Hidroelektrik Santralleri Sanayi İş İnsanları Derneği (HESİAD) tarafından düzenlenen Hidroelektrik ile Sürdürülebilir Gelecek Çalıştayı, hidroelektrik santrallerinin kuraklık koşullarında Türkiye'nin enerji arz güvenliğindeki kritik rolünü, su yönetimi politikalarını ve sektörel düzenleme ihtiyaçlarını gündeme taşıdı.
Çalıştay'ın açılışında konuşan HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, Türkiye'nin bu yılı son derece ağır bir kuraklıkla geçirdiğini belirtti.
Tuğsuz, hidroelektriğin tüm olumsuz koşullara karşın enerji arz güvenliğinin "bel kemiği" olmayı sürdürdüğüne dikkati çekerek, hidroelektriğin 32 bin 290 megavat seviyesinde kurulu güçle sektörde yüzde 39'luk bir paya sahip olduğunu kaydetti.
Sektörün gücünün ve dayanıklılığının artırılması için ivedilikle çözülmesi gereken kritik başlıklar olduğunu vurgulayan Tuğsuz, "Afet seviyesine ulaşan kuraklık nedeniyle HES’ler için bahar dönemine özel taban fiyat uygulanması, sistem kullanım bedellerinde megavat sabit bedellerin üretim üzerinden alınması, orman izin bedelleri ve su kullanım katkı bedellerinde gelire orantılı olacak şekilde düzenleme yapılması ve HES’lerle bütünleşik GES ve uygun sahalarda RES ilavelerinin hızlandırılması bunlardan bazıları. Cumhurbaşkanlığı himayesinde kurulan ve son derece olumlu karşıladığımız Su Komisyonu’na sektör olarak biz de aktif katkı vermek isteriz." değerlendirmesinde bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya da Türkiye'nin enerji talebinin son 20 yılda 2 kattan fazla arttığını, elektrifikasyon ve dijitalleşmeyle bu artışın süreceğini ifade etti.
Özkaya, sistemi ayakta tutabilmek için baz yük santrallerini güçlendirmeleri gerektiğine vurgu yaparak, "İnşallah önümüzde ilk açılacak kapasitelerde HES’leri de öncelikleyecek bir kurguyu hayata geçirmeyi düşünüyoruz." dedi.
Pompaj depolamalı HES’lerin "yapılabilir" olduğunu da vurgulayan Özkaya, bu alanda yeni metotlara baktıklarını da sözlerine ekledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: