Tam 1800 kişi başvurdu.
İlk ilan hatalıydı, itiraz ettik. Geri çekildi.
İkinci ilanla umutlandık, “belki bu sefer adaletli olur” dedik.
Ama olmadı.
Karaman İl Özel İdaresi’nde yapılan personel alımında adalet yine yerle bir edildi.
Yine torpil kazandı.
Yine önceden belirlenmiş isimler kadroya alındı.
Yine liyakat değil, siyasî yakınlık ve bürokratik nüfuz kazandı.
Hem de kamuoyunun gözü önünde.
Ve bu yetmezmiş gibi…
Bu düzenin mimarları çıkıp meydanlarda “hak, hukuk, adalet” diyor.
Ağızlarından “Allah” düşmüyor, “kitap” eksik olmuyor.
Ama yaptıkları tam anlamıyla riyakârlık.
Bir yanda kul hakkı çiğnenirken, diğer yanda Allah’ın adıyla meşruiyet üretmeye çalışmak ne büyük bir vebaldir.
EN AĞIR HAYAL KIRIKLIĞI
Ama en çok ne yaraladı biliyor musunuz?
Karaman Valisi’nin suskunluğu.
Çünkü bu alımı gerçekleştiren kurum, Valiliğe bağlı İl Özel İdaresi.
Ve bu kurumda siyaset konuşuyor.
Parti içi dengeler belirleyici oluyor.
Yetmiyor, içeride kimin gücü fazlaysa, onun referansı kazanıyor.
Karaman’ın gönlünde taht kuran Vali Mehmet Fatih Çiçekli’nin bu sessizliği, usulsüzlüğe göz yumulduğu algısını güçlendiriyor. Oysa Karaman halkı Vali Çiçekli’yi umutla bağrına basmıştı.
Hakkın, halkın, hukukun sesi olması gereken yer susarsa, şehir susar.
BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ
Bu olay sadece birkaç kişinin işe alımı değildir.
Bu, Karaman’da çürüyen sistemin ve işlemez hale gelen denetimin göstergesidir.
Her şey prosedürle yapılmış gibi gösteriliyor:
İlan var, mülakat var, puan var.
Ama perde arkasında liste çoktan hazır.
Bu düzenin adı: kurgulanmış adalet.
Ve bu düzende en büyük sorumluluk, suskun kalan halkta.
Çünkü halk sustukça bu düzen cesaret buluyor.
Çünkü halk unuttukça torpil kök salıyor.
Ve halk sesini yükseltmediğinde, Allah’ın adını kullanarak yapılan haksızlıklar bile kutsallaştırılıyor.
HAKKI SAVUNMAK İBADETTİR
Ey Karamanlı kardeşim,
Bu şehirde çocuklarımızın alın teri yerine birilerinin referansı kazanıyorsa…
Eğer hakkı savunmak yerine susuyorsak…
Ve bütün bunlar “Allah” diyerek yapılıyorsa…
Bil ki bu sadece bir dünya kaybı değil, bir ahiret yüküdür.
Torpilin olduğu yerde Allah’ın adını ağıza almak, haramdan beter bir riyakârlıktır.
Ve riyakârlar çoğaldıkça, hakikat boğulur.
Bugün sessiz kalan herkes,
Yarın kendi evladının hakkı yendiğinde “neden?” diyemeyecek!
UYAN KARAMAN: EN İYİ DENETÇİ SENSİN
Torpil varsa, adalet yoktur.
Adalet yoksa, devlet zayıflar.
Devlet zayıflarsa, halk ezilir.
Halk ezilirken susuyorsa, en iyi denetçi halk olma fırsatını kaybeder.
Bu çağrı bir isyan değil, bir uyanış çağrısıdır.
Gelin, susmayalım.
Gelin, hakkı savunalım.
Gelin, bu şehirde Allah’ın adını hakkıyla yüceltelim.
Çünkü artık yetti!
Hadi şimdi kendimize şu soruyu soralım:
“Ben de susanlardan mıyım, yoksa hakkı savunanlardan mı?”
Yorumlar 1
Kalan Karakter: