Atalarımız boşuna söylememiş, haksızlık,yanlışlar, hırsızlık, suistimal.Bunlar haksızlık.”İt izi, At izine karışmış”, gidiyor.Lafa geldiği anda , mangalda kül bırakmayanlar, kul hakkından bahsedenlere bakıyorsun, kul hakkını göz baka, baka, çatır –çatır yiyor ama kılıfına uydurarak.Kılıf tamam, yani minareyi çalıyorlar, kılıfları hazır.
Görmemezlikten gelip, şeytan olmak istemiyoruz.Sonrası malum. Mahkeme salonlarında yargılanıyoruz çünkü, “Arsız hırsızlar” iş başında. Suçlarını ört-bas etmek için çeşitli yollar deniyorlar, sonuçta “hak da, adalet de yerini buluyor ama kayıp zaman cabası.Üç maymunu oynasan sorun yok. Görmedim, duymadım, bilmiyorum..Buda bize uymuyor işte.Bunların her şeyden önce Allah korkusu yok, ama konuşmalarına baktığın anda, Allah’ı, Kuran-ı Kerim-i, namazı, abdesti hiç dillerinden düşürmeyenler de onlardan başkası değil, İbadetin gizlilik gerçeğini ihlal ederek hem de.Devlet den çalıyorlar, kamudan haksız kazanç ediyorlar, sonra da dürüstlük abidesi gibi boy gösteriyorlar. Ben bunlara şaşırmıyorum, toplumda o kadar çok ki; şaşırdığım bunlara o kapıyı açanlar, onların yaptıkları usulsüzlüklere göz yumanlar.
Karaman’da her gün kulağımıza neler çalınıyor neler. Biz biraz üstüne gidince, her şey gün yüzü gibi aşikar olarak karşımıza çıkıyor. Sevdiğim bir laf vardır:”Gizlide gebe kalanın, açıkta doğuracağı”.Bunlar aslında açıkta doğuruyor, görünüyor, kimse üstüne gitmeyince de cesaret geliyor, açıkta doğurmaya devam ediyorlar.İhaleler yapılıyor, kılıfına uyduruluyor, zarflar açılıyor, alacak kişiye göre ihale düzenleniyor. Doğrudan temin işinde ise alınanlar “hak götüre”.Kimseye haber verme yok, iş yaptırılıyor, mal alınıyor sonrasında piyasa dolaşılıyor, üç teklif mektubu boş olarak imzalatılıyor, masa başında doğrudan teklifin rakamları dolduruluyor.Bu yanlışa müsaade eden kişi ve kuruman iyi niyetli olduğunu düşünmek mümkün değil, çünkü hiç kimse böyle bir riske giremez tabi menfaati yoksa !Demek ki, güzel A.Ş oluşturuluveriyor hemen….Kamu, Devlet resmen zarara uğratılıyor.
Daha neler , neler..Çocukları iyi bir niyet için teslim ediyorsun ve bir süre sonra veliler çocuklardaki garipliklerden yola çıkıyor ve son duraklarında ise, çocuklara hap verildiği ve ilaç alışkanlığı yaptırıldığı iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Ne kadar vahim bir durum !Konunun üzerindeyiz ve araştırıyoruz, iddialar doğru ise elimizdeki belgeler ile birlikte tabiî ki deşifre edeceğiz.
Her ne sebep den olursa olsun, ortaya çıkan bir borç kamunun akaryakıt tankından mazotla ödeniyor. Hani eskiden köylere çerçi gelir, gıda maddeleri buğdayla, arpayla, yünle ikiye-birli alınırda, tıpkı onun gibi.
Dilsiz şeytanlara inat, biz dilsiz şeytan olmamak için susmayacağız.Doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz,bu bizim görevimiz.