Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nuri Şimşekler, SÜ Edebiyat Fakültesi Kazım Karabekir Anfisi'nde gerçekleştirilen konferanstaki konuşmasında, Mevlana ve Şems'in birbirlerini tamamlayan bir bütünün parçaları ğunu söyledi.
Mevlana'nın İslami kaynaklardan faydalandığını ifade eden Şimşekler, şunları kaydetti:
''Aslında biz bugün hep Hz.
Mevlana'yı anlatıyoruz gibi gelebilir, ama Hz. Mevlana, ğimizde onun dersler alıp pişmesine ve hatta yanmasına vesile babası Bahaeddin Veled'i, Burhaneddin Muhakkık'ı, Tirmizi'yi, Şems-i Tebrizi'yi, Selahaddin-i Zerkub'u, Çelebi Hüsameddin'i ve daha onlarca ismini bilmediğimiz dostlarını konuşuyoruz. Hz. Mevlana bütün bu insanların özünden ve bilgisinden istifade ederek, farklı çiçeklerden beslenip bal yapan arılar misali bu evrensel değerleri bize sunmaktadır. Tabi ki bu insani etkileşimin daha üstünde İslami kaynaklardan faydalanmasını da unutmamak gerekir.''
Merkezi İslam Dünyası Ansiklopedisi Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehran Afshari de tüm dünyada ğu gibi son 20 yıldır İran'da da Mevlana'nın büyük ilgi gördüğünü belirtti.
Mevlana'nın beşeriyetin yetiştirdiği en büyük insanlardan biri ğunu ve onun eserlerindeki evrensel öğretilerin tüm dünya insanlarına ışık olmaya devam ettiğini vurgulayan Afshari, ''Mevlana ile Şems-i Tebrizi'nin eksel tasavvuf yolunda ğu gibi mürit-mürşit ilişkisi içinde birbirlerini değerlendirmektedir. Her ikisi de birbirlerine ayna olarak kendi içlerindeki cevheri keşfetmişlerdir. Bu usul Şems'ten sonra Hz. Mevlana'ya dost Selahaddin-i Zerkub ve Çelebi Hüsameddin'le de devam etmiştir'' diye .
Konferans sonunda Şimşekler, Afshari'ye teşekkür plaketi ile enstitü yayınları takdim edildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: