Küresel iklim değişikliği, azalan yağışlar ve artan su tüketimi, ülkemizde ve bölgemizde kuraklık tehlikesini her geçen gün daha da artırıyor. Özellikle yaz aylarında suya olan ihtiyaç katlanarak artarken, şebeke suyunun bilinçsiz ve amacı dışında kullanımı, hem doğaya hem de geleceğimize zarar veriyor.
Gözlemlediğimiz kadarıyla, su kaynaklarımızın üzerindeki baskı her geçen gün artıyor. Vatandaşlarımızın bazıları, maalesef şebeke suyunu yoğun şekilde bahçe sulamada kullanıyor, üstelik bu durum yeraltı su kaynaklarımızın tükenme hızını da artırıyor. Her damla suyun hepimizin ortak hakkı olduğunu, gelecek nesillerin emaneti olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle bilinçsizce yapılan her su israfı, tüm toplumun ortak kaynaklarına karşı sorumsuzca bir davranıştır.
Karaman'da hemen hemen tüm barajlarımız, göletlerimiz kurudu. Kalan yerlerde ise su yok denecek kadar azaldı. Ama hala ne görüyoruz? Karamanlı bazı vatandaşlar pervasızca evinin önüne ektiği avarları suluyor, evinin önünde arabalarını yıkıyor. Bazı bilinçsiz esnaflar dükkanlarının önünü amansızca yıkıyor. Bunlar sadece gözle gördüklerimiz… Bilinçsizce su harcamanın ardındaki büyük tehlikeyi ne zaman fark edeceğiz?
Bugün Karaman'ın dört bir yanında sıcaklık rekorları kırılıyor, cayır cayır yanıyoruz. Kuraklık artık kapımızda değil, adeta eşiğimizden içeri girmiş durumda. Peki biz ne yapıyoruz? Arabalarımızı saatlerce hortumlarla yıkamaya, bahçelerimizi metrelerce suyla pervasızca sulamaya, her işimizde gereğinden fazla su kullanmaya devam ediyoruz. Sanki bu ülkenin suyu hiç bitmeyecekmiş gibi, sanki yarınlarımız hiç olmayacakmış gibi davranıyoruz. Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır? Gelecek nesillere ne bırakacağız? Kurak topraklar mı? Susuz kalmış, umutsuz çocuklar mı?
Bu sessiz çığlığı Karamanlı vatandaşlar birbirine duyurmazsa bir önlem alınmazsa felakete doğru sürüklenceğiz. Her bir damlanın kıymetini bilelim. Elimizden geldiğince tasarruf edelim. Yoksa, yarın musluklarımızdan su yerine sadece pişmanlık akacak…
Yorumlar
Kalan Karakter: