Kamu görevlisi; vazifeşinas, hak- hukuk bilir, dürüst, örnek ve çalışkan olmalı aldığı parayı hak etmelidir. Lafa geldiği zaman mangalda kül bırakmayan, dinden bahsederek en büyük hırsızlığı mesaiden çalarak yapanların acaba vicdanları rahat mı? Çocuklarına, evlerine götürdükleri para helal mi, acaba bunları hiç sorguluyorlar mı?
KARAMAN’DA SUİSTİMAL ZİRVE YAPTI
Karaman’da görev yapan üst düzeyler başta olmak üzere mesaiden çalanların oldukça fazla olması dikkatler kaçmıyor. İkametlerini Karaman’a getirmeyen ve hala Konya’da yaşamlarını sürdürmeye çalışanlar ancak bu şehirde görev yapanlar, mesailerini Konya-Karaman hızlı trene göre ayarlıyor ve mesailerini tren saatlerine göre ayarlıyorlar.
KMÜ başta olmak üzere, Tıp fakültesi ve kamu kurumlarında görev yapan, ancak Konya’da ikamet edenler, bu şehre bir şey veremiyor ve sadece zarar getiriyor.
Mesai, 08.30 gibi başlamasına rağmen trenin Karaman garına ulaşması saat 10.00’u buluyor ve Konya’da ikamet eden yöneticilerimiz, çalışanlarımız iş yerine gitmeleri 10.30’u buluyor, öğleye kadar sadece 1,5 saat çalışma imkanı buluyor.
Bununla kalmıyor tabi ki, KMÜ’de olsun, Tıp fakültesinde olsun, kamuda olsun genellikle mesai hırsızlığı yapanlar üst düzeyde görev yapıyorlar ve makam araçları her gün gara gelerek bu mesai hırsızını alıyor. Bu da devleti zarara uğratmanın ayrı bir boyutu. Yakılan benzin, şoförün görevi olmadığı halde, bu hırsızlığa alet edilmesi.
KARAMAN'DA MESAİYİ 4 SAATE İNDİRİYORLAR
Birçok kamu kuruluşu ile belediye ve özel bütçeli kuruluşlarda memur ve kamu işçilerinden birçoğunun mesaiye riayet etmemeleri kamu vicdanını oldukça rahatsız etmektedir.
Hatta birçok belediyede bankamatik memurları ile kamuda kızağa çekilmiş işe gitmeden maaş alan yöneticilerin olma ihtimali de ayrı bir kanayan yaramız.
Kamu görevlisi günde 8 saat çalışma zorunluluğu olduğunu bilmesine rağmen yönetim boşluğundan yararlanarak mesaiye uymamaktadır. Konya’dan trenle 10.00 civarında Karaman’da olan, makamı ne olursa olsun bu hırsızlar, trenin Konya’ya dönüş saatine yetişmek adına, görev yerini saat 15.30 gibi terk ediyor ve yine makam aracı, şoförü ile garın yolunu tutuyor.
Konya’da ikamet edip, Karaman’da görev yapanlar tahminen 1,5 saat sabah mesaisi ile 12.00’de öğle tatiline giriyor ve yemek molasından sonra özel işlerini bitirebilirse saat 13.30 gibi göreve başlıyor ve 15.30’u gibi ise yolculuk hazırlığına başlıyor.
Yani, Konya’da oturup, Karaman’da çalışıyor, toplamda 4 saat bile mesai harcamıyor ve devletten dört saati çalarak, hak etmediği maaşı ise ay sonunda cebe indirmeyi biliyor.
İdarecide olsa bir memur işine mücbir sebepler dışında geç gelemez ve görev yerini erken terk edemez veya mesai saatlerinde kafasına göre izinsiz dışarı çıkıp özel işlerini takip edemez. Eğer bunu yapıyorsa devletten çalıyor, yani hırsızlık yapıyor demektir.
Mesaiye uymayan memurlar hakkında hangi işlemin yapılacağı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda mevcut olmasına rağmen maalesef bu durumda olan idareci ve memurlara genellikle bir müeyyide uygulanmamaktadır. Bunu fırsat bilen memur da üstlerinin iyi niyetini suistimal ederek mesai hırsızlığına devam etmekte, mesaisine titizlikle uyan çalışanlara çirkin ve kötü örnek olmaktadır.
İşin diğer boyutu ise; mesaiye uymamayı alışkanlık haline getiren devlet memuru haksız kazanç elde ettiğinden aldığı para da haramdır. Bu parada fakir fukara başta olmak üzere bütün milletin yani 85 milyonun hakkı vardır. Haramdan kurtulabilmesi için haksız yere aldığı parayı mevzuat engelinden dolayı hazineye yatıramayacağından hesaplayarak fakir, fukara ve ihtiyaç sahiplerine vermesi gerekir. Vermez ise bu haram paranın vebalinden kurtulamaz.
Yine kamu görevlisi çalışma saatlerinde özel telefon gevezeliği yapamaz. (Özellikle öğretmenler derste, sağlık çalışanları da hasta varken telefonla meşgul olmamalıdır.) Sosyal medya ve internet sitelerinde gezinerek ve oyun oynayarak vakit geçiremez. Grup halinde sabah kahvaltısı yapamaz. Arkadaşlarını toplayıp doğum günü partisi düzenleyemez. Sigara içme bahanesiyle sık sık dışarı çıkamaz. Hasta olmadığı halde sağlık raporu alamaz. Özellikle de topluma ahlakta ve manevi değerlerde örnek olması gereken din görevlileri de sık sık hiçbir şekilde görevini aksatamaz.
Özetle kamu görevlisi; vazifeşinas, hak- hukuk bilir, dürüst, örnek ve çalışkan olmalı aldığı parayı hak etmelidir.
Mesai konusunda en fazla sorumluluk Bakanlara ve illerde devleti temsil eden valilere ve suiistimalin tavan yaptığı KMÜ’de Rektöre düşmektedir.
Mesai hırsızlığının önlenmesi tüm yöneticilerin hem kanuni hem de ahlaki görevidir.
Kurumsal özel şirketlerde olduğu gibi kamuda da mesainin tavizsiz uygulanması vatandaşın acil beklentisidir.
Yorumlar 12
Kalan Karakter: