Raftaki fiyat daha düşük ama kasada daha çok ödeme yaptım" cümlesini son günlerde çok duyar olduk. Raftaki etiket fiyatı ile kasadaki fiyatın uyuşmaması "Sistemde bir hata var" gerekçesiyle geçiştirilebiliyor.
'TÜKETİCİ DİKKATLİ OLMALI'
Yaşananların, ticari ahlakın tam olarak oturmamış olmasından kaynaklanan bir problem olduğu bir gerçek. “Sattığım fiyatın yerine yeni ürün koyamıyorum" cümlesinin gerekçe olarak sunulamaz. Etiket, raf fiyatı ile kasa fiyatı arasında farklılıklara çok sık rastlanmaya başladı ve burada resmen vatandaşın cebinden vurgun yapılıyor.
Rafta değiştirmek biraz zaman alıyor ya da unutulabiliyor. Bu sefer de 'Biz unutmuşuz ya da yetiştiremedik' deyip tüketiciden kasa fiyatı alınmaya çalışılıyor. Tüketici burada dikkatli olmalı" dedi.
Tüketici ürünü alırken aldığı ürünün raf ve kasa fiyatlarını kontrol etmesi gerekiyor."Yapılan işlemler zaten yasal mevzuat da tüketicinin lehine. 6502 sayılı kanunun 52. maddesi 4. fıkrasında fiyat etiketi düzenlenmiş. Burada kasa fiyatı ile etiket fiyatı arasında bir fiyat farkı olduğu zaman tüketicinin lehine olan fiyat uygulanır. Eğer etiket fiyatı daha ucuzsa etiket fiyatı kasa fiyatı daha uygunsa kasa fiyatı uygulanır" ifadelerini kullandı.
Zincir marketlerdeki etiket oyunu vatandaşı çileden çıkardı. Vatandaşın rafta gördüğü fiyat etiketi ile kasada ödediği aynı değil. Fişini kontrol etmeyenin cebinden çalan uygulamaya karşı dikkatli olunması, şikâyette bulunulması gerektiği bildirildi. Zincir marketler aldıkları cezalara rağmen akıllanmadı. Yüksek karlarına rağmen şimdi de vatandaşın üç kuruş parasına göz diktiler. Türlü etiket oyunlarıyla çoğu zaman farketmediğiniz fiyat değişiklikleri, toplamda milyonluk vurgunlara dönüşüyor. Bunun son örneği ise alenen bir soygun yaşandığını gösteriyor.
SAHTEKARLAR… BU KADAR DA VİJDANSIZ OLUNMAZ.
Konya’da bir gazeteci arkadaşımızın paylaşımı konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Deneyimli gazeteci Kemal Soylu ‘nun yaşadıklarından sonra yaptığı paylaşım:
“Aslında bu 3 harfli marketlere selam vermem. Çok acil işi olduğu için Sultanhamam’ın karşısındaki A101’den tereyağı alıyım diye girdim. Etiket fiyatı 218 TL. Kasaya geldim 275 TL. Hemen yerine koydum bu fotoğrafı çekip çıktım. Sorup sormadan, sorgulamadan alışveriş yapıyoruz. Doyup doymak bilmeyen bu vicdansızlara kimse dur diyemiyor. En iyisi vatandaş olarak biz bu sahtekarlardan alışveriş yapmayalım.”
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.Karaman’da yaşanan bir olay:
“Kek ve meyve suyu aldık. Kek’in fiyatı rafta 3.25, meyve suyunun üzerinde ise büyük indirim diye 5 lira fiyat yazıyordu. Kasada ise kek’i 5 lira 50 kuruşa, meyve suyunu ise 6.90 satarak parasını aldılar. Burada rakam küçük diye geçiştiriyoruz ama kasada günün sonunda yapılan vurgunun boyutları ise oldukça büyük.
ERDOĞAN SEKTÖRDEN İNDİRİM İSTEMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şubat ayında KDV Sistemini Sadeleştirme Programı kapsamında temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'yi yüzde 1'e indirdiklerini açıklamıştı. KDV'si yüzde 1'e inen ürünlerin enflasyon sepetinde ciddi bir ağırlığa sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, “Gıda ürünlerinde yüzde 7’lik indirim anlamına geliyor. Sektörden de yüzde 7 indirim bekliyoruz.” demişti. Rekabet Kurumu da zincir marketlere yönelik "rekabet ihlali" soruşturmasında 5 zincir markete 2,7 milyar lira ceza kesti. 5 zincir market ve 1 tedarikçi, kararı mahkemeye taşıyıp yürütmesinin durdurulmasını istemişlerdi.
TAVAN FİYAT UYGULAMASI
“Yaptırımlar artırılmalı. Fiyat kurulu oluşturulabilir. Ürünlerin fiyatları belirlenir. Tavan fiyat üzerine kimse çıkamaz. Buna uymayana da kayyum atanır. Para cezası verilmemeli, çünkü zaten o cezayı ödemeye razılar, göze alıyorlar. Cezalar, karlarının çok altında.”
Yorumlar
Kalan Karakter: