Zaman daralıyor

Karaman Futbol Kulübü'nden yapılan açıklamada, kulübün içinde bulunduğu ciddi kriz ve yaklaşan tehlikelerle ilgili çarpıcı uyarılarda bulunuldu. "ZAMAN DARALIYOR!" başlığıyla yayımlanan açıklamada, şehrin sportif hafızasını ve gençliğin hayallerini temsil eden kulübün, ilgisizlik ve yönetsel boşluk nedeniyle çıkmaza girdiği belirtildi.

Açıklamada, kulübün borcunun sınırlı olmasına rağmen, tesis yetersizliği, kalıcı gelir kaynaklarının oluşturulamaması ve yönetsel destek eksikliğinin sorunları derinleştirdiği ifade edildi. En büyük riskin, yeni bir yönetim oluşturulamaması halinde Karaman FK'nın önümüzdeki sezon lige katılamama ihtimali olduğu vurgulandı.

Kulübün SGK'ya 6.200.000 TL borcu bulunduğu ve bu borcun yapılandırılması için 7 Temmuz 2025 tarihine kadar 3.000.000 TL'lik ilk ödemenin yapılması gerektiği belirtildi. Bu ödemenin gerçekleşmemesi durumunda yapılandırma hakkının kaybedileceği, transfer tahtasının kapanacağı, kadro kısıtlamaları yaşanacağı ve lige -3 puan cezasıyla başlama riskiyle karşı karşıya kalınacağı açıklandı.

Kulübün durumu, sadece sportif bir sorun olarak değil, şehrin kolektif vefasızlığı ve ihmalkârlığının bir sonucu olarak nitelendirildi. Açıklamada, Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, Karaman Milletvekilleri, Karaman Ticaret ve Sanayi Odası, Sivil Toplum Kuruluşları, Karamanlı İş İnsanları ve Gurbetçiler başta olmak üzere tüm yetkili kurumlara ve şehir dinamiklerine acil çağrıda bulunuldu. "Bu sessizlik artık sürdürülemez. Bu kulüp yalnız bırakıldığında zarar gören sadece bir takım değil, aynı zamanda Karaman gençliği, Karamanlı sporseverler ve şehrin ortak vicdanıdır" denildi.

Karaman Futbol Kulübü, şehrin kurumlarını ve kanaat önderlerini sürece aktif biçimde dahil olmaya, acilen kongre sürecinin başlatılması için girişimde bulunmaya ve 7 Temmuz'a kadar SGK yapılandırma ödemesi için gereken 3 milyon TL'nin temini konusunda harekete geçmeye davet etti. Açıklamanın sonunda, Karaman Futbol Kulübü'nün bir kişi veya grubun değil, şehrin ortak mirası olduğu ve bu mirasa sahip çıkmanın bir tercih değil, bir sorumluluk olduğu vurgulandı.