Şehitlere ihanet etmeyelim.
Hüseyin OĞUZ