AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "PKK'ya arka çıkan Avrupalı dostlarımıza buradan selam gönderiyorum. Bırakın Türkiye'nin hukuk meselesiyle uğraşmayı da gençliğinizi, geleceğinizi zehirleyen PKK, uyuşturucu tacirlerine bir laf edin, bir şey söyleyin. Bizim bu topraklardaki mücadelemiz sadece milletimizin huzuru, güvenliği değil aynı da sizin de geleceğinizin mücadelesidir. Uyuşturucunun asıl hedefi Avrupa ülkeleridir, Avrupa ülkelerinin gençleridir." .
Yıldırım, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugünün Dünya Şehircilik Günü ğunu anımsattı.
Şehirlerin medeniyet ğuna işaret eden Yıldırım, Edirne'den Kars'a hemen hemen her şehrin insan merkezli kurulduğunu, her sokağın, mahallenin insanın hoşgörüsünü yansıtan bir anlayışla şekillendiğini ve bugünlere geldiğini söyledi.
AK Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana şehirlerin tarihi dokusunu, kültürel kimliğini korumak için gayret ettiklerini, sanatın, medeniyetin, mimarinin, turizmin, inancın merkezi şehirler inşa etmenin gayretinde klarını anlatan Yıldırım, yeşil alanlarıyla, sosyal tesisleriyle, köprüleriyle, yolları, alt ve üst yapısıyla insana huzur veren şehirler oluşturmaya çalıştıklarını belirtti.
Son 14 yılda ecdat yadigarı birçok vakıf eserini ihya ettiklerini dile getiren Yıldırım, kentsel dönüşüm başta olmak üzere yürüttükleri tüm şehircilik faaliyetlerinin hedefledikleri başarıya ulaşmasını temenni etti.
PANCAR EKİCİLERİNE MÜJDE
Başbakan Yıldırım, şeker pancarının 2017 avans alım fiyatını ton başına 210 lira olarak belirlediklerini açıkladı. Yıldırım, geçen yıl bu rakamın 190 lira ğunu anımsatarak, önemli ölçüde bir artış sağlayarak çiftçinin el emeğini, alın terini koruduklarını, üreticilerin kazançlarının kaybolmaması, değerini bulması için gerekli çabayı gösterdiklerini kaydetti.
Yıldırım, üreticilerin bereketli ve bol kazançlı bir mahsul yılı geçirmesini dileyerek, her köylünün, çiftçinin yanında klarını ve olmaya devam edeceklerini vurguladı.
SİZDEN BEKLENEN TERÖRÜ ŞIMARTMAK DEĞİL BU ALÇAK ÖRGÜTE KARŞI SESİNİZİ YÜKSELTMEK
Bakanlar Kurulunun dünkü toplantısında uyuşturucuyla mücadele konusunu kapsamlı şekilde ele aldıklarını dile getiren Yıldırım, "Allah'a şükür uyuşturucu kullanımı konusunda, gelişmiş ülkelere göre çok ama çok aşağı orandayız. Bu indirici, güzel bir şey ama tehdidi de yok sayamayız. Bugün olmayan tehdit, yarın de önemli bir tehdit konumuz haline gelebilir." diye .
Yıldırım, uyuşturucu ile mücadelede en önemli çalışmalardan birinin toplumda farkındalığın oluşturulması ğunu vurguladı.
Sigarayla mücadele konusunda geçen yıllarda başlatılan çalışmaların, kısa sürede semeresini verdiğini ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin sigara ile mücadelede örnek sonuca ulaştığına işaret etti.
Yıldırım, bu kez de uyuşturucuyla mücadeleyi etkin şekilde sürdürmek için başbakan yardımcısının koordinasyonunda, ilgili 8 bakanın bir arada ğu Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu oluşturduklarını bildirdi. Bu kurulun, her alanda gerekli tüm çalışmaları gerçekleştireceğini belirten Yıldırım, aynı da sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, iş dünyası gibi farklı çevrelerin bu mücadelede etkin olarak yer alacağını söyledi.
Uyuşturucu bulundurmak, uyuşturucu ticareti yapmak gibi konularda cezaları daha önceki yıllarda 2-3 katına çıkardıklarını bildiren Yıldırım, Meclisin gündeminde bu konuyla ilgili yeni düzenlemelerin de olacağını belirtti.
Başbakan Yıldırım, uyuşturucu ile mücadelede topyekün bir hareketin olması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece güvenlik, sadece ceza, sadece sağlık alanında alınan önlemlerin başarısı, toplumsal farkındalık olmadığı sürece sınırlı olacaktır. Bu le gerek devletin gerek STK'ların enerjisi bir araya gelecek, vatandaşlarımızın da desteğini alarak gençlerimizin kanına giren bu belayla mücadeleyi başarıya ulaştıracağız.
Genç nesillerimizi kötü alışkanlıklardan korumayı öncelikli görevlerimizin başında görüyoruz. PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin coğrafyamız üzerinden 2 milyar dolar gelir elde ettiğini bu vesileyle hatırlatmak isterim. PKK'ya arka çıkan Avrupalı dostlarımıza buradan selam gönderiyorum. Bırakın Türkiye'nin hukuk meselesiyle uğraşmayı da gençliğinizi, geleceğinizi zehirleyen PKK, uyuşturucu tacirlerine karşı bir laf edin, bir şey söyleyin. Bizim bu topraklardaki mücadelemiz sadece milletimizin huzuru, güvenliği değil aynı da sizin de geleceğinizin mücadelesidir. Uyuşturucunun asıl hedefi Avrupa ülkeleridir, Avrupa ülkelerinin gençleridir. Sizden beklenen teröre destek olmak, terörü şımartmak değil geleceğinizi karartan bu alçak örgüte karşı sesinizi yükseltmektir."
Geçen hafta yoğun bir program gerçekleştirdiklerini dile getiren Yıldırım, ilk olarak İstanbul'da, Türkiye-Afrika Ekonomi İş Forumu'nu yaptıklarını, bu forumda Türkiye ile Afrika'nın geçmişe dayanan ilişkilerinin, etraflıca görüşüldüğünü belirtti.
Yıldırım, AK Parti iktidarı döneminde Afrika ülkeleriyle ilişkilerin, her alanda süratle geliştirildiğini ve dört Afrika ülkesine sadece hava yoluyla seyahat varken bugün 50'ye yakın Afrika ülkesine doğrudan uçuşların başlatıldığını ifade etti.
Afrika ülkeleriyle toplam ticaretin, 7 milyar doların altındayken üç kat artış sağlanarak, 18 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Yıldırım, "Bizim Afrika ile ilişkilerimiz sömürgeci ülkelerin ilişkileriyle aynı değildir. Bizim Afrika'yla ilişkilerimiz, tek taraflı menfaat ilişkisi değildir. Bizim Afrika'yla ilişkilerimiz, ortak kültürümüzün, ortak geleceğimizin birlikte yapılması, birlikte korunması, kazan-kazan ilkesine göre tesis edilmiş ilişkidir." diye .
AK PARTİ İKTİDARI, ESER SİYASETİ YAPAN BİR İKTİDARDIR
Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde gerçekleştirilen Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'ne katıldığını anımsatan Yıldırım, birçok alanda başarıları ortaya koyan sanatçıların ödüllendirildiğini kaydetti.
Yıldırım, "Bir laf vardır, bilirsiniz, 'Adam o odur ki dünyada bırakır bir eser. Eser bırakmayanın yerinde yeller eser.' AK Parti iktidarı, eser siyaseti yapan bir iktidardır. Her şey gelip geçecek. Siyaset yapıyoruz ama siyaseti her millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Millete hizmeti hedef olarak görmeyen siyaset varsın olmaz olsun." ifadelerini kullandı.
Geçen hafta İstanbul'da, Dünya Denizcilik Günü kutlamalarının yapıldığını hatırlatan Yıldırım, etkinliğe, Dünya Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim'in yanı sıra yurtdışından seçkin 150'nin üzerinde misafirin katıldığını belirtti.
DENİZCİLİK DÜNYAYA DA LAZIM, TÜRKİYE'YE DE LAZIM
Dünya ciliğinin geçmişi ile geleceğinin, iki gün boyunca İstanbul'da konuşulduğunu anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Ana konu, cilik dünyaya lazımdır. Denizcilik dünyaya da lazım, Türkiye'ye de lazım. Denizcilik öyle bir sektör ki eğer cilik olmasa, taşımacılığı olmasa dünyada 7 milyar insanın yarısı açlıktan, yarısı soğuktan ölür. O hayati öneme sahip bir sektörden bahsediyoruz. Onun için Barbaros Hayrettin Paşa boşuna dememiş, 'Denizlere hakim cihana hakim olur.' Allah'a şükür lerimize hakimiz, lerimizin önemini biliyoruz. Her alanda da ciliğimizi geliştirmek için 14 yıldır çok büyük gayret gösteriyoruz."
Yıldırım, geçen hafta Asya Ülkeleri Siyasi Partiler Birliği üyeleriyle İstanbul'da bir araya lerini ifade etti. 22 Asya ülkesinden, 40 civarında siyasi partinin yöneticileri ve temsilcilerinin İstanbul'da buluştuğunu anımsatan Yıldırım, programda, göç ve mülteciler konusunun enine boyuna değerlendirildiğini belirtti.
SÖYLENECEĞİNİZE BİRAZ YÜK ALIN YÜK
Küresel problemlerin başında göç geldiğine işaret eden Yıldırım, şu anda dünyada yerinden yurdundan edilen insanların sayısının 55 milyonu aştığına dikkati çekti.
Yıldırım, bu küresel probleme dünyanın maalesef duyarsız ğını vurgulayarak, "Sadece konuşuyorlar, sadece Türkiye'nin mülteciler konusunda ne büyük fedakarlık yaptığını, mucizevi işleri nasıl başardığını söyleyerek vakit geçiriyorlar. Kardeşim söyleneceğinize biraz yük alın yük. Bugün Allah'a şükür biz, 3 milyon kardeşimize kucak açtık. Evimizi açtık, aşımızı paylaştık. Bundan da şikayetçi değiliz. Çünkü biz dünyada, 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin.' anlayışını, 6 asır yerleştirmiş ve bu yönüyle de dünyada barışı, kardeşliği ve huzuru hakim kılmış Osmanlı'nın torunlarıyız. Bize yakışan da budur." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sığınmacılara 20 milyar doların üzerinde bir harcama yaptığının altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Helali hoş olsun. Daha fazlasını da yaparız. Ama istiyoruz ki bu ortak sorunu, bu insanlık dramı artık tek başına Türkiye'ye bırakılmasın. Herkes başta Irak ve Suriye olmak üzere, bölgesel sorunların çözülmesi için daha fazla elini taşın altına koysun. Bunun için Türkiye, ilk günden itibaren yapıcı ve çözüm arayıcı tutumunu bundan sonra da kararlılıkla sürdürecek. Ne k, 'dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.' Çünkü Türkiye, bölgede barışın, istikrarın, kardeşliğin merkezidir. Onun gerektirdiği sorumluluğu aynen yerine getirmektedir. 15 Temmuz'un ardından her fırsatta hükümetimize desteklerini belirterek, bu etkinliği İstanbul'da yapmak için karar alan Asya Ülkeleri Siyasi Partiler Birliği üyelerine, buradan, bu dayanışma ruhundan dolayı teşekkür ediyorum."
Yıldırım, hafta sonu Erzincan ve Bayburt'ta birçok tesis ve hizmetin açılışını yaptıklarını anımsatarak, dev proje ve eserlerle milleti buluşturmaya devam ettiklerini söyledi.
Değişik partilerden 154 milletvekili hakkında 810 soruşturma dosyası bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, TBMM'nin 20 Mayıs 2016 tarihinde bu dosyalar bakımından söz konusu milletvekillerinin dokunulmazlıklarını bir seferliğine rdığını hatırlatarak, "Yani ömür boyu dokunulmazlık kalkmıyor. Mevcut dosyalardaki dokunulmazlıklar kalkmıştır." ifadesini kullandı.
TBMM'nin kararı ve Cumhuriyet savcılarının çağrısı üzerine AK Parti, CHP ve MHP milletvekillerinin dosyalarıyla ilgili ifade verdiklerini anlatan Yıldırım, 1 HDP milletvekili hariç 54 HDP milletvekilinin "mahkeme kararına uymayacaklarını, gidip ifade vermeyeceklerini" açıklayarak adeta hukuka ve mahkemelere meydan okuduklarının altını çizdi.
Yıldırım, "Devlete ve kurumlarına saygı göstermek, bu kurumların işleyişini sağlamak öncelikle siyasetçilerin görevidir. Ancak HDP'li bazı vekiller, buradan bir siyasi kriz çıkarma yoluna gittiler. Her fırsatı ülkeyi bir kriz ortamına sürüklemek için tepe tepe kullanıyorlar. Hukuk karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı da üstünlüğü de yoktur. 'Bizi hiç kimse hukuk karşısına çıkarmaz, sorgulayamaz, yargılayamaz, mahkemelerinizi tanımıyoruz' gibi ifadeler halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin asla söyleyeceği sözler olamaz." diye .
HDP'li bir milletvekilinin korucuları hedef alan bir konuşmasında "bu memleketten defolup gideceksiniz, bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini iyi biliriz." diyerek tehditler savurduğunu, bir başka HDP'li milletvekilinin "biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz, PKK'ya yaslıyoruz. Bunu söylemekte, savunmakta sakıncı görmüyoruz." ğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Teröristlerin kazdığı hendeklere 'kazanım' diyenler, belediyeleri 'öz yönetim' adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacaklar, çıktılar. Çıkacak ki bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın. Meclis'te her düşünce hür biçimde ifade ediliyor, kimseye bir engel yok. Konuşmalar eyleme dönmezse hiç kimseye kimsenin bir şey söyleme hakkı yok. Türkiye'de siyasi katılım yolları sonuna açık. Türkiye bir hukuk devleti, alınan bütün kararlar hukuk içinde alınmaktadır. 'Seçilmiş biri tutuklanır' diyor. Tamam tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz ama bırakalım mahkemeler kendi işini yapsın, biz de kendi işimizi yapalım.
Seçilmiş olmak, kimseye suç işleme yahut da terörle iç içe girme hakkı vermez. Hiçbir vekil, milletten aldığı iradeyi ve yetkiyi milletin aleyhine, terör örgütlerinin lehine kullanamaz. Milletin vekili siyaseti kalkan olarak kullanıp, terörle iç içe olamaz. Devletin, milletin parasını teröre peşkeş çekemez. Milli iradeyi tanımayanı millet hiç tanımaz. Şimdi de bu vekiller kalkmış diyorlar ki yasama faaliyetlerini durduruyoruz. Millet sizden yasama faaliyetlerinizi durdurmanızı değil, terör faaliyetlerinizi durdurun , yanlış anladınız. Milleti bile anlamamışsınız. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu ülkede vatana, millete ihanet asla karşılıksız kalmaz. Kimse millete karşı haddini aşmasın. Millete rağmen terör siyaseti yapamazsınız."

Yorumlar
Kalan Karakter: