EN Kaliteli, en lezzetli bulgurları doğal yöntemlerle üreterek, tüketici ile buluşturan Duru Bulgur, 81 yılında Dünya markası haline geldi.
BEREKETLİ Anadolu topraklarının buğdayını işleyip yılda 50 bin ton ‘bulgur’ üreten Duru Bulgur, Avustralya’dan Belçika’ya, ABD’den Çin’e 40 ülkeye ihracat yapıyor. Çin başta olmak üzere ,Uzak doğu ülkelerinin vazgeçilmezi haline Duru Bulgur, 3.ncü fabrikasını hayata geçirmek için gün sayıyor.
Karaman’da bulgur ve bakliyat üretimi yapan Duru Bulgur, AB ülkelerinin büyük bölümüne, Avustralya, ABD, Kanada, Çin ve Japonya dahil 40 ülkeye ihracat yapıyor. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, Karaman’da başlayarak, Dünya markası haline gelmelerinin sırrını çok çalışarak ve kaliteden ödün vermeyerek ulaştıklarını söyledi.
‘ZÜĞÜRTLER YAYLASI’NDA İLK ÜRETİM
İhsan Duru 1935 yılında çıktıkları yolu şu şekilde özetliyor:
“Babam Ziya Duru, 1935’te başlamış bulgur işine. Karaman’da buğday bol tabi. Karaman’da askeriye için bulgur teminiyle yola çıkmış. Amcam İhsan Duru ile birlikte Karaman’da Züğütler Yaylası denilen yerde başlamışlar ki şu anda orada Vilayet Konağı var. En baştan itibaren bulgurda kaliteye çok dikkat etmişler. 1976’da da ben dahil m işe. O lar bir Rum ya da Ermeni ustanın yaptığı ‘tahta makinelerle’ üretim yapılırdı. 50 beygirlik bir motorla çalışıyordu fabrika. O lar pazarımız, Askeriye, Çapamarka, Kara ve Konya’ydı. Çapamarka’ya yıllarca ürün verdik. 1979’da babam vefat etti. Biz 10 kardeşiz ve ailede başka işlerimizde vardı. Bulgur fabrikası bana ve bir kardeşime (Emin) .
Duru Bulgur Karaman’da üretiyor, 40 ülkeye ihracat yapıyor
ÖZAL’IN TEŞVİKLERİYLE BÜYÜDÜK
İşi, ilk 1982’de yeniden yapılandırdık ve atağa kalktık. 1982’de aynı imalathanede Emin kardeşimle işe tekrar işe başladık. 1985’te de tahta makinelerin bir kısmını üretimden çıkardık ve yeni makinelerle üretimi büyüttük. 1988’de ise artık Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) tamamen yeni bir fabrika kurma kararı aldık. 20 bin metrekare 3 parsel aldık ve 7 katlı bir bina yaptık. Tam o dönemde merhum Turgut Özal’ın verdiği teşvikler çok büyük fayda sağladı bize. Örneğin 1 milyon lira harcıyorsanız yüzde 25 nakit teşvik veriyorlardı ki Karaman’da bisküvi sanayiinin de temeli öyle atılmıştır. Biz de yeniden sıfır fabrika kurduk değirmen sayısını 6’ya çıkardık. Daha seri üretimle kapasiteyi artırdık. Bu yatırımlar 4 yıl sürdü.
PAKETLEME VE REKLAM YATIRIMI
1994’ten itibaren tekrar hızlı çıkış yakaladık ve paketlemeye başladık. Avrupa’ya ihracatımız daha kurumsal hale geldi. Paketlemeye geçmek ihracatımız için büyük ivme sağladı. 2000’lere böyle ilerledik. 2000’de birkez daha yeniden yapılanma kararı aldık. İstanbul’da perakendeye dağıtım için lojistik yer kurduk. Aynı yıl reklam yatırımına başladık. Bulgurun sadece köylülerin yediği bir ürün değil, sağlıklı bir ürün ğunu anlatmaya başladık. Bulgurun kentlileşmesi adını verdiğimiz proje ile marka yatırımlarımızı artırdık. Karaman’da zora giren bir başka bulgur fabrikasını aldık ve ikinci fabrikamız . 1995’ten itibaren mercimek, nohut, fasülye, pirinç de paketlemeye başlamıştık ve bakliyatta da ticaret büyüyordu. Bir bakliyat tesisi de kurduk. Yılda 500 tonla başlamıştık bakliyatta şu anda 20 bin tona ulaştık. Bulgur ise iki fabrikada yıllık 50 bin tonu buluyor. Şu anda da kapasite yetmiyor. Şimdi üçüncü bulgur fabrikamızın inşaatını tamamlıyoruz. Mayıs ayında üretime alırız. Bu fabrika için 30 milyon liranın üzerinde bir yatırım yapıyoruz. Biz elektronik makineler hariç tüm makineleri de kendimiz yapıyoruz. Bu konuda çok güzel bir atölyemiz de var.
,Çin ve Japonya’da bulgur reklamları
DURU Bulgur Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ziya Duru, halen Belçika’da bir depoları ğunu ve Avrupa genelindeki 17 bayi kanalıyla 15 AB ülkesine bulgur sattıklarını belirtiyor. Ziya Duru şöyle konuşuyor: “AB ülkelerine yaklaşık 15 bin ton bulgur satıyoruz. Ayrıca ABD, Kanada, Avstralya dahil 40 ülkeye satışımız var. İtalya’da da pirinç paketleme yaptırıyoruz ve oradan Avrupa’ya dağıtıyoruz.
Bakliyat için Karaman’da yeni bir tesis yatırımı da planlıyoruz. Arsasını aldık. Mercimek, kuskus, bulgur, makarna, bakliyat tesisi olarak planladık. Bulguru dünyaya tanıtmak için Japonya ve Çin’de tanıtımları sürdürüyoruz. Oralara ihracatımız henüz çok küçük ama gelecekte iyi pazar olacaklarına inanıyoruz. Bulguru dünyada Türkler biliyor, biraz Araplar ve eski Osmanlı coğrafyası biliyor. Dünyaya tanıtmamız lazım. 2015 ciromuz 230 milyon lira ve bunun 35 milyon lirası ihracattan geldi. Çalışan sayımız 326. Yeni bulgur fabrikamızla 2016 ciromuzun 250 milyon lirayı aşacağını tahmin ediyoruz. Ciromuzun yüzde 65’i bulgurdan.”

Yorumlar
Kalan Karakter: