Karaman'ın katilleri ayağa kalksın

Karaman, etkisini artıran kuraklık  kendisini iyiden iyiye hissettirmeye  başlarken sorumsuzluk diz boyu.Karaman’ı düşünmeyip kendi çıkarları uğruna bu şehri feda edenler in keyif yerinde, bu katliamı seyrediyor.Yasak olmasına rağmen on binlerce  dönüm mısır ekenlere hiçbir yaptırım yapılmazken, hala Fisandun barajından su veriliyor ve  yasağa rağmen mısırda direnenler adeta ödüllendiriliyor. Tabi, bununla  kalmıyor, Ayrancı yolu üzerinde Oltan-Köloğlu ortaklığı kurulan ve günde 3 motorun 24 saat süre ile ara vermeden yer altı suyunu çekmesi o bölgeyi cehennem çevirmeye devam eidyor.Buranın ruhsatı kim,hangi mantıkla verdi, peki oranın açılmasında baş rolü oynayanlar bu  şehre  verdikleri zarar ile acaba vicdanları  rahat mı? 
Mermer ocakları ayrı bir sorun. Doğaya verilen tahribatın yanı sırad kuraklığın zirve yaptığı bu günlerde Mermer ocaklarında kullanılan su çok ciddi  rakamlarda. 
Karaman’da 50’nin üzerinde mermer ocağı bulunuyor ve bu mermer ocakları günlük olarak  50 bin litrenin üzerinde su tüketimi yapıyor. 
Karaman, giderek daha etkili hale gelen şiddetli kuraklık ile karşı karşıya. Tarımsal sulama için hayati öneme sahip dört büyük barajın tamamen kuruması, bölgedeki su krizini gözler önüne seriyor. Özellikle Fisandun  barajında  su seviyelerindeki ciddi düşüş ise adeta tehlike çanlarını çaldırıyor. 
İddialara göre, tarımsal sulamanın hala devam ettiği Fisandun barajında Ağustos ayının ilk haftasında  kapaklar kapatılacak, çünkü su seviyesi ciddi oranda düşmüş ve tehlike arz ediyor. 
KARAMAN'I OYAN MERMER OCAKLARI
Kuraklık sorununun yanı sıra, Karaman'ın dikkat çekmeyen ancak büyüklükleriyle korkutan başka bir problemi daha var: su tüketiminde öne çıkan madencilik faaliyetleri. Özellikle mermer ocaklarının günlük su kullanımı, bölgedeki su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor. Çoğu mermer ocağı işletmesi, suyu arıtıp yeniden kullandığı yönünde açıklamalar yapsa da bu uygulamaların ne kadar etkili ve sürdürülebilir olduğu belirsizlik taşıyor. 
Mermer ocaklarında su, üretimin her aşamasında kritik bir rol oynuyor: personel kullanımından, inşaa aşamasına, taş kesme işlemlerine ve yol sulamaya kadar pek çok alanda su tüketiliyor. Bunun yanı sıra, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporları, Karaman'daki mermer ocaklarının su tüketiminin boyutunu açıkça ortaya koyuyor. 
Karaman'daki bazı mermer ocaklarının günlük su tüketimi inanılmaz seviyelere ulaşıyor. Örneğin, tek bir işletmede günlük 165 bin litre su kullanılırken, başka bir ocakta bu miktar 94 bin litreyi buluyor.  
Karaman’da faaliyet gösteren yaklaşık 50 mermer ocağının ortalama günlük su tüketimi 50 bin litre olarak hesaplanıyor. Bu durumda, bölgedeki toplam su tüketimi şu çarpıcı oranlara ulaşıyor: 
Günlük: 2.500.000 litre 
Aylık: 75.000.000 litre 
Yıllık: 912.500.000 litre. 
BİYOKÜTLE ENERJİ TESİSİNE RUHSATI KİM VERDİ? 
Karaman, Türkiye’nin su kıtlığı çeken illeri arasında yer aldığı için yeni büyükbaş hayvan işletmelerinin açılması yasaklanmış durumda. Ancak buna rağmen, Karaman-Ereğli karayolu üzerinde faaliyet gösteren Oltan Köleoğlu Biyokütle Enerji Tesisinin 24 saat boyunca, 3 kuyudan sürekli su çekerek çalışmasına izin verilmesi büyük tepki çekiyor. 
Bölge halkı, santralin su tüketimi ve çevresel etkileri nedeniyle tarımı, hayvancılığı ve yeraltı su kaynaklarını tehdit ettiğini belirtiyor. Ayrıca, tesis atıklarının mermer ocaklarına gömüldüğü ve baca filtrelerinin belirli saatlerde devre dışı bırakıldığı iddiaları, çevre felaketi endişesini artırıyor. 
Su kısıtı olan 11 il arasında yer alması gerekçe gösterilerek Karaman yeni büyükbaş hayvan işletmeleri açılmazken, santralin devasa miktarda su tüketmesine nasıl izin verildiği sorgulanıyor. Santralin soğutma ve işlem süreçleri için üç kuyusunun 7/24 çalıştığı iddia ediliyor. Bu durum, zaten sınırlı olan yeraltı su rezervlerini hızla tüketerek obruk oluşum riskini artırıyor. 
Santralde odun, mısır sapı ve benzeri tarımsal atıklar yakılıyor. Baca filtrelerinin maliyet düşürmek için belirli zamanlarda kapatıldığı iddia edilirken, santralden çıkan kül atıklarının, Atatürk Mahallesi’ndeki mermer ocağının açtığı çukurlara gömüldüğü öne sürülüyor. 
Uzmanlar, bu atıkların toprak ve suya karışarak uzun vadede ciddi çevresel zarar vereceğine dikkat çekiyor. 
BİZ ENERJİYE DEĞİL DENETİMSİZLİĞE KARŞIYIZ! 
Gazete Anadolu olarak enerji yatırımlarına karşı değiliz. Ülkemizin kalkınması için bu tür projeler elbette önemlidir. Ancak böylesine su kıtlığı yaşayan bir kentte, çevresel önlemler alınmadan faaliyet gösteren bir tesisin denetlenmesi şarttır. 
PİSLİĞİ KARAMAN’A KALACAK 
Santralin faaliyetleri, baca filtrelerinin sürekli çalıştırılması, su tüketiminin kontrol altına alınması ve atık yönetiminin düzenli yapılması gibi önlemlerle çevreye zarar vermeyecek hale getirilmelidir. Aksi takdirde, Bu tesisin burada işi bittiğinde, pisliği Karaman’a kalacak! Çocuklarımızın geleceği için önlem alınmalı. 
Bölge halkı, yetkililerden santral hakkında kapsamlı bir çevresel denetim yapılmasını ve Karaman’ın su kaynaklarını tüketen bu faaliyetlerin gözden geçirilmesini talep ediyor.