Yeşilin bin türlüsü,masmavi bir gökyüzü…
Yüz binlerce yıl önce içindeki kini dışına vuran,ama şimdi durulan ,
Sanki geçmişinden af dileyip,kucağını şefkatle açan o büyük dağ,
KARADAĞ,Kapkara bir dağ…
Onlarca medeniyeti barındıran bu kapkara dağ,şimdilerde bambaşka bir konuğu ağırlamakta.Hikayeleri hüzün ve sıkıntı ile başlayan ama kendi yaşamlarını kurarak,o koskoca dağı sahiplenen,oraların efendisi dostlarımıza ev sahipliği yapmakta,onlara kucak açmakta.
İşte bu konuklar,yıllar önce,sahibimiz kleri çiftçiler tarafından, yük olmamaları adına dağa bırakılan ve bahar ayında geri alınan cefakar hayvanlar,ATLAR dan başkası değil…
Yılkı adını verdiğimiz bu cefakar dostlarımız,önceleri kışlık olarak kullandıkları KARADAĞ’ı , modern tarıma geçilmesi i ile sürekli yurt edinip,yaşamlarını burada sürdürmek zorunda kalmışlar.
Bulabildikleri yemişler,bulabildikleri içmişler.
Kurda kuşa yem olmamak adına kendi aralarında kanunlar koymuşlar,liderlerini seçmişler,itaati öğrenmişler.
Ve ;çoğalmışlar,kendilerini bu dağlara salıveren sahiplerine inat.
Yine onlara inat, sizden korkmuyoruz ama , yüzünüzü görmek istemiyoruz demişler,kaçıp,gözden uzaklaşmışlar,onları gördüklerinde.
Biz burada özgürüz,biz burada mutluyuz demişler.
Hep bir ağızdan;
Rıza DURU

Yorumlar
Kalan Karakter: