Gazetecilik etiği ve prensipleri ile haber yapmak.
Bunu ancak gazeteci olanlar yapar, gazeteci olanlar etik nedir, prensip nedir bilir ama kendisini gazeteci görme gafletine düşenler de bunu aramak yanlış olur. Devletin tanımadığı, kart bile vermediği kişi gazeteciyim diye gezerse bir yere toslar. Şöyle ki; İstanbul’da, Ankara’da, Konya’da hatta Karaman’da bile gazeteci kimliği olmadığı için stada giremeyenler hala gazeteciyim diye ısrarcı olması abesle iştigal değil de nedir?
Ehliyetsiz trafiğe çıkan her kişi şoför değildir, trafik kontrolünde cezayı yer.
Diplomasız doktor hasta tedavi etmeye kalkarsa, yargılanır. Diş hekimliği fakültesinden diploması almayan diş tedavisi yapmaya kalkarsa, karşısında kolluk güçlerini bulur.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında kaydı bulunmayan, gazetecinin diplomasız doktor ehliyetsiz şoförden farkı yoktur. Gazeteciyim diye kendini, çevresinde birkaç kişiyi kandırır ama öyle bir an gelir ki; ehliyetsiz olduğu için kaza yapar, bedelini öder. Aracına, tabelacıda l metreye 1 metre yaptırdığı KÜÇÜK Basın tabelası ile gazeteci olunmuyor.
Fotokopicide basın kimliği bastırıp, basın kartım var demekle gazeteci olunmuyor.
Basın kartını ve basın araç trafik belgesini Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanlığı veriyor.
Bu resmen sahteciliğe giriyor ve buradan da Emniyet güçlerimize ihbarda bulunuyorum.
Kendisinin etkili gazeteci olduğuna inandırmış sözde bu gazeteciler haber yapıyor. O kadar etkililer ki; NTV, CNN halt etmiş. Haberin yayınlanmasının hemen akabinde kurumsallaşan firmanın gözü korkmuş olacak ki; ‘Dağın fare doğurmasına izin vermiyor’ ve firma habere göre hareket ederek, gerekli güncellemeyi yapıyor.
Bunlar rüya alemindeler. Hala sanki 15 Temmuz kalkışması gerçekleşmiş, kendilerini devlet içinde büyük bir güç olarak görmeye devam ediyor.
Mehmet Ali Han ve Süleyman Han
Seversiniz, sevmezsiniz ancak Karaman’a yaptıkları hizmeti katkıyı kimse inkar edemez.
Almanya’dan kalktılar geldiler. Karaman için görevde kaldığı süreç içerisinde 3 milyon Euro’nun üzerinden bir harcama yaptı. Başkanlığı alan Süleyman Han bu yıl takımı kurdu, yüklü miktarda Euro harcadı ve harcamaya da devam ediyor.
Mehmet Ali Han bu şehre heyecan getirdi, başarı getirdi, yeni bir ruh getirdi, Karaman’ın ismini her platformda duyurdu.
Gazete olarak yapılan bu fedakarlıklara şahitlik etmemiz nedeniyle Han kardeşlere ‘Babayiğit’ dedik. Çünkü onlar gerçekten ‘Ateşten Gömlek’ giyerken tereddüt etmediler. Amatör yolculuğa hazırlanan bir takımı o yıl kümede bıraktı. Ertesi yıl ise şampiyon yaparak TFF 2. Lige taşıdılar.
Başarıyı kucaklayan Mehmet Ali Han’a ‘İmparator’ dedik. Demeye de devam edeceğiz. Milyon Euro’lardan bahsediyoruz. şaka değil. Mehmet Ali Han parasını Karaman FK adına harcadı, cömertlik yaptı. Mehmet Ali Han, Almanya’da başarısını kabul ettirmiş takdir gören bir iş adamı. İmparator yok arsa peşinde imiş, hazine arsalarına konacakmış. M. Ali Han bu başarıyı zekası ile çalışmasını birleştirerek elde etmiş bir kişilik. Karaman FK’ya harcadığı milyon Euro’lara bu şehirden her halde istediği arsayı, istediği gayrimenkulü rahatlıkla alırdı. İmparatorun ne Belediye’nin, ne kamunun tahsis edeceği arsaya ihtiyacı olmadığını ve bunlara minnet edeceğine çocukları bile inandıramazsınız.
Babayiğit ve İmparator söylemleri bize ait ve bu bazı çevrelerce neden rahatsızlık yaratıyor anlamak çok mümkün değil. Yarın birileri çıksın bu şehir adına kesenin ağzını açsın milyon Euro’lar harcasın, onlara da söylemlerimiz farklı olmaz. Onlara da babayiğit deriz, İmparator deriz.
İmparator Mehmet Ali Han, bu paraları Karaman için harcadı. Birileri gibi milyonlarca değerindeki arsasını FETÖ denilen terör örgütüne eli kanlı katile bağışlamadı.
FETÖ terör örgütüne elaman yetiştirmek adına okul adı altında çocukların beyinlerini yıkayarak, devlet düşmanı yetişmesinin yollarını açanların, acaba Karaman adına yaptıkları tek kuruşluk katkı var mıdır? 15 Temmuz hain kalkışmayı gerçekleştirebilselerdi o milyonlar eden o arsayı bağışlayanlar, FETÖ’nun babayiğidi, terör örgütünün İmparatoru olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Bu ülkeyi düşmanlıkları nedeniyle bizim vatanımıza, bayrağımıza, toprağımıza göz diken hainler, kuruş almadan verdikleri arsanın karşılığını nasıl alacaklardı onu da Allah bilir.
15 Temmuz öncesi ve sonrasında çocuklarını FETÖ denilen katilin okulunda eğitim aldıranlar, akılları paradan başka şeye çalışmayanlar, gazetemizin finanse edildiği iftira ve yalanı atanlara biz kimsenin değil Karaman’ın sözcüsü olduğumuzu hatırlatmak isteriz. Biz bu şehrin sözcüsüyüz, FETÖ’nün değil. Sizler haşhaşilik yaparken bizim duruşumuzun ne olduğu kimse bilmese de biz biliyoruz.
15 Temmuz’dan sonra ceza almayanlar, vicdanlarda mahkum olup vicdanen adaletin pençesinden kurtulması mümkün değildir. Şehitlerimizin kanı elinizde, suratınıza yapıştı. Sizin o kuruş almadan bağışladığınız arsanın paraları, Gölbaşında 43 Özel Harekatçımızı şehit eden bombaların parasını olmadığını söyleyebilir misiniz?
Kimin, kiminle iş tuttuğunu her kes biliyor, bundan kuşkunuz olmasın. En iyi de devletimiz biliyor.
Babayiğitler gelmeden Gazete Anadolu çıkıyordu, bundan sonra da çıkmaya devam edecek. Kimsenin finansına ihtiyacımız yok, devletimiz sağ olsun. Gazetemiz ve internet sitemiz Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından kabul görmüş ve her ikisi de resmi ilan hakkını elde etmiştir. Bünyemizde 10 kişi sigortalı olarak çalışmakta ve biz sağladığımız istihdam ile mutlu oluyoruz. Çalışıyoruz ve Rabbim rızkımızı veriyor çok şükür.
Şantaj, tehdit ve yanlı haber ile ahlak dışı para peşinde değiliz.
Son olarak; İmparator ve Karaman FK ile ilgili olarak son çıkan haberlerin ardından, Mehmet Ali Han’ı arayıp “Üç-beş kuruş gönder, ben bu haber yapanları susturayım” diyen oldu mu, olmadı mı?
Ben biliyorum oldu ve bunu yapan kişi haber yapan diğer arkadaşları da ne hale düşürdüğünün acaba farkında mı?
Bu çirkin girişime ve ahlaksız teklife kimse sahip çıkmaz ama teknolojinin gözü kör olsun her şeyi kayıt altına alıyor.