Antalya’da kısa sürede o kadar büyük işlere imza attın ki, o turizm cenneti seninle nefes aldı.Havaalanından ,Konyaaltı’na senden önce 1 saat 15 dakikada ulaşılıyordu,senden sonra ise bu süreç 7-8 dakikaya iniverdi.
Sonra Mersin dediler. Mersin tıpkı Karaman gibi hiç görmediği yatırımları, tarihindeki kadar projeleri seninle gördü. Akdeniz’de gönüllerde taht kuran bir Lütfi Elvan ile şahsen ben hep gururlandım, öyle ülke sevdalısı,hizmet aşkı ile yanan, uykusundaki düşlerinde bile hizmeti düşünen bir devlet adamını tanımak büyük bir şanstır.
‘Adam Gibi Adam’ tanımak, hele bu ortamda ,her şeyin sahte,çakma olduğu bir dönemde..
Karaman olarak biz senin kıymetini bilmedik,bilemedik.
Aslında gördüklerimizi anlayabilsek, seni başımızın üstünde tutmamız gerekir. Şimdi, Mut’a, Silifke’ye, Erdemli’ye, Mersin’e,Anamur’a bakıyorum, onlar bizden çok daha iyi biliyorlar senin kadir kıymetini, yapılanlara şahit oldukça.
Bizde Karaman’da çok şeye şahit olduk ama,seni Karaman’dan koparırlarken sesi çıkması gerekenler,sessizliği tercih etti. Sanki ,Karaman’dan gitmeni,uzaklaşmanı istediler.
Şimdi bunlar kına yaksınlar, hemde bolca..
Ne hayallerimiz vardı Karaman adına. Hızlı trenimiz 1 yıl önce hizmet vermeye başlayacaktı.
Çevre yolumuz tamamlanmış olacaktı.
Çeşmelerimizden tatlı su akacaktı.
Karaman havaalanının inşaatına başlanacaktı.
Gar binamız,lojistik merkezimiz,daha neler neler kazanacaktık kent olarak.
Hayallerin vardı. Konya-Karaman-Mersin arasındaki 2.Marmara bölgesinin adımları atılmış olacak ve şehir olarak hızla yükselmeye,değer kazanmaya devam edecektik.
Sensiz olmuyor Bakanım,olmuyor..
Kim ne derse desin, olmuyor.
Senin Karaman sevdandan zerre kadar şüphemiz yok, ama biliyor ve görüyorum ki,seni kırdılar,kırıldın.
Başbakan Yardımcılığını üstlendin, Karaman’a gelmedin.
Kalkınma Bakanlığında başarı hikayesi yazmaya devam ediyorsun,yine Karaman’a gelmedin.
Biliyorum ki; Karaman senin burnunda tütüyor, ama kendini belkide frenliyorsun.
Haklısında..Sana yapılan haksızlıklar,iftiralar ve arkandan çevrilen dolapları biliyorsun.
Bir avuç çapulcu, sende mümkün olmayan açık peşindeler.Bulamayınca ne oluyor,yalanlar ,iftiralar devreye giriyor, nerde yanlış bir iş var, hemen ismini kullanıyorlar.
Sakıncalı isim, ilçe müdürü oluyor,referansının sen olduğunu beyan ediyorlar,Bununlada yetinmeyip, Bakan Elvan’ın ismini zedelemeye devam ediyor, il şube müdürü yapıyorlar,ardından bir sürü sinsice planlar.
Milletvekili olamayanlar, hemen Elvan’ı sorumlu tutuyor.
Bakan Elvan’ın yaptığı güzellikleri gördükleri halde,bildikleri halde görmek istemiyorlar.Eğer ,bir kumpas sonunda olumsuz bir haber çıktığı andan,belli bir grup işini gücünü bırakıp, Karaman’da kapı,kapı dolaşıp, yalancılarla işbirliğine soyunuyor.Dönemin CHP PM Üyesi çıkıyor,’ yolsuzluk Elvan’ı kanına işlemez,şırıngayla enjekte etseniz bile Elvan’ın vücudu bunu kabul etmez’ açıklaması yaparken, içeride kazan kaynıyor.Elvan;Karaman’ın iç işlerine müdahil olmuyor,karışmıyor,ve diyor ki, orada iki tane milletvekilimiz var, onların işine biz karışamayız’.
Elvan’ın kadrosu bu ülkeye,bu kente en iyi hizmeti verendir. Birisi çıkıyor, Elvan ile hesaplaşmaya çalışıyor ve Elvan’ın kadrolarını tasfiyeye başladığını ilan ediyor.Bu hain anlayışın altında ,Elvan düşmanlığı yatıyor. Herkes cürmuna bir bakacak,siz kimsiniz, Lütfi Elvan kim ?İşin garip tarafı ,konu Lütfi Elvan olunca, çoğunluğu Elvan sayesinde bir yereler gelmiş insanların,birbirlerine düşman olsa da kol-kola girmeleri…
Taşeli bölgesine bakıyorum; yapılanları görüyorum ve orada her ilçe,her beldeye Lütfi Elvan’ın heykelinin dikilmesi gerekiyor.
Karaman’a bakıyorum, biz ne yapsak az diye düşünüyorum.
Bu kadar olumsuzluğa rağmen ,bizi bırakamazsın Bakanım.Biliyorum ki, her hücrende bu şehrin toprakları var,kokusu bedenine sinmiş durumda.
Bizleri her ne sebepden olursa olsun, ihmal etmeni kabullenmek mümkün değil.Sizler bu şehrin,bu bölgenin ve buradaki insanların bir şansısınız.
Gel, Karaman’ı eski günlerdeki gibi kucakla ve bağrına bas. Bizim sana, First Lady Zeliha Elvan ve ekibine ihtiyacımız var.
Ayıp değil ya, sensiz yapamıyoruz ve sensiz olamayacağımızı biliyoruz.