Anahtar Parti İl Başkanı Recep Karakoca, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'nin su kaynakları açısından kritik bir eşiğe geldiğini vurguladı. Karakoca, su krizinin artık sadece çevresel bir mesele olmaktan çıktığını, milli güvenlik sorunu haline geldiğini belirtti. Bilinçsiz su tüketimi, tarımsal israf ve uluslararası baskılar nedeniyle Türkiye'nin hızla su fakiri olma yolunda ilerlediğini söyleyen Karakoca, yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırdı.
"KURUYAN GÖLLER TARIMSAL ÇÖKÜŞE VE BÖLGESEL İKLİM KRİZİNE YOL AÇIYOR"
İç su kaynaklarının hızla yok olduğuna dikkat çeken Karakoca, 186 gölün tamamen kuruduğunu ve bu durumun bölgesel iklim değişikliğine ve tarımsal verimliliğin düşmesine neden olduğunu ifade etti. "Bugün yanlış sulama politikaları ve sanayi atıkları nedeniyle iç su kaynaklarımız hızla tükeniyor. Kuruyan göllerin oluşturduğu ekolojik yıkım, hava kirliliğini artırıyor ve tarımın çökmesine neden oluyor. Türkiye'nin sadece mevcut su kaynaklarını korumakla yetinmemesi, aynı zamanda deniz suyu arıtma tesisleri ve gri su geri dönüşüm projelerini artırarak su arzını genişletmesi gerekiyor" dedi.
"SUYUN BİR DAMLASI BİLE HAYATİ ÖNEME SAHİP!"
Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen içme suyu kaynaklarının hızla tükendiğine dikkat çeken Karakoca, "Su, yalnızca günlük yaşamımızı sürdürebilmemiz için değil, enerji üretiminden tarıma, sanayiden diplomasiye kadar birçok alanda hayati öneme sahiptir. Ancak, bugün gelinen noktada, Türkiye'de suyun stratejik bir unsur olarak ele alınmadığını görüyoruz. Yeraltı su rezervlerinin %35'ini oluşturan bu kaynaklar, savaş, nükleer saldırı veya biyolojik tehditler karşısında en güvenilir içme suyu rezervlerimizdir. Ancak, denetimsizlik nedeniyle bu kaynaklar da hızla tükenmektedir" ifadelerini kullandı.
ANAHTAR PARTİ'DEN ACİL ÇAĞRI: "SU YÖNETİMİ DEVLET POLİTİKASI HALİNE GETİRİLMELİ!"
Anahtar Parti olarak, suyun milli güvenlik stratejisine entegre edilmesi gerektiğini belirten Karakoca, Türkiye'nin gelecekte su krizi yaşamaması için uzun vadeli ve kapsamlı bir su yönetimi politikası geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Sınırları aşan sular olan Fırat ve Dicle nehirleri için ulusal su stratejisi oluşturulması ve güçlü diplomatik adımlar atılması.
Ruhsatsız su kuyularının kayıt altına alınması ve sıkı denetimlerin artırılması.
Yeraltı su rezervlerinin korunması ve anlık izlenmesi.
Yeraltı baraj sayısının artırılması ve modern tarım tekniklerine geçişin sağlanması.
Deniz suyu arıtma ve gri su geri dönüşüm projelerinin artırılması.
Su yönetimini tek bir çatı altında toplayacak "Su Bakanlığı"nın kurulması.
"TÜRKİYE'NİN SU KRİZİ YAŞAMASI ARTIK BİR SEÇENEK DEĞİL, BİR ZORUNLULUK!"
Suyun yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda Türkiye'nin jeopolitik ve ekonomik bağımsızlığını doğrudan etkileyen bir faktör olduğunu vurgulayan KARAKOCA, "Türkiye'nin gelecekte su kıtlığı yaşamaması için acilen harekete geçmesi gerekiyor. Suyun stratejik bir unsur olarak görülmesi artık bir tercih değil, zorunluluktur. Suyu 'doğal hak' olmaktan çıkarıp 'ticari bir mal' haline getiren politikalar terk edilmeli, merkezi bir su yönetimi inşa edilmelidir. Türkiye, su yönetimini yalnızca yerel bir mesele olarak değil, bölgesel ve küresel bir güç mücadelesinin parçası olarak ele almalıdır. Eğer bugünden önlem alınmazsa, Türkiye sadece ekolojik bir felaketle değil, su kaynaklarının uluslararası pazarlara açılmasıyla milli egemenliğinin zedelenmesi tehlikesiyle de karşı karşıya kalacaktır" Anahtar Parti olarak, tüm yetkilileri ve kamuoyunu suyun stratejik önemine dair bilinçlenmeye ve gerekli adımları atmaya çağırıyoruz" dedi.
"Tarım çöküyor Türkiye kuruyor"
Anahtar Parti Karaman İl Başkanı Recep Karakoca, yeraltı sularının tükendiğini dile getirerek suyun milli güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekti.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: