Karaman'da hüzünlü harman

Karaman’da bu yıl harman zamanı buruk başladı. Kurak geçen kış mevsimi ve haziran ayındaki kavurucu rüzgarlar kıraç arazileri verimsiz hale getirdi. Üretici borçla girdiği sezonu zarar yaparak kapatıyor. 
Karaman ve köyleri her yıl bu zamanlarda harman bereketiyle canlanırdı, çiftçi bir yıllık emeğinin karşılığını almanın mutluluğunu yaşarken, piyasa canlanır, çiftçiye olduğu gibi esnafın da bayramı olarak kabul edilirdi. Ancak bu yıl sessizlik hâkim. Özellikle kıraç ve sulama imkânı olmayan arazilerde verim yok denecek kadar az. Kurak geçen kış ayları, baharda yağmurun yeterince düşmemesi ve Haziran’da etkili olan kavurucu rüzgarlar, toprağın kalan umudunu da süpürdü. 
BAZI TARLALARA BİÇER BİLE GİREMİYOR 
Karaman’da çiftçiler yaşadıkları durumu "içler acısı" olarak nitelendiriyor. Bazı arazilerde ekin o kadar zayıf ki, biçerdöverin girmesi bile ekonomik değil. Tarım emekçileri aylarca süren çabanın, girdilere yapılan harcamaların karşılığını alamadan sezonu kapatmak zorunda kaldı 
Karaman’da kuru tarım yapılan alanların %50 ila %70’ine biçerdöver bile giremiyor. Geriye kalan %30 ila %50’lik alanda ise dekara düşen verim yalnızca 50-100 kilogram arasında. Bu tablo, Karaman’ın kuraklıktan en ağır darbeyi alan illerden biri olduğunu açıkça ortaya koyuyor. 
ÇİFTÇİ: BORÇLA GİRDİK, ZARAR YAZARAK ÇIKIYORUZ 
Birçok üretici bu sezon borçla girdiği hasat döneminden zarar ederek çıkıyor. Gübre, mazot ve tohum gibi temel tarımsal girdilere gelen art arda zamlar, kuraklıkla birleşince çiftçiyi daha da çaresiz bıraktı. Üreticiler, "Girdi maliyetlerimiz çok yüksek. Bu tarladan mahsul alınmaz. Biçer giremiyor. Her şey toprağın altında kaldı" diyerek durumu özetliyor. 
BU SADECE ÇİFTÇİNİN SORUNU DEĞİL 
Uzmanlar, tarımdaki bu sessiz felaketin sadece çiftçiyi değil, toplumun tümünü ilgilendirdiğine dikkat çekiyor. Tarladan sofraya gelen her lokmanın arkasında büyük bir emek olduğuna vurgu yapılarak, bu yılın zararlarının gıda fiyatlarına da yansıyabileceği ifade ediliyor.