Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, "Kamu, işçi ve işveren kesimleri arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesine gayret gösteriyoruz. İşçi olmadan işveren, işveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz. İşte bu üçlü sac ayağını her gün daha kuvvetli şekilde geleceğe götürmemiz gerekiyor." dedi.
Akkol, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla ATO Congresium'da düzenlenen TİSK'in 29. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli virajlardan geçtiğini söyledi.
Filistin'de yaşanan insanlık dramına katıldıkları her toplantıda değindiklerini aktaran Akkol, İsrail'in zulmünü kınadıklarını kaydetti.
Konuşmasında, ülke için güzel gelişmelerin yaşandığını bildiren Akkol, "Ekonomimiz, enflasyonist baskıya rağmen 3. çeyrekte yüzde 3,7 büyümeyle dünyadan olumlu anlamda ayrıştı. Ekonomik büyüklük anlamında her yıl bir basamak daha ileriye gidiyoruz. Kişi başı milli gelirimiz, 17 bin dolar seviyesine geldi ve CDS risk priminde son 7,5 yılın en düşük seviyelerine geldik." dedi.
Akkol işverenleri, reel kesimi, çalışanları ve emekçileri etkileyen yüksek enflasyonun düşüşte olmasının umutlandırıcı olduğunu kaydetti.
TİSK olarak her fırsatta devlet ve çalışanlarla yakın teması sürdürdüklerini aktaran Akkol, şu ifadeleri kullandı:
"Kamu, işçi ve işveren kesimleri arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesine gayret gösteriyoruz. İşçi olmadan işveren, işveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz. İşte bu üçlü sac ayağını her gün daha kuvvetli şekilde geleceğe götürmemiz gerekiyor. Bu sosyal diyaloğun sürdürülebilir olmasını sağladığımız sürece üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk olmadığını düşünüyoruz."
TİSK'in ekonomiye 200 milyar dolarlık katkı sağladığını belirten Akkol, ülkenin ihracatının yarısından fazlasını TİSK üyelerinin gerçekleştirdiğini belirtti.
Bakanlıklarla kadın, genç ve engellilerin istihdamını artıracak projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Akkol, on binlerce çocuğa ve gence de burs verdiklerini söyledi.
- "Fabrikalarımızı yapay zeka yardımıyla izliyoruz"
Özgür Burak Akkol, iş sağlığı ve güvenliği konusunun önemli olduğunu vurgulayarak, "Türk teknolojisi yapay zeka tabanlı bir sistemimiz var. Fabrikalarımızı, işçi davranışlarını, forklift hızını, bant hareketlerini ve girilmez yerleri yapay zeka yardımıyla izliyoruz. Toplamda 15 bin iş kazasının yaşanmasını önden tespit ederek engelledik. Bu projemiz, 10'dan fazla uluslararası ödül aldı." diye konuştu.
TİSK'in hiçbir menfaat beklemeden ülkesinin yanında olmaya devam edeceğini kaydeden Akkol, "Devletiyle beraber olan ve işçisiyle, emekçisiyle sürekli konuşan organizasyonumuz var. Bu istişare kültürünün meyvelerini de sosyal diyaloğun tüm paydaşları olarak alıyoruz. Problemlerimiz, eksiklerimiz tabii ki var. Ama bu sıkıntıları giderecek irademiz var. Ülkemizin emekçisine, işverenine ve girişimcisine inancımız da var." ifadelerini kullandı.
Devletin önderliğinde, birçok konuyu istişare ederek çözdüklerini vurgulayan Akkol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ücretlerin, asgari ücret kadarki kısmından vergi alınmaması konusunu işçi, işveren ve devlet beraber düşündük, hayata geçirdik. Avrupa'da asgari ücretten vergi almayan sadece iki ülke var. Onlardan birisi de ülkemiz. Pandemide, bütün dünyada ilk 6 ay işletmeler durdu. İnsanlar sokağa çıkamadı. Hemen işçi, işveren ve devlet toplandı, Kısa Çalışma Ödeneği ile milyonlarca kişinin işi güvence altına alındı. İşçiye de işverene de büyük destek verildi. Dolayısıyla üretime en hızlı dönen ülkelerden bir tanesi olduk. İşçi sendikalarımızın, emekçimizin katkısı olmazsa olmazdı, işverenlerimizin cesareti olmazsa olmazdı. Devletimizin maddi manevi desteği olmadan yine bu olmazdı."
- "Ortak akılla çözeceğimize inancımız tam"
SGK ve asgari ücret teşvikinin devam ettiğinin bilgisini veren Akkol, desteklerin 2026'da devam etmesi için hep birlikte çalıştıklarını bildirdi.
İstişare kültürüyle gelecek dönemde de çalışmaya devam edeceklerini belirten Akkol, şunları kaydetti:
"Çalışma hayatının gündemindeki kayıt dışıyla mücadele, teknoloji ve yapay zeka altyapısının geliştirilmesi, yeni nesil çalışma yöntemlerinin uygulanması, finansmana erişim, gelir vergisi düzenlemeleri, yeşil dönüşümle ilgili regülasyonlar ve teşvikler, ihracatın ve ihracat finansmanının desteklenmesi, kolaylaştırılması gibi konuları da ortak akılla çözeceğimize inancımız tam.
Özellikle teknoloji odağında değişen dönüşen dünyayı yine TİSK olarak en önden takip edeceğiz. Yapay zeka dünyayı, yaşam ve çalışma biçimlerini değiştirecek, bunu biliyoruz. Yapay zekanın, ülke ekonomilerine 5 yıl içerisinde yaklaşık 16 trilyon dolar katkıda bulunması bekleniyor. Biz, küresel üreticilerin yüzde 95'i, önümüzdeki 5 yıl içerisinde yapay zeka ve makine öğrenmesine yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu fırsatlardan yararlanmayı öncelik haline getireceğiz. Önümüzdeki dönemde işçi, işveren, devlet ayırt etmeden üçlü sosyal diyaloğu işletecek, kırmadan, bozmadan, negatif olmadan birleştirici güç yine TİSK olacak. Devletimizin, kayıt dışıyla mücadelesine destek olmaya, iş sağlığı ve güvenliğini sözde değil özde uygulamaya devam edeceğiz."
Yorumlar
Kalan Karakter: