13 Mayıs 1277'de yayımladığı bir fermanla, unutulma tehlikesiyle karşı karşıya Türkçenin kaderini değiştiren Karamanoğulları Beyliği hükümdarı Mehmet Bey, "Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya." fermanıyla Türk tarihine damgasını vurmuş bir isim.
KARAMANOĞLU MEHMET BEY
Karamanoğlu Mehmet Bey Karamanoğullarının ikinci beyi Kerimüd-din Karaman Bey’in oğludur. Karaman Bey’in ölümünü müteakip yerine Selçuklu Sultanı Rukneddin Kılıçaslan kendisinin güvendiği vezirlerinden Hutenoğlu Bedreddin İbrahim’i Karamanoğullarının başına getirip ondan, Karaman Bey’in Oğullarını yok etmesini istedi. Hutenoğlu Bedreddin İbrahim, Larende’ye gelip oturdu ve Karamanoğlu Mehmet Bey’i annesini ziyarete geldiği bir sırada Yerköprü’de yakalayarak Konya’daki Gavele kalesine hapsettirdi. Mehmet Bey bu sırada 18 yaşlarında idi. 1264 yılında Rukneddin Kılıçarslan ölüp, yerine küçük yaştaki oğlu lll. Gıyaseddin Keyhüsrev başa geçti. Bu sırada Vezir Muiniddin Süleyman Pervane’nin yardımıyla hapisten çıkan Karamanoğlu Mehmet Bey, 1264 yılında Ermenek’e gelerek buradaki Karamanoğullarının başına geçti. Karamanoğullarını yerle bir edip, topraklarına hakim olmak isteyen Hutenoğlu Bedreddin İbrahim hazırladığı büyük bir ordu ile Ermenek üzerine yürüdü. Karamanoğulları ile Göksu geçidinde çetin bir a tutuştu. Ancak Kahramanca an Karamanoğulları karşısında mağlup olmuş, silahlarını ve diğer malzemelerini toplamaya fırsat bulamadan geri çekilip, canını zor kurtarmıştır. Bu hareket Karamanoğullarının cesaretini artırmış, çevrede yaşayan Türkmenlerin de kendilerine katılması ile büyük bir güç haline gelmiştir. Bu şekilde güçlenen Karamanoğulları, üzerlerine gelecek Selçuklu ve Moğol kuvvetlerini mağlup edebilecek duruma gelmiştir. Bu durumdan cesaret alan Karamanoğulları 1264 yılında Konya üzerine yürüyerek Konya’yı zaptetmiştir. Mehmet Bey Konya’yı zabteddikten sonra bir yıl süre ile Konya’da oturmuş ve bu süre içerisinde çevresindeki adamları ile birlikte her gün Mevlana’yı ziyaret etmiş ve ondan feyz almıştır. Konya’yı ele geçiren Mehmet Bey Selçuklu tahtına sultan olarak oturmamış, Selçuklu Sultanı ll. Keykavus’un oğlu Siyavuş’u 12 Mayıs 1277 de tahta geçirmiştir. Bu zaferden sonra Mehmet Bey Konya hazinelerini Karaman’a taşımıştır.
Karamanoğlu Mehmet Bey’in Konya’yı ele geçirmesi, dağılan kabilelerin toparlanmasına vesile olmuş ve kısa da çevredeki bazı beylikler (Eşrefoğulları, Menteşeoğulları ve Saruhanoğulları) Karamanoğullarının hakimiyeti altına girmiştir. Mehmet Bey bundan sonra uç Türkmen beyliklerinin başına kardeşi Mahmut Bey’i göndererek, Tarsus-Adana, Adana-Konya ve İç Anadolu ticaret yolunun düğüm noktası Gülek Boğazındaki Gümrük Teşkilatının ve orada bulunan Garnizonun ele geçmesini sağlamış ve Venediklileri, Cenevizlileri ve Ermenileri vergiye bağlamıştır. Karamanoğlu Mehmet Bey Konya’ya Selçuklu Sultanı Sultan İzzeddin Keykavus’un oğlu Gıyaseddin Siyavuş’u başa geçirmiş, kendisi de vezir olmuştur. Önceleri Moğol baskısına başarı ile karşı koymasına ve bir çok defa galip gelmesine rağmen, sonunda yapılan bir ta Moğolların büyük bir ordu ile saldırmaları karşısında Mehmet Bey Ermenek ve Mut havalisine çekilmiştir. Mehmet Bey’in çekilmesinden sonra Konya Moğollar tarafından işgal edilmştir. Moğollar her tarafı yakıp yıkarak ilkbahar mevsiminde Mut taraflarına inerler. Moğollarla yapılan bu ta Mehmet Bey iki kardeşi ile beraber 1280 yılında şehit düşmüştür. Şehit düşen Mehmet Bey’in başı kesilerek Konya’ya götürülmüştür (bir rivayette Karadağ’da, bir rivayette Toroslar’da) Genç yaşta iken şehit olmuştur. Kabrinin nerede ğu belli değildir.
Mehmet Bey Konya’yı ele geçirip, Siyavuş’u Selçuklu tahtına geçirdikten sonra 13 Mayıs 1277 tarihinde Konya önünde aktedilen bir toplantı ile Türkçe’yi resmi dil olarak ilan eden ünlü fermanını yayınlamıştır.
Karamanoğlu Mehmet Bey’in ünlü fermanı İbni Bibi’nin Evamirü’l-Alaiyye adlı Farsça eserinde Farsça olarak yer almıştır. İbni Bibi’nin eseri Yazıcıoğlu Ali tarafından Tevarih-i Al-i Selçuk adıyla 15.yüzyılda Türkçeye çevrilmiştir. Çevirinin yazması, Topkapı sarayı Revan bölümü, 1391 numarada kayıtlıdır. 13.yüzyılın dil özelliklerini yansıtan bu yazmada ferman şu şekilde Türkçeye çevrilmiştir:
“Şimden girü hiç kimesne kapuda ve divanda ve mecalis ve seyranda Türki dilinden gayri dil söylemeye”
13.Yüzyılın dilini yansıtan bu cümle bugünkü Türkçeye Karaman Valiliğinin başvurusu üzerine Türk Dil Kurumu tarafından şu şekilde aktarılmıştır.
“Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk Dilinden başka dil kullanmaya”
Karamanoğlu Mehmet Bey’in, 13 Mayıs 1277’ de, Türkçe’yi korumak amacıyla yayınladığı ünlü fermanı, O deki Anadolu’nun durumunu bilmeden değerlendirmek doğru olmaz.
XII. yy ve sonları, Anadolu Selçukluları’nın hüküm sürdüğü; Türk olmalarına rağmen, devletin her alanında İran hakimiyetinin apaçık görüldüğü ve Türklüğün değerlerinin devlet eliyle unutturulmaya yüz tuttuğu yıllardır. İşte bu de Karamanlılar, Anadolu’da sadece dil alanında değil; Türk değerlerinin yaşatılması için, her alanda, büyük mücadeleler vermişlerdir.
1238 ‘de, Selçuklular’ın İranlaşması karşısında, Karamanlıların atası, Nure Sofi’nin de katıldığı, Türklüğün savunması denilebilecek, Kırşehir’in Maliya Ovasın’da gerçekleşen ; Karaman-oğulları’nın Anadolu’da verdikleri mücadelelerin ve değerlerin korunması ının en açık delilidir.
Karamanoğlu Mehmet Bey, Anadolu’da Türklüğün, mücadelesini vermiştir. 1277’ de yayınladığı fermanın özünde, bir milletin birlik-beraberliğinin ilk adımının, dil birliği ğu vurgulanmaktadır.
Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen, burada devlet ve beylikler kuran Türk boylarının, başka milletlerin değerlerini kabullenip, kendi öz yapılarını terk etmeye yöneldikleri bu de, sadece Karamanoğulları’nın, Türk değerlerine bağlı kalma ı vermeleri ve Karamanoğlu Mehmet Bey’in bu gerçeği, tarih sayfalarına fermanıyla yazması, Anadolu Türk tarihinin en önemli adımlarındandır.
Bugün Anadolu’da Türk değerleri yaşıyorsa; Türkçe çeşitli devirlerde, insafsız saldırılara uğramasına rağmen, hala dipdiri ise, bunda Karamanoğulları’nın mücadelelerinin ve Karamanoğlu Mehmet Bey’in payı büyüktür.
1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu topraklarının Türklere açılmasından sonra Anadolu’ya Türk boyları tarafından Karaman Türk topraklarına katılmıştır. Karaman 1165 yılında Anadolu Selçuklu Devletinin si altına girmiş ve uzun yıllar Selçukluların si altında kalmıştır. Ancak Anadolu Selçuklu Devletinin Moğolların hakimiyeti altına girmesinden sonra, Karamanoğulları isyan ederek 1230 yılında bağımsız Karamanoğulları Beyliğini kurmuşlardır.
Karamanoğlu Mehmet Bey, 1277 yılında Karadağ yakınlarındaki Kızıldağ’da Selçuklu sultanı ile birleşen Tatar Hasan Giray Han ve ordularıyla girdikleri ta kardeşleri Halil ve Kasım Beylerle birlikte şehit olmuştur. Bazı kaynaklarda yanındaki şehit kardeşleri Tanu ve Zekeriya olarak nakledilmiştir. Mezarı Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Balkusan Köyü’nde bulunmaktadır.

Yorumlar
Kalan Karakter: