Ayhan Uysal
Gazetemize nezaket ziyaretinde bulunan Ayrancı belediye başkanı Yüksel Büyükkarcı, Göreve geldiği günden bu yana ilçedeki değişimden ve Referandum sürecinden bahsetti.
Değişimin ilk adımının ‘Taşra’ ğunu söyleyen Yüksel Büyükkarcı, sohbet havasında geçen ziyaretinde gazetemiz genel yayın yönetmeni Hüseyin Oğuz’un sorularını cevapladı.
Hüseyin Oğuz: Başkanım bir ‘kutuplaşma’ sözü varbazı siyasilerin dilinde, bir ilçe belediye başkanı olarak referandum sürecini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yüksel Büyükkarcı:Devletimiz kalkınmaya yönelik bir takım hedefler belirleyip hayata geçirirken, İnsanlar şehirlerdeki değişimin belirli orandaki kısmını rutin işleyiş olarak görebiliyor ancak, ilçede yapacağınız her yeni yatırım, her yeni çalışma bütün dikkatleri üzerine çekiyor. İlçe halkının ötesinde ilçe dışından ler bile bir değişim ğunu hayretle dile getiriyor. Tıpkı hizmet noktasındaki çalışmalarda ğu gibi Referandum süreci de öncelikle taşradaki halka madde madde anlatılıp katılımcı demokrasiyi tabandan yani en tabandan harekete geçirmek gerekiyor. Çünkü en tabanda yani köyünde, ilçesinde insanlar komşudur, akrabadır veya ahbaptır. Cenazesi, düğünü, hüznü ve neşesi birçok açıdan birdir.
Bu durum şehre, metropole çıktıkça ayrışan, uzaklaşan, kutuplaşan bir hal aldığından konuşmaya ve bir birini dinlememeye hatta tahammülsüzlüğe varabiliyor. Ayrancı halkı elbette farklı siyasi görüşlere sahip ancak, hemşerilerimiz bir birlerini ötelemeden bilakis kucaklayarak görüşlerini karşılıklı paylaşabiliyor. Hatta bu görüş paylaşımlarında esprilerin, gülüşmelerin ve karşılıklı tatlı laf atmaların havalarda uçuştuğunu görebilirsiniz. Ramazan Ayı’nda düzenlediğimiz iftar sofrası bariz bir örnektir. İlçe nüfusumuz 2 bin 300 olmasına karşın 2 bin tabldotun tamamı tükenmişti, ayrımız gayrımız olsa bütün ilçe halkını bir sofrada toplayamazdık. Söylemleri yumuşatarak, halkın her kesimini kucaklayarak ve vatandaşın bilgi edinme hakkı ğu unutulmadan anlatılmalı süreç.
Hüseyin Oğuz:İftar sofrası niz de Ayrancı’daki değişimden de bahsedin, neler yaptınız Ayrancı’ya?
Yüksel Büyükkarcı: İlçemiz gelişmeye açık ama şimdiye gelişmemiş bunu anlayarak başladık çalışmalarımıza. Evvela alt yapı sorununu çözmemiz gerekirdi. Biz göreve geldiğimizde kalıcı bir suyu ve kanalizasyonu olmayan bir ilçeydi Ayrancı. İlçemizin içme suyu ve kanalizasyon hattını tamamladık. Şehir içi içme suyu şebekesini tamamen değiştirdik. Asbest boru kullanımına son verdik.
Ayrancı ilçemizin mezarlığı dolmuştu, belediye başkanı ğum ilk günlerde elime kalemi kâğıdı alarak nasıl bir mezarlık olacağını kabataslak çizerek fen işleri müdürüne verdim. 2 Ada 8 Parsel üzerine yaptığımız mezarlık 2050 yılına ilçemize yeter. Yine gençlerimize vakit geçirebilecekleri bir halı saha yaptık. Allah nasip etti ilçemizden yaşları ilerlemiş 53 kişiyi umreye götürdük. Ayrıca her Ramazan Ayı’nda 700 kişilik aşevi kuruyoruz. İki servis aracımız bu yiyecekleri dağıtıyor. Yaşlı vatandaşlarımızın evlerinin bayram temizliklerini yapıyoruz.
Belediyemizin kendi imkânlarıyla satın aldığı 2015 yılı içerisindeki kamyonetin ardından 2016 yılı başında bir adet hafriyat kamyonu satın alınarak belediye çalışmalarına hız kazandırılması ile daha iyi ve daha ulaşılabilir hizmetler ilçede görülmeye başladı. Öte yandan sosyal belediyecilik anlayışının büyüyerek devam etmesi açısından Türkiye Badminton Federasyonunda mücadele eden genç sporcularımıza, spor malzemeleri, forma ve ayakkabı yardımında bulunduk. Ayrancı ilçe merkezinde yapılmakta arazi toplulaştırmasında derecelendirme çalışmaları hakkında Tarım Bakanlığı’ndan heyete öncülük ettik. Yine Sokaklarımızın kilitli parke taş döşemesi merkezdetamamlandı.Ayrıca Türkiye’de güneş enerjili lamba ile aydınlatılan en uzun cadde 2 Kilo metrelik uzunluğu ile Ayrancı’daki Yurt Caddesidir. Bunlar çalışmalarımızdan bazıları.
Hüseyin Oğuz: Peki bütün bu hizmetlerin hayata geçmesinde maddi bir durum da var, nasıl karşıladınız bütün bu hizmetlerin masraflarını?
Yüksel Büyükkarcı:Bizim İller Bankası’ndaki payımızın haricinde hiçbir desteğimizin olmaması çalışmalarımıza hiçbir engel olamadı. Başarı bir ekip işi ğundan proje ekibimizi kalifiye arkadaşlardan oluşturduk. Avrupa Birliği fonlarını sıkı takip eden 3 kişilik proje ekibimiz, bölgeye getirilmesi muhtemel bir şeyi eğer kamuya da veriliyorsa hemen projelendirip sunar. Bu güne hazırlayıp sunduğumuz hiçbir proje geri dönmedi. Elbette Karaman milletvekilleri olsun Karamanlı bakan veya müsteşar olsun ziyaretlerimiz, görüşmelerimiz . Bu görüşmelerden kazanımlarımızda ancak, yüzdeye vuracak olursak hizmetlerimizin yüzde 95’i öz kaynaklarımızla .
Bizim bu ve diğer hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarla ilçemiz insanların gelecek gördüğü bir cazibe merkezi haline geldi. Bakın şimdi gerek Karaman-Ayrancı arasında gerekse Ayrancı-Ereğli arasında samsun oto kiralama kısımlarda arazi bulmak kça zor. İnsanlar buraları yatırım maksatlı ileriye dönük planlarla alıyor. Yani bir ilçe göç verir durumdan insanların yatırımı düşündüğü bir ilçe haline geldi, bu memnuniyet verici.
Hüseyin Oğuz: Şimdi tamda merak edilen noktaya başkanım. Bütün bu işleri öz kaynaklarıyla yapan muhalefet partisinden bir belediye başkanı nasıl referandumda ‘Evet’ der? Bu konuşuluyor ve merak ediliyor?
Yüksel Büyükkarcı:Biraz evvel değişim taşradan başlar derken bunu kast ettim. Vatandaş televizyonda kendi siyasi liderine karşı başka bir liderin söylemlerine bakar ve bunu unutmaz. Yine vatandaş yerelde yönetimin çalışmalarına da bakar, neyin nereden ne şekilde kendisine sunulduğunu da unutmaz. İşte burada yapılacak çalışma bu sürece hissi değil Milli bir bakış getirmek için olmalıdır. Detaylı anlatılması gerekir derken bunu işaret ediyordum. Aslında düz mantıkla bakıldığında benim. ‘Hayır’ demem gerektiği sonucu çıkabilir. Lakin, Ülke olarak 15 Temmuz akşamı hain bir kalkışmaya maruz k, neredeyse uçak kullanacak pilotumuz kalmadı derken Suriye’ye girdik, bütün bunların üstüne şimdi de referanduma giderek bir sistem değişikliğine doğru ilerliyoruz.
Bütün bunları iyi okumak gerekir, hemen yanı başımızda Ortadoğu’da haritalar yeniden çiziliyor, baştan sona coğrafya yeniden dizayn ediliyor, tabiri caizse bölüşülüyor. Avrupa bütün bunları yaparken, Türkiye ne masanın bir ucunda, nede Ortadoğu’da olmasın diye içerden FETÖ’yü dışardan PKK/PYD ve IŞİD gibi örgütleri kullanıyor.
Biz ise darbe girişimine maruz kalmamıza ve ağır bedeller ödememize rağmen bu coğrafyada söz sahibi olmak ve belirleyici rol üstlenmek için sürekli hamle yapıyoruz. İşte bu manzara karşısında daha güçlü bir Türkiye için referandumdan ‘Evet’ çıkması kça mühim bir durum arz ediyor. Geçmişten bir şeyler devşirerek bu sürecin Milli hedefini sekteye uğratmamamız gerekir. Sen bize bunu demiştin, ben size şunu demiştim türünden siyasi çekişmeleri bu süreçte unutmalıyız. ‘Türklüğün bekası için Evet’ derken kadim Anadolu’nun, yarınların Türkiye’si nin geleceğini düşünüyoruz.
Hüseyin Oğuz: Referandum sonucu ne olur sizce?
Yüksel Büyükkarcı: Ben kesinlikle ‘Evet’ çıkacağını hissederek, sistemin değişip bir an evvel güçlü bir şekilde Dünya arenasında yerimizi almamız gerektiğini düşünüyorum. Bütün Avrupa’nın hatta Dünya’nın gözü bu süreçte, Devlet Millet el ele görüntüsü ile hepsine mesaj vermeliyiz.

Yorumlar
Kalan Karakter: