Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, koşulları itibariyle Türk topraklarının tamamen işgalini hedef alıyordu. 10 Ağustos 1920’de yine Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması da Türk milletinin yok sayılmasına çok ağır koşullar içeriyordu. Türk milleti bu antlaşma hükümlerini hiçbir kabul etmediğini, Atatürk’ün önderliğinde başlattığı bağımsızlık mücadelesi ile bütün dünyaya ilan etmiştir.
19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a gelerek başlattığı bağımsızlık mücadelesi adeta bir çığ gibi büyümüş, yapılan kongreler ile birlikte daha da sağlam bir milli hareket haline dönüşmüştür. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile memleket yönetiminin halkın kendisine verilmiş olması, milli mücadelenin zaferle sonuçlanmasındaki ki en büyük etkenlerden biri olmuştur.
Vatanın ve milletin bağımsız bütünlüğünü korumanın yolunun, düşmanla top yekun mücadele edilmesiyle mümkün olacağı fikrine sahip Meclis, bir çok önemli kararlara imza atmış, düzenli ordu kurularak ilk olarak Doğu’da Ermeni çetelerine karşı önemli başarılar elde edilmiştir. Elde edilen her başarı halkın moral gücünü yüksek tutmuş, İnönü Muharebeleri ile Batı’da Yunanlılara çok ağır kayıplar verdirilmiştir. 23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesi ile Yunanlılar büyük bir bozguna uğratılmış, bu sonrasında TBMM tarafından, Mustafa Kemal’e “Gazi” unvanı ve “Mareşal” rütbesi verilmiştir.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri Sakarya Savaşı’nın Türk ordusu tarafından kazanılması ile artık büyük zafere çok yaklaşılmıştır. Düşmanın son bir harekat ile vatan topraklarından atılması için tüm hazırlıklara son hızıyla devam ediliyordu. Tahrip toplar onarılmış, silah ve cephaneler temin edilmiş, Güneydeki Türk birlikleri gizlilik içerisinde Batı cephesine kaydırılmış, ordu taarruz eğitiminden geçirilmiş böylelikle 1922 yılı Ağustos ayına tüm hazırlıklar tamamlanmıştı.
Başkomutanlığını Gazi Mustafa Kemal’in yaptığı ordumuz 26 Ağustos 1922’de düşmana karşı taarruza geçerek bir saat gibi kısa bir sürede düşman mevzilerini ele geçirdi. 30 Ağustos günü çember içine alınan düşman kuvvetleri yok edilirken, elde edilen esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis’te bulunuyordu. Bu Mustafa Kemal’in önderliğinde yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruz’un başarı ile sonuçlanmasının ardından kaçan düşman askerleri İzmir’e takip edilerek 9 Eylül 1922’de İzmir’inde kurtarılması ile yurdumuz tamamen düşmanlardan temizlenmiş .
Türk’ün olağan üstü gayret ve gücünü tüm dünyaya göstermiş olması açısından büyük bir öneme sahip 30 Ağustos Zaferi, milli bir bayram olarak her yıl büyük bir coşku içerisinde kutlanmakta, dosta güven, düşmana korku veren kahraman ordumuzla milletçe gurur duymaktayız.
Not: Türklerin Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmasının ardından Sevr Antlaşması hiçbir yürürlüğe girmemiş, 23 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması uygulamaya konulmuştur.



Yorumlar
Kalan Karakter: