Nalbant, AA muhabirine, yazılımcılığa nasıl başladığını, yaşadığı zorlukları ve başarı hikayesini anlattı.
Erken yaşta teknolojiyle tanıştığını ifade eden Nalbant, "Bunun bana getirdiği en büyük şey, görme engelliliğin getirdiği dezavantajları ortadan kaldırmak oldu. Görme engelli birisi olarak basılı kitapları okuyamıyorken ya da çeşitli bilgilere ulaşmakta sorun yaşıyorken, eğitim hayatımda bilgisayar kullanmaya başladığımda bunların hepsini dijital dünyada tek başıma özgürce yapabilmeye başladım." diye konuştu.
Nalbant, teknolojiyle çocuk yaşta tanışmasının hayatını değiştirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çocukken okula başladığım günlerde teknolojiyle tanıştım. Akranlarımdan farklı olarak bilgisayar oyunları oynamıyordum çünkü bilgisayar oyunları benim kullandığım ekran okuma programlarıyla uyumlu değildi. Dolayısıyla internette çeşitli içerikler okumaya başladım ve kodlama diye bir şeyle tanıştım. Web siteleri ve mobil uygulamaların nasıl yapıldığını öğrendikten sonra uzun süre farklı kurumlar için yazılımlar geliştirmeye başladım. Yaklaşık 11 yaşında girişimciliğe ilk adımı attım diyebilirim."
Bir görme engelli bireyin bilgisayarı, telefonu tek başına rahatça kullanabileceğini ya da dışarıda özgürce seyahat edebileceğini dile getiren Nalbant, bu alanlarda yaşanan zorluklara tüm engelliler gibi kendisinin de maruz kaldığını ifade etti.
Nalbant, dijital dünyada yaşadığı sıkıntılara dikkati çekerek, "Ben teknolojiyi kullanmaya başladığımda birçok şeyi kendim yapabiliyordum ama zamanla fark ettim ki arkadaşlarımın, ailemin ya da dışarıdaki insanların teknolojiyi kullanma seviyesiyle benimki aynı değil. Bazı işlemleri kendi başıma yapamıyordum. Örneğin, çocukken okulla ilgili notlarımı göremediğim süreçler oldu. İnternette bilgiye ulaşmaya çalıştığımda eşit şekilde ulaşamadığım dönemler oldu." dedi.
Bu sorunların temelinde erişilebilirlik eksikliğinin yattığını aktaran Nalbant, o sayfaları tasarlayan kurumların engelli insanları düşünmeden sayfaları tasarladığı için aslında zorluk yaşadığını fark ettiğini bildirdi.
Nalbant, yazılım öğrenmeye başladığında kurumlara bu erişim sorunlarının çözümleri hakkında yönlendirmeler yaptığını bildirerek, "Zaman zaman danışmanlık yaptım. Son 2 yıldır da bunu kökten çözmek için teknoloji kaldıraçlarını kullanarak daha kalıcı çözümler geliştirmek için uğraşıyorum. Engelli bireyler için dijital eşitlik mümkün." ifadelerini kullandı.
- "Engelli bireylere bakış açısının değişmesi lazım"
Engelli bireylere karşı toplumsal olarak çok hassas yaklaşıldığına değinen Nalbant, toplumun engelli bireylere yönelik ince düşünmenin sonunda aksiyona geçme noktasında sıkıntı yaşadığını vurguladı.
Nalbant, toplumun belli kesiminin değişmeye başladığını kaydederek, "Bugün engelli insanların dijital dünyaya erişemediğini Türkiye'deki herhangi birine söylesek herkes 'Kesinlikle böyle olmamalı, olmaması gerekiyor.' diyecektir ama gelin sayfanızı engelli insanların kullanabileceği hale getirin dediğimizde, aslında ortaya birçok, belki yeni konu, tırnak içinde 'bahane' çıkacaktır. Bu, yavaş yavaş değişmeye başladı." diye konuştu.
Bu değişimin en önemli noktalarından birisinin de engelli bireylerin sosyal ortamlara ve iş hayatına girmesinin etkisinin büyük olduğunu anlatan Nalbant, aktif olarak daha fazla engelli bireyin "hayata karışması" ve bilinçli insanların sayısının artmasının birbirini besleyen faktörler olduğuna değindi.
Nalbant, devlet olarak atılan adımların ve yasal zorunlulukların da bu bilinci artırmada yardımcı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de de geçtiğimiz günlerde, 21 Haziran'da Resmi Gazete'de yeni genelge yayımlanmış. Erişilebilirlik Genelgesi ve kurumların artık internet sitelerini, mobil uygulamalarını engelli insanların kullanabileceği hale getirmesi zorunlu hale geldi. Özellikle bu gelişmeyle birlikte toplumdaki bilincin ve bakış açısının da gelişeceğine inanıyorum. Benim söylemeyi çok önemli bulduğum bir şey var, engelli insanlara toplumun bakış açısıyla ilgili. Genellikle toplum engelli insanları ya kahramanlaştırıyor, herolaştırıyor ya da zerolaştırıyor aslında. Sizi tamamen sıfır hale getiriyor. Yani engelli birisi alıp çay bardağını sağdan sola koyduğu için 'İnanılmaz bir şey yaptım.' da diyebiliyor, bir restorana gittiğinizde sipariş verirken yanınızdaki kişiye 'Ne almak ister?' diye de sorabiliyor."
Engelli bireylerin iş görüşmelerine gittiğinde en çok zorlandıkları konunun işverenin bahaneler sunarak işe almaması olduğunu belirten Nalbant, "'Mekanımız bunun için uygun değil.' diyorlar. Halbuki mekan düzenlemesi dediğimizde aslında çok küçük şeyler. Herhangi bir maliyeti olmayan, özellikle fiziksel engelli insanlar dışında çok kolay düzenlemelerle engelli insanlar da iş hayatına adapte edilebilir." dedi.
Nalbant, toplumun engellilere bakışıyla ilgili rol modellerin artması gerektiğini söyleyerek, bunların bakış açısını değiştirmek için önemli unsur olduğunu dile getirdi.
Kendisiyle çalışmaya başlayanların ilk intiba olarak "bilgisayar kullanmayacağını" düşündüğünü aktaran Nalbant, "İlk tanıştığımızda bilgisayar kullanamayacağımı düşünüyorken, ilk toplantıya girdikten sonra bizim geliştirdiğimiz teknolojiyi web sitelerine erişilebilir hale getirmek için entegre ettikten sonra onlarla konuşmaya başladığımızda görüyorum ki aslında onların engelliliğe olan bakış açısı değişmeye başlamış." diye konuştu.
Nalbant, insanların engelliliği normal bir olgu gibi kabul etmeye başladığını ifade ederek, rol model engelli insanların ortaya çıkmasıyla bunun daha hızlı değişebileceğine dikkati çekti.
Sabancı Vakfının düzenlemiş olduğu "Fark Yaratanlar" programını kazanan Nalbant, bu tür programların engellilerin hayatlarını değiştirecek projelerin önünü açtığını bildirdi.
- "Engelli insanların hayata katılmasıyla ilgili o fırsatı yaratmaları gerekiyor"
Sosyal hayata katılamamış engelli bireylerin önüne ilk duvarı korumacı olmak için ailenin ördüğünü anlatan Nalbant, engelli birey sahibi ailelerin de engellilikle ilgili çok fazla bilgi sahibi olamayabileceğine değindi.
Nalbant, ailenin engelli birisinin neler yapabileceğiyle, topluma nasıl karışabileceğiyle ilgili fikri olmayabileceğinin altını çizerek, aileler araştırdıklarında aslında engelli insanların birçok şeyi yapabileceklerini göreceklerini belirtti.
Engelli bireylere fırsat sunulması ve oluşturulması gerektiğini vurgulayan Nalbant, sözlerini şöyle tamamladı:
"Engelli insanların hayata katılmasıyla ilgili o fırsatı yaratmaları gerekiyor çünkü hayatının sonuna kadar bir kişi başka bir kişiye bağımlı olarak yaşayamaz. Ne kadar erken sosyal hayata katılırsa o kadar kendi başına yaşamını devam ettirebilecek noktaya gelebilecektir. Engelli insanlar için de dışarıda birçok engel var. Birçok erişilebilirlik problemi var maalesef. Bunlar zamanla değişecek ama bunların tamamen ortadan kalkmasını beklemek maalesef mümkün değil. O yüzden bugün bir yerden başlamak lazım. Yine o insanlara da yılmamayı ve kendi haklarını savunmayı tavsiye ederim."
AA
Yorumlar
Kalan Karakter: