
Yunus Emre’nin 700 yıllık Divanı’nın Karaman Nüshası, Karaman’ın tarihi ve kültürel değerlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacak eşsiz bir eser olarak kabul ediliyor. Ancak bu kıymetli miras, ticari bir meta gibi elden ele geçme tehlikesiyle karşı karşıya. Divanı elinde bulunduran ve aslen Karamanlı olan Kayserilioğlu ailesi, Divanı bugüne kadar koruma konusunda çaba göstermiş olsa da, 2024’ün Kasım ayında müzayedeye çıkarma kararı almaları “ticari çıkar” eleştirilerini beraberinde getirdi.Diğer taraftan, kültür sanat camiası, Yunus Emre Divanı gibi eserlerin bireysel koleksiyonlara gitmesinin bu eşsiz mirasın kamuya erişimini zorlaştıracağını savunuyor. Bütün bu tartışmaların odağında devreye giren Kültür ve Turizm Bakanlığı, rüçhan hakkını kullanarak eseri satıştan kaldırdı; ancak Kayserilioğlu ailesi bu sefer de devletle pazarlık yapmaya başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevlendirdiği kurul, esere 750 bin TL (yaklaşık 21 bin dolar) değer biçti. Ancak aile, bu fiyatı yeterli bulmayarak 50 bin dolar talep etti. Yaşanan bu anlaşmazlık nedeniyle süreç bir üst kurula taşındı. Eğer aile, üst kurulun belirleyeceği yeni değeri de kabul etmezse, eser tekrar müzayedeye çıkarılabilir.
BAHA KAYSERİLİOĞLU BUGÜN OLSA…
Bu süreçte akıllara, Karaman’ın kültürel değerlerini yaşatmak için ömrünü adayan Baha Kayserilioğlu’nun tavrı geliyor. Kayserilioğlu, Yunus Emre ve Piri Reis gibi şahsiyetleri tanıtmayı bir dava edinmişti. Baha Kayserilioğlu eğer bugün yaşıyor olsaydı, Yunus Emre Divanı’nın Karaman Nüshası’nı halkla buluşturmak için gereken ne varsa, bunu hakkıyla yapacağını kim inkar edebilir?
KARAMAN’IN KÜLTÜREL MİRASINA GÖLGE Mİ DÜŞÜYOR?
Yunus Emre Divanı’nın müzayedeye konu olması, Karaman’ın kültürel mirası üzerinde bir gölge oluşturuyor. Bu eşsiz eserin ticari çıkarlara kurban edilmemesi için hem devletin hem de ailenin uzlaşmacı bir tavır sergilemesi şart. Baha Kayserilioğlu’nun mirasını yaşatmak ancak bu değerlere sahip çıkarak mümkün olabilir.ADEM DEMİREL