Erdoğan şunları kaydetti:
"Bu kapsamda öncelikle, seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor, seçim sistemini tartışmaya açıyoruz. Türkiye'deki mevcut seçim sistemi, özellikle 12 Eylül müdahalesinin ardından her tartışma konusu ğunu biliyoruz. Her eleştiri konusu . Hemen tüm siyasi partiler de, seçim sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ettiler ve ediyorlar. Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum, mevcut seçim sistemi, yüzde 10 barajı, AK Parti'nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz, 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu, biz bu sisteme tabi olarak o seçime girdik. Yüzde 10 barajı vardı. Daha partimizi kurarken, mevcut seçim sisteminin katılımcılıktan uzak ğunu, değişmesi gerektiğini güçlü şekilde biz de ifade etmiştik.
Geçen yıl, 30 Eylül'deki 4'üncü Büyük Kongremizde yayınladığımız 63 maddelik Siyasi Vizyon belgemizde de, 2023 Vizyonumuz çerçevesinde seçim sistemini değiştireceğimizi bir hedef olarak ortaya koymuştuk. Gerek Akil İnsanlar Heyeti raporlarında, gerek Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında, gerekse bugüne hazırlanmış bir çok raporda, seçim sistemindeki sorunlar dile getirilmişti. Tüm öneri, tavsiye, eleştirileri gözden geçirdik ve bu sorunu çözmek için bir adım atıyoruz.
Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz bir tek seçenek sunmuyoruz, 3 farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemle yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da, ülke barajını tamamen rarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz. Bu üç seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis'e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz."
Siyasi haklarla ilgili düzenlemeler
Siyasi haklar alanındaki ikinci düzenlemeyi "Siyasi Partilere Devlet Yardımı" konusunda yaptıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle :
"Siyasi partilere devlet yardımının kapsamını genişletiyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun Ek 1'inci maddesini değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 mevcut oranı yüzde 3'e çekiyoruz. Yani seçime katılan siyasi partilerden yüzde 3'ü aşan oranda oy alanlara da, Hazi ayrılan toplam kaynak içinden devlet yardımı yapılacak. Bu düzenlemenin de, siyasi partilerimizi güçlendireceğine, katılımcılığı artıracağına, rekabetin daha adil hale gelmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun 20'inci maddesini değiştiriyoruz, ilçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu rıyoruz. Mevcut durumda, bir ilçede teşkilatlanmak için, ilçe sınırları içerisindeki beldelerin en az yarısında teşkilat kurma zorunluluğu vardı. Bunu rıyor, 'Beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir' ibaresini getiriyoruz.
Bir başka düzenlemeyle, siyasi paritlerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. Bu alanda uluslararası örnekleri inceledik, demokrasilerdeki işleyişe baktık ve ilgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim Kanunu'nun 15'inci maddesine bir ek yapıyor, tüzüklerinde yer li-">li ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla, partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getiriyoruz."
Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda
Bir başka yasal düzenlemeyle siyasi partilere üyelikte engelleri rdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Siyasi Partiler Kanunu'nun 11'inci maddesinde yapacağımız değişiklikle, siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan rıyoruz. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açıyoruz. Bu amaçla, 11'inci Maddenin B bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan rıyoruz.
Yine Siyasi Partiler Kanunu'nda yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiriyoruz. 298 Sayılı Kanun'un ilgili maddesini değiştirerek, siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propagandada Türkçe'nin yanında farklı dil ve lehçelerin de kullanılabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Aynı şekilde, ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanını getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu'nun 43'üncü maddesindeki kısıtlayıcı hükmü rıyor, ön seçimlerde de Türkçe'den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanını tüm partilere sağlıyoruz."
Yorumlar
Kalan Karakter: