Çeşitli nedenlerden dolayı nakit sıkıntısı yaşayan veya kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşlar acımasız, vicdansız ve kan emici tefecilerin ağına ve batağına düşüyor. Bu tür işleri yapan şahıs ya da şirketler, vatandaşı yeniden borç batağına sokuyor. Tefeciler, verdikleri borç paranın kat kat üzerinde arsa, tarla, ev gibi gayrimenkullere ipotek koydukları da iddialar arasında yer alıyor.
Pandemi süreci ve çiftçinin arzu ettiği ürünleri alamaması, hayvan üreticilerinin yemlere gelen büyük artışlardan sonra, parasal Yaşamlarını Yürütmekte Zorlanan Vatandaşlarımız, Bankalardan Kredi Çekerek İş Yapmaya Çalışıyor. Ancak, alışveriş istenen türde gitmediğinde kredilerin geri ödenmesinde zorlanılıyor. Bankalara olan kredi ve kredi kartı borçları arttıkça, bankalarla sorunlar yaşanıyor. Sorun, nakit para bulamama gibi bir aşamaya geldiğinde ise yasadışı faaliyet gösteren tefecilerden yardım almaya çalışılıyor. Onlara ödenen çok yüksek faizler, insanları maddi manevi bitiriyor. Alınan borca karşılık, aylık yüzde on beş veya yirmiye yakın faiz ödeyen vatandaş, elinde avucunda ne varsa tefecilere kaptırıyor.
Tefecilerin ağına düşen vatandaşlarımız illerde yasa dışı şekilde cirit atan tefecilerin tespit edilmesini ve birilerinin mutlaka bunlara dur demesi gerektiğini söylüyor.
Toplumunun çok sessiz kaldığı, insanlık suçu işleyen bir kitle var. Biz onları, ocak söndüren, ev yıkan, kadınları dul, çocukları yetim bırakan kan emici yaratıklar diye tanımlıyoruz.
Bir insanın imkansızlığından düştüğü zor durumdan nemalanmak kadar kötü bir şey olamaz. Ocakları söndüren, evleri yıkan kan emici yaratıklar diye tanımlanan tefeciler, insanlarımızı uçuruma atmaya devam ediyor. Toplum olarak kan emici, bu tefecilere karşı dik durmalı onları deşifre etmek durumundayız.
Çünkü onlar insanların evini yıkıyor, ocakları söndürüyor hatta ve hatta insanların intihar etmesine bile sebep oluyor. Bunlar hem dinen, hem de kanunen suç işliyorlar.
Muhakkak iş hayatında yaşanan her ekonomik dengesizliğin değişik sosyal sonuçları olur. Bir yandan, batağa sürüklenen biri olurken, bide bakıyorsunuz ki “düşenin dostu olmaz ya”, el uzatanların kan emici olduğunu unutuveriyorsunuz.
Gözü birilerinin ocağını batırmakta keskin palavralara sahip kan emiciler. Varsın olsun dedirten, cahil cesaretiyle batağına düşülen kan emici tefeciler hayatınızın ocağı olup sizi kor alevde tutuşturmaya çalışıyor. Bu kan emiciler, toplumun üretken kesimi değil, üretimden farklı bir şekilde kan emerek beslenen tiplerdir. Yaşanan sıkıntılardan ve sosyal sonuçların varlıkları ile daha da çekilmez ve ağır kılarlar bu tefeciler.
Bu alçak Tefeciler, ülkenin her yerinde bazı sanayici, işadamı, esnaf ve çaresiz insanın sonu olmuştur. Ekonomik sorunları yüzünden ve bankalardan gerekli krediyi alamayan veya borçları nedeniyle darboğaza düşen bazı kişiler, tefecilerin kucağına düşmüş ve yüksek faizle aldıkları paraları ödeyemedikleri için içinden çıkılmaz bir hale girmişler...
Kuşkusuz, bu tefeciler doğal olarak, kimse bizden para almak için kimseyi zorlamıyor ki; diyebilirler. Yani, ‘Alan da veren de memnun´ diye tanımlama yapabilirler…
Ama insanları nerelere ve nelere sürüklediklerini görmek işlerine gelmiyor. Öyle ya ‘Paramı getir nerden getirirsen, nasıl getirirsen getir´ mantığı var bu kan emicilerde.
Ekonomik zorluklar nedeniyle çareyi kredi kartlarında arayan vatandaşlar, bu nedenle artan borçlarını da yine borçlanarak çözmeye çalışıyor. Bunu fırsat bilen bazı kişiler de paralarına para katıyor. 5 bin liralık kredi kartı borcu karşılığında vatandaş 500 lira faiz ödüyor.
Tefeci kart borcunun tamamının bedelini vatandaşa ödüyor. Sonra dükkânındaki POS cihazından ödediği borcun üzerinde yüzde 10 ilave ederek 12 taksitli çekim yapıyor. Sanki alışveriş yapmış gibi kredi kartından çekilen bu parayla vatandaş yüzde 10 faizle borçlanmış oluyor. Sistemin tefeci için hiçbir riski yok. Kart sahibi taksitleri bankaya ödüyor.
POS tefeciliği yöntemiyle tüketiciye ait kredi kartı gerçekte mal veya hizmet satışı olmadığı halde bir satış işlemi varmış gibi POS cihazından geçiriliyor. Yöntemle satıcı tarafından komisyon ve faiz düşüldükten sonra kredi kartı sahibinin nakit ihtiyacı karşılanıyor. Vatandaş, öncelikli olarak taksit imkanı sağlanan bir işletmeye gidiyor. Örneğin 800 TL´ye ihtiyacı varsa önce paranın faizinde anlaşılıyor, vergiler de eklenerek vatandaşa maliyeti çıkarılıyor. Daha sonra kredi kartıyla satış yapılmış gibi POS cihazından çekim yapılıyor. POS tefeciliğinde hem alana hem de verene 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabiliyor.
Yürürlükteki Ceza Kanunu 241 maddesinde “Tefecilik” “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi” olarak tanımlanmış ve tefecilik yapanlar “iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Tefecilikle suçlarıyla mücadele kapsamında gerek Emniyet gerekse Maliyenin tefecileri yakın takibe aldı. Bunun için; Genellikle tefecilerin para verdikleri kişilerin ev ve arsalarına ipotek koydukları dikkate alınarak, Tapu Sicil Müdürlüğünden alınacak ipotek bilgilerinden yola çıkarak iz sürülmeli ve ipotek koyanların tefeci olup olmadığına ulaşılırsa bu kan emici vicdansızlara kolaylıkla ulaşılacaktır.
ADANA’DA TEFECİ OPERASYONU
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro ekipleri, tefecilik suçuna karıştıkları ve 110 kişiyi mağdur edip 5 milyon 700 bin lira haksız kazanç sağladıkları ileri sürülen şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.
Ekipler, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında gözaltı kararı verilen 17 şüphelinin yakalanması için şafak vakti operasyon düzenledi.
Operasyonda gözaltına alınan bazı şüpheliler, Adana Adli Tıp Birimindeki sağlık kontrolünün ardından Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Pandemi süreci ve çiftçinin arzu ettiği ürünleri alamaması, hayvan üreticilerinin yemlere gelen büyük artışlardan sonra, parasal Yaşamlarını Yürütmekte Zorlanan Vatandaşlarımız, Bankalardan Kredi Çekerek İş Yapmaya Çalışıyor. Ancak, alışveriş istenen türde gitmediğinde kredilerin geri ödenmesinde zorlanılıyor. Bankalara olan kredi ve kredi kartı borçları arttıkça, bankalarla sorunlar yaşanıyor. Sorun, nakit para bulamama gibi bir aşamaya geldiğinde ise yasadışı faaliyet gösteren tefecilerden yardım almaya çalışılıyor. Onlara ödenen çok yüksek faizler, insanları maddi manevi bitiriyor. Alınan borca karşılık, aylık yüzde on beş veya yirmiye yakın faiz ödeyen vatandaş, elinde avucunda ne varsa tefecilere kaptırıyor.
Tefecilerin ağına düşen vatandaşlarımız illerde yasa dışı şekilde cirit atan tefecilerin tespit edilmesini ve birilerinin mutlaka bunlara dur demesi gerektiğini söylüyor.
Toplumunun çok sessiz kaldığı, insanlık suçu işleyen bir kitle var. Biz onları, ocak söndüren, ev yıkan, kadınları dul, çocukları yetim bırakan kan emici yaratıklar diye tanımlıyoruz.
Bir insanın imkansızlığından düştüğü zor durumdan nemalanmak kadar kötü bir şey olamaz. Ocakları söndüren, evleri yıkan kan emici yaratıklar diye tanımlanan tefeciler, insanlarımızı uçuruma atmaya devam ediyor. Toplum olarak kan emici, bu tefecilere karşı dik durmalı onları deşifre etmek durumundayız.
Çünkü onlar insanların evini yıkıyor, ocakları söndürüyor hatta ve hatta insanların intihar etmesine bile sebep oluyor. Bunlar hem dinen, hem de kanunen suç işliyorlar.
Muhakkak iş hayatında yaşanan her ekonomik dengesizliğin değişik sosyal sonuçları olur. Bir yandan, batağa sürüklenen biri olurken, bide bakıyorsunuz ki “düşenin dostu olmaz ya”, el uzatanların kan emici olduğunu unutuveriyorsunuz.
Gözü birilerinin ocağını batırmakta keskin palavralara sahip kan emiciler. Varsın olsun dedirten, cahil cesaretiyle batağına düşülen kan emici tefeciler hayatınızın ocağı olup sizi kor alevde tutuşturmaya çalışıyor. Bu kan emiciler, toplumun üretken kesimi değil, üretimden farklı bir şekilde kan emerek beslenen tiplerdir. Yaşanan sıkıntılardan ve sosyal sonuçların varlıkları ile daha da çekilmez ve ağır kılarlar bu tefeciler.
Bu alçak Tefeciler, ülkenin her yerinde bazı sanayici, işadamı, esnaf ve çaresiz insanın sonu olmuştur. Ekonomik sorunları yüzünden ve bankalardan gerekli krediyi alamayan veya borçları nedeniyle darboğaza düşen bazı kişiler, tefecilerin kucağına düşmüş ve yüksek faizle aldıkları paraları ödeyemedikleri için içinden çıkılmaz bir hale girmişler...
Kuşkusuz, bu tefeciler doğal olarak, kimse bizden para almak için kimseyi zorlamıyor ki; diyebilirler. Yani, ‘Alan da veren de memnun´ diye tanımlama yapabilirler…
Ama insanları nerelere ve nelere sürüklediklerini görmek işlerine gelmiyor. Öyle ya ‘Paramı getir nerden getirirsen, nasıl getirirsen getir´ mantığı var bu kan emicilerde.
Ekonomik zorluklar nedeniyle çareyi kredi kartlarında arayan vatandaşlar, bu nedenle artan borçlarını da yine borçlanarak çözmeye çalışıyor. Bunu fırsat bilen bazı kişiler de paralarına para katıyor. 5 bin liralık kredi kartı borcu karşılığında vatandaş 500 lira faiz ödüyor.
Tefeci kart borcunun tamamının bedelini vatandaşa ödüyor. Sonra dükkânındaki POS cihazından ödediği borcun üzerinde yüzde 10 ilave ederek 12 taksitli çekim yapıyor. Sanki alışveriş yapmış gibi kredi kartından çekilen bu parayla vatandaş yüzde 10 faizle borçlanmış oluyor. Sistemin tefeci için hiçbir riski yok. Kart sahibi taksitleri bankaya ödüyor.
POS tefeciliği yöntemiyle tüketiciye ait kredi kartı gerçekte mal veya hizmet satışı olmadığı halde bir satış işlemi varmış gibi POS cihazından geçiriliyor. Yöntemle satıcı tarafından komisyon ve faiz düşüldükten sonra kredi kartı sahibinin nakit ihtiyacı karşılanıyor. Vatandaş, öncelikli olarak taksit imkanı sağlanan bir işletmeye gidiyor. Örneğin 800 TL´ye ihtiyacı varsa önce paranın faizinde anlaşılıyor, vergiler de eklenerek vatandaşa maliyeti çıkarılıyor. Daha sonra kredi kartıyla satış yapılmış gibi POS cihazından çekim yapılıyor. POS tefeciliğinde hem alana hem de verene 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabiliyor.
Yürürlükteki Ceza Kanunu 241 maddesinde “Tefecilik” “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi” olarak tanımlanmış ve tefecilik yapanlar “iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Tefecilikle suçlarıyla mücadele kapsamında gerek Emniyet gerekse Maliyenin tefecileri yakın takibe aldı. Bunun için; Genellikle tefecilerin para verdikleri kişilerin ev ve arsalarına ipotek koydukları dikkate alınarak, Tapu Sicil Müdürlüğünden alınacak ipotek bilgilerinden yola çıkarak iz sürülmeli ve ipotek koyanların tefeci olup olmadığına ulaşılırsa bu kan emici vicdansızlara kolaylıkla ulaşılacaktır.
ADANA’DA TEFECİ OPERASYONU
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro ekipleri, tefecilik suçuna karıştıkları ve 110 kişiyi mağdur edip 5 milyon 700 bin lira haksız kazanç sağladıkları ileri sürülen şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.
Ekipler, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında gözaltı kararı verilen 17 şüphelinin yakalanması için şafak vakti operasyon düzenledi.
Operasyonda gözaltına alınan bazı şüpheliler, Adana Adli Tıp Birimindeki sağlık kontrolünün ardından Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.