Karaman’da hayat durdu

Karaman’ın dört bir yanında, özellikle merkeze bağlı köylerde kuraklığın ve susuzluğun ağır gölgesi giderek büyüyor. Artık sadece tarlalar değil, haneler de susuzlukla sınanıyor.

Medreselik, Lale, Elma Dağı, Cerit… İsimleri bir zamanlar bereketle anılan köyler, bugün susuzluğun pençesinde kıvranıyor. Köylerde mevcut su kaynakları neredeyse yok denecek kadar az. Yaz aylarının yakıcı sıcaklarıyla birlikte su seviyesi daha da düştü. Bazı köylerde musluklardan günlerce tek damla akmıyor; kimi zaman bu kesintiler üç günü buluyor.
ÇEŞMELER DOLUYOR, EVLER SUSUZ KALIYOR
Karaman merkezde yaşayan vatandaşlar, Medreselik ve Lale civarındaki tatlı su çeşmelerinden bidonlara su doldurarak evlerine taşıyor. Doğal su içmek istemeleri anlaşılır bir durum olsa da, bu çeşmelerin beslendiği kaynaklar, aynı zamanda köy halkının ihtiyacına da karşılık veriyor. Ancak köylünün evlerindeki musluklardan su akmayınca, bu durum köy halkını mağdur ediyor. Köylüler, “Çeşmeler Karaman merkezdekilere su veriyor ama biz evlerimizde susuz kalıyoruz” diyerek acil çözüm talep ediyor.
TAŞIMA SUYLA HAYAT
Su kesintileri nedeniyle köylüler, günlük yaşamlarını taşıma sularla idame ettiriyor. Bulaşık, çamaşır, temizlik, hatta içme suyu… Her biri bidonlarla taşınıyor. Evlerin bir köşesinde, büyük küçük bidonlar, damacana ve şişeler dolusu su stoklanıyor. Ancak bu yöntem kalıcı bir çözüm değil; sadece günü kurtarıyor.
YETKİLİLERDEN İLK ADIM
Köy muhtarlarının Karaman İl Özel İdaresi’ne yaptığı başvurular sonucunda, bölgede sondaj çalışmaları için planlama yapıldığı öğrenildi. Ancak uzmanlar, sondajın susuzluğun kök nedenine çare olmayacağı, sadece geçici bir nefes aldıracağı görüşünde.
BU BİR UYARI, HEM DE ÇOK CİDDİ BİR UYARI!
Su hayattır. Suyun olmadığı yerde yaşam durur, toprağın bereketi solar, hayvanlar telef olur. Bugün suyu hor kullananlar, yarın kendi çocuklarının ellerine kuru bir bardak bırakmak zorunda kalacak. Karamanlılar, köylüler, şehir merkezindekiler… Hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz.
KURAKLIK KAPIMIZDA DEĞİL, ARTIK İÇİMİZDE
Su tasarrufu bir seçenek değil, bir zorunluluk. Bahçemizi, tarlamızı, evimizi sularken, musluğu açarken, bir damlanın değerini bilelim. Bugün alacağımız önlemler yarınımızın garantisi olacak. Yoksa yarın, çok geç olabilir.