Yukarda ki bu hadis-i şerif, 857 yıllık heyecan dolu bekleyiş sürecinde Müslüman devlet ve toplulukların nişanesi olmuştur. Daha sahabe döneminde binlerce kilometrelik yollar aşılarak müjde gerçekleştirilmek istenmiştir. Gerçi, Müslümanların kalp birliğini bozmak için bu süreçte Böyle bir hadis yok. Uydurma diyerek şaşırtma taktikleri de uygulanmamış değildir. Ama hiçbirisi kutlu fethin gerçekleşmesini engelleyememiştir.
İstanbul, Asya ile Avrupa kıtaları arasında yer alan doğal güzellikleriyle ünlü bir kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyıla uzanır. Şehir, M.Ö. 657 yılında Megaralılar tarafından kurulmuştur. Devletin Byzas adlı komutanının adından dolayı şehre, Byzantion adı verilmişi. M.Ö. altıncı yüzyılda Perelerin eline geçen Byzantion için, Atinalılar ve Ispartalılar da mış. M.Ö. dördüncü yüzyılda İskender tarafından fethedilen şehir M.Ö. üçüncü yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından alınmış. M.Ö. 330 yılında İmparatorluğun başkenti Byzantiona, bu kez de Konstantinapolis adı verilir. M.Ö. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Konstantinapolis, Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti olur.
Stratejik önemi ve tabi güzellikleriyle herkesin dikkatini çeken şehir, Gotlar, Ostrogotlar ve Bulgarlar tarafından defalarca kuşatıldı, fakat alınamadı. Bu yoğun saldırılar üzerine, İmparator Anastasiyanus, Silivriden başlayarak Karae uzayan surları yaptırdı. Buna karşın saldırılar devam etti. M.S. 7. ve 8. yüzyıllarda Araplar tarafından da kuşatıldı. Fakat bu kuşatmalar da sonuçsuz .
1203 yılında Haçlı orduları tarafından zapt edilerek 1261 yılına Haçlıların elinde . Bu tarihten sonra tekrar Bizanslıların eline geçti.
1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti, yavaş yavaş büyüyerek gelişti. Anadolu ve Rumelide genişlemeye devam etti. Anadolu ve Rumelideki topraklarımızın arasında samsun oto kiralama Bizans, mutlaka alınmalıydı. Bu amaçla şehir, Osmanlılar tarafından birkaç defa kuşatıldı. Ama alınamadı.
1453 yılında, Padişah II. Mehmet, hocası Akşemsettinin de teşvikiyle İstanbula yeni bir saldırı düzenlemeye karar verdi. Önce, Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarının karşısına Rumeli hisarı yaptırdı. Edirnede döktürdüğü balyemez adı verilen büyük toplarla a hazırlandı.6 Nisan 1453 günü, Osmanlı ordusu Bizans surları önüne geldi. Bizans İmparatoru Konstantin, Haliçi zincirle kapatarak Osmanlı Ordusunun şehre den girmesini önledi. 11 Nisan günü kuşatma tamamlandı ve top ateşi başladı. Yirmi gün süren top ateşinden kesin bir sonuç alınamadı. Şehrin den de kuşatılması gerektiğini düşünen II. Mehmet, bir gece yetmiş parça gemiyi karadan yürüterek Haliçe indirdi.
Bizanslılar, sabahleyin Osmanlı Donanmasını Haliçte görünce büyük bir korkuya ve paniğe kapıldılar. Haliçten ve karadan yapılan top atışlarıyla surlarda gedikler açıldı. Bunun üzerine, 29 Mayıs günü bir genel saldırı düzenlenmesine karar verildi. Hocası Akşemsettin II. Mehmete cesaret veriyor; Hz. Peygamberin, Konstantin elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne iyi komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir sözüyle müjdelenen komutanın kendisi ğunu söylüyordu. Bu inançla 29 Mayıs günü son taarruz başladı. Çok kanlı ve zorlu bir tan sonra birçok şehit verildi. Bu şehitler arasında, Bizans surlarına Türk bayrağını diken Ulubatlı Hasan da vardı. Nihayet, Mayıs 1453 Salı günü, İstanbul fethedildi.
İstanbulun fethi, hem Türk tarihi için hem de dünya tarihi için önemli bir olaydır. Türk tarihi için önemi İstanbulun fethiyle, Osmanlıların, Balkanlardaki ilerlemelerine engel olacak hiçbir gücün kalmamasıdır.
Avrupada ilerleyişini sürdüren Osmanlı Devleti, büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Dünya tarihi bakımından ise, İstanbulun fethi, Orta Çağın kapanıp Yeni Çağın açılmasına sebep olmasındandır.
İstanbul, 29 Mayıs 1453 tarihinden 23 Nisan 1920 tarihine Osmanlı Devletinin başkenti olmuştur. Bu le Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu önemli fethi, her yılın 29 Mayıs günü, aynı coşku ve inçle kutluyoruz.
Tarihçi Necdet Sakaoğluna göre Fatih, İstanbulu aldığında kentin tarihi dokusuna hayran kalıyor, manastırları, Roma hamamlarını hayranlıkla izliyor.
İstanbul fetihden önce, aşağı yukarı 300 yıl, büyük bir çöküntü gerileme dönemi yaşamıştı. Fatihin alışından sonra, başta Ayasofya olmak üzere İstanbuldaki aşağı yukarı bütün önemli binalar korunmaya alındı. Ayasofya için Fatih, bir tek taşına dokunulmayacak, burası benim emri vermiş. Kazandığı zaferden dolayı benimsediği tek mülk Ayasofya olmuş.
Sakaoğlu, fetihin ardından Fatih Sultan Mehmedin patrik ile dostluğunun üzerinde duruyor. O yıllardaki dinler arası diyaloga değiniyor.
Bir müslüman Türk padişahının, 1453te, bir patriğe dininizde ve bütün törelerinizi istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz anlamını veren bir belgeyi vermesi, daha ötesi yeni atadığı patriğe kendi has ahırından özel at vererek patrikhaneye saray atıyla gitmesine izin vermesi... Bunlar çok önemli imajlardır.
Fatih'i bir rönesans hükümdarı olarak niteleyen Tarihçi Erhan Afyoncu ise Fatihin 12 yaşındayken tahta geçmesine rağmen daha o yaşta III. Roma İmparatoru olarak anılmayı kafasına koyduğunu belirtiyor.
İstanbul isminin (adı) tarihi
M.Ö. 685'te Megara'dan Yunanlar burada bir koloni kurdu, Kral Byzas'ın hükümsürdüğü M.Ö. 667 yılında ise Byzantion kuruldu. Traklar, kentin yakınlarına M.Ö. 13 ve 11. yüzyıllarda Semistra kentini kurdu. Kral Lygos ında Sarayburnu'na, bugünkü Topkapı Sarayı'nın bulunduğu yerde bir Akropolis kuruldu. Kente Roma İmparatorluğu hakim olunca, kentin adı Septimius Severus tarafından kısa süreliğine oğlunun adı Augusta Antonina kondu, ardından İmparator I. Konstantin ında kent Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edildi. Bu sırada Nova Roma olarak değiştirilen kentin adı benimsendi ve 337 yılında İmparator I. Konstantin'in ölümüyle Konstantinopolis'e çevrildi.
1453'deki çöküşüne da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus . Bu dönemde İstanbul'un rolü kça stratejikti; Avrupa ve Asya arasında bir kapı . Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdi. Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de . Osmanlı'da da ilk dönem belgelerinde a-sitan, i-stan (osmanlı alfabesi ile استان) olarak geçti. i-stan güzellikler diyarı anlamına gelir. Son dönem belgelerinde (osmanlı alfabesi ile استانبول) ise a-stan-bol, i-stan-bul olarak geçti.
İstanbul'un çeşitli şekillerde tarihte isimleri (adları)
Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçe'de "Vizantion", Latince'de "Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma", Rumca'da "Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis", Slavca'da "Çargrad, Konstantingrad", Vikingce'de "Miklagord", Ermenice'de "Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli", Arapça'da "Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma", Selçuklular'da "Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul" ve Osmanlıca'da "Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-iSaadet" gibi bilinen farklı 33 isme sahip.

Yorumlar
Kalan Karakter: