Karamanoğlu Mehmetbey O Fermanını 735 yıl yayınlamış, yayınlarken de emanet ederek bizlere bırakmış. Bunun muhafazlığını yapmak, bir zahmet herhalde bize düşüyor. Sadece o ferman değil tabi, Türkçe'yi taçlandıran. Dil bayramı etkinlikleri.Yıllardır hep aynı teraniler okunur, çoğunluk Dil bayramı etkinlikleri, kutlamalarından memnun olmaz.Bazılarının haklı sebepleri olabilir, birileri de muhalefet yapmak, nemalanamadığı için "çamur at,,izi kalsın" uygular.Yanlışlar olmuyor mu , elbette oluyor. Aşağıda bu yanlışlarda "başrol" oynayanlar var ki, bunlarda aslında deşifre oldular ama nasıl hala o için tam içindeler onu anlamak mümkün değil.
Bu yıl dil bayramı etkinliklerini tamamladık. Kim ne derse desin, bu yıl Dil bayramı görmememiz gerekenleri bir kenara bırakıp, hedefine, amacına ulaştığına şahit oldum. Bu konu üzerinde hassasiyet gösteren bir Vali var ki, işte O öyle bir Vali. Dil bayramı için Türkçe treni Ankara garından uğurlanırken, o trene adımını attı, taki Karaman'a gelene dek, trenin içindeydi. Bir Türkçe treninin içinde Vali var ise, Belediye Başkanı Var ise, komitenin başkanı İl Özel İdaresi Genel sekreteri var ise, hem ciddiyetden uzaklaşmaz, hem de gidilen illerde en üst düzeyde karşılanır, Türkçe orada daha iyi anlatır. Nitekim'de öyle oldu, Kırıkkale'de, Kayseri'de Türkçe treni en üst düzeyde karşılandı, ilgi-alaka gösterildi, anlatmak istediğimizi biz daha iyi anlattık, yani kendimizi.
Vali Süleyman Kahraman perşembe sabahı trene bindi, cuma akşamı bindiği trenden Karaman'da indi. Seyahat esnasında 75 üniversiteden trende olan 250 öğrenci ile sohbet etti, yarınlarda ülkeyi teslim edeceğimiz gençlere Devletin sıcak yüzünü gösterdi ki, o gençler cuma akşamı Aktekke meydanında "En Büyük Vali, Kahraman Vali"diye bağırarak, duygularını anlatmaya çalıştılar. Bayram'da beni en çok mutlu eden ise ,dün "Yunus Emre Hoşgörü sofrasının" açılması ve orada kapının açık olduğunu gösterip, helal lokma ile vatandaşla kucaklaşmaktı. 5 binin üzerinde kişiye hoşgörü sofrasında, Konya pilavı ikram edildi. Yoğurt çorbası, etli pilav, irmik helvası ve bamya çorbası.Vatandaş, karnını doyurmak için kaşık sallarken, Vali Kahraman ile Başkan Uğurlu' adeta mutluluktan havaya uçuyorlardı. Yani , bu bayramın halkın bayramı olduğunu kurdukları sofrada, dağıttıkları helal lokma ile gösterdiler. Ben çok etkilendim hemde, bir konser eksik olsun ama insanımızın karnı tıka-basa doysun, hemde sınırsız şekilde, isteyen istediği kadar yesin, bu açık kapıdan. Bağırıyoruz ya, "Kapımız açıktır girene, Lokmamız helaldir yiyene" diye, işte bu gerçekleşti, bayramında en anlamlı organizesiydi bu., Halkdan kopuk bir şey yapılmayacağı, yapılsa da anlamsız kalacağının göstergesiydi bu.VE Vali Kahraman , sahneyi gördükten sonra, Hoşgörü sofrasını gelenekselleştirecekleri müjdesini verdi.
Öyle bir Vali diye yazıma başladım. Kahraman'dan başka öyle bir Vali var ise bulun, Türkçe'yi temsilen o trende inmeden yolculuk yapan. Öyle bir Vali var ise beri gelsin, Hoşgörü sofrasında 5 bin kişinin karnı doyunca, mutluluktan ayakları yerden kesilen. Karaman ile yatan, Karaman ile kalkan, kurdun-kuşun,dağın-taşın Valisi olabilen. Her zaman Hazreti Ömer adaletini uygulayan, çaresizlerin yardımına bir Hızır gibi yetişen.Birileri ne zaman gidecek diye hayal alemine dalarken, O Karaman'ın gönlünden, kalbinden hiç ama hiç gitmeyeceğini, burada sürekli olacağını zaten icraatları ile gerçekleştirdi bile...