Karaman’ın gururu olan Erol Şimşek’de tıpkı soyadının anlamı gibi Karaman adına enerji kaynağı, umut olmaya devam etmesi son derece sevindiricidir. Karaman’ın bugünkü hak etmediği değil, hak ettiği yerde olması gerektiğini haykıran bir Şimşek ailesi var. Sorumluluğunu bilen, bu şehrin dinamiklerinin ne olduğunu iyi kavrayan ve bunu Türkiye’ye, Avrupa’ya hatta tüm Dünya’ya ezberletmeye, ezberleri bozarak yapan bir Erol Şimşek. İhracat rakamlarını alt-üst eden bir Karaman’lı müteşebbis..Garcia’ya mektubu hatırladım. Herkesin ezberlemesi, bilmesi gereken mektubu. Garcia’ya mektubu götürecek kişilere ihtiyacı var, benim ülkemin, yaşamaktan büyük keyf aldığım Karaman’ın
“Garcia’ya Mektup”
ABD ile İspanya arasındaki savaş sürerken, ABD Başkanı, çok acele olarak Küba’daki isyancıların önderi General Garcia’ya bir haber göndermek istedi. Garcia’nın nerede olduğu, hangi dağlarda gizlendiği bilinmiyordu. Kendisine posta veya telgraf yoluyla ulaşmak imkânsızdı.
ABD Başkanının ona, ne denli acele haber gönderip yardım istediğini bilenler, Garcia’ya bu haberin ancak bir mektupla elden ulaştırılacağını söylediler. Başkanın çaresiz bakışları arasında yanıt çevresindeki subaylardan birinden geldi;
“Benim birliğimde Rowan adlı bir çavuş vardır. Kimsenin nerede olduğunu bilmediği Garcia’yı o bulabilir, bu mektubu ona ulaştıra bilir.” Dedi.
Bu yanıta Başkanın aklı pek yatmamış olsa da, yapılacak bir şey de yoktu. Rowan çağrıldı, kendisine Garcia’ya gönderilecek mektup uzatıldı ve... “ Bunu, ,Garcia’ya teslim edeceksin.” Denildi.
Rowan, yola çıktıktan tam dört gün sonra, gecenin karanlığından yararlanarak üstü açık bir kayıkla Küba sahiline vardı. Küba’nın sık, el değmemiş ormanlarına dalıp, gözden kaybolduktan üç hafta sonra, adanın öteki yakasında ortaya çıktı. Ülkesinin düşmanı bir ülkeyi, bir uçtan diğer uca yürüyerek geçti ve Garcia’ya mektubu teslim etti.
Burada size Rowan’ın Garcia’ya mektubu götürmek için ne zorluklar geçirdiğini anlatacak değilim. Onun, ne denli kahraman bir asker olduğunu da anlatacak değilim. Yalnızca bir noktayı, hem de çok gereksinim duyduğumuz bir noktayı, iyice belirtmek için yazıyorum size tüm bunları.
ABD Başkanı’nın makam odasındaki olayı, ana çizgileriyle bir kez daha gözden geçirelim;
ABD Başkanı Mckinley, Garcia’ya teslim edilmek üzere Rowan’a bir mektup verdi. Ona yalnızca; “ Bu mektubu Garcia’ya teslim ediniz.” Dedi. Rowan mektubu aldı, göğsüne bağladı, selamını verdi ve odadan çıktı.
Lütfen dikkat ediniz; Rowan, ‘Garcia nerede?’ diye bir soru sormadı. ‘Garcia kimdir?” diye bir soru da sormadı. Yaptığı tek şey, kendisine verilen görevi almak oldu. Zaten kendisinden beklenen, onun da yapması gereken şey buydu.
Rowan, ülkesindeki her okula heykeli dikilecek ve yetişen tüm kuşaklara örnek olarak tanıtılabilecek bir ‘ölümsüz kahraman’dır. Fakat bugünün gençleri onun kahramanlığından çok, başka bir özelliğini örnek almak zorundalar. Rowan’ın örnek alınması gereken özelliği, verilen görevi sadakatle kabullenmek, o görevi yerine getirebilmek için hemen harekete geçmek ve görevi eksiksiz tamamlayabilmek için tüm enerjisini bir noktada toplamak disiplinidir.
Garcia’ya mektup getirecek kişilere gereksinim var. Hem de en kısa sürede, her yerde her zaman.” Medeniyet, bu çeşit insanları bulmak için, yapılan uzun ve endişeli bir araştırmadır. Böyle bir adama ne isterse verilir. Ona her şehir, her kasaba ve her köyde, her daire, her mağaza, her fabrikada ihtiyaç vardır.
Bütün dünya, Garcia’ya mektup götürecek adamı arıyor.
Erol Şimşek, Karaman’dan çıkarıp Şimşek Büsküvi’yi marka yaptı.Marka olmak çok önemlidir, şehrin markası olmak çok daha ayrıcalıktır. Şimşek, Karaman’ın markalarından birisidir.Bununla yetinmeyen, Karaman’ın menfatlerini düşünerek, bu şehre yatırım yapmaktan kaçınmayan bir Erol Şimşek var .Sesimiz kısıldı belki, Karaman hak ettiği yerde değil diye.Turizm’de zenginliklerimize rağmen, neden bunun karşılığını alamıyoruzun hesaplarını yaptık şimdiye kadar.Ama bir gerçek vardır ki; şehirde bir uluslar arası kongre, spor organizesine talip olduğunuz zaman, ilk karşılaştığınız sorular, kentinize uçak var mı ?, otel durumunuz ne ?Kaç tane yıldızlı oteliniz mevcut?Bunlar yoksa, kafadan kaybeden çizilen olursunuz, şimdiye kadar olduğu gibi.
Demosan otel ile başlayan, Grand Karaman ile devam eden anlayış Karaman adına bir şanstı.Grand Karaman ekonomik olarak sıkıntıya düştü, yoğun bakım çadırına girdi.O anda, Erol Şimşek çıktı, Grand Karaman’ı öldürmeden, o yoğun bakım çadırından çekti aldı, hem de eskisinden çok daha sağlıklı olarak. Risk almak sevdadır.Erol Şimşek’e Karaman sevgisi risk aldırdı, büyük bir hizmeti sundu.Şimşek ile Grand Karaman’da tüm anlayış değişmiş, büyük şehirlerin otellerinden daha düzeyli bir hizmet anlayışı gelmiş. Hafta sonları canlı müzik eşliğinde yemek için artık Konya’ya, Mersin’e, Antalya’ya gitmeye gerek kalmayan bir mekan ortaya çıkmış.Hafta sonu Grand Karaman’da idik. Ben şahsen kendimi farklı bir ilde hissettim. Harika bir müzik eşliğinde, damak tadına uygun yemekler eşliğinde, sanayiciler, Avukatlar, Üniversite hocaları ailecek oradaydı.Karaman’da üniversite başta olmak üzere “Karaman’ın sosyal hayatı yok” diye , getiremediğimiz, kişilerin mazeretini de ortadan kaldıran bir Grand Karaman otelimiz var artık.
Sonuç olarak tüm Dünya, Garcia’ya mektup götürecek kişiyi ararken, bizim Erol Şimşek başta olmak üzere o mektubu götürecek çok yürekli insanlarımız, ülke sevdalısı kişilerimizin olduğunu görmekten daha büyük zenginlik ve mutluluktan başka ne olabilir ki !Ama Erol Şimşek gibi ,o mektubu götürmeye talip olan hemşehrilerimizin ortaya çıkması gerek.Başka şehirlere kaçarak, kaçak güreşerek, bu şehri yok sayma anlayışı, artık son günlerini yaşıyor çünkü.Karaman adına teşekkürler Şimşek ailesi..