Ak Parti Ocak ayı İl Danışma meclisine Ak Parti Milletvekilleri Recep Konuk,Recep Şeker,Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, İl Genel Meclis Başkanı Celalettin Güngörer,ilçe belediye başkanları,teşkilat mensupları katıldı.
Ak Parti il başkanı Nazmi Ünlü, ilk günkü aşkla-şevkle Karaman’ın hizmetinde klarını söyleyerek:
AK Parti’miz Türk siyasetinde pek çok ek başlatmıştır ve bunlardan birisi de İl danışma meclisi toplantılarıdır. AK Parti kuruluşundan itibaren istişareye çok önem vermiş ve istişareyi kurumsallaştırmıştır. Siyasetimiz adalet, hakkaniyet ve istişare üzerine kuruludur. İlk günkü aşkla, şevkle ve kararlılıkla Karaman’ın her hizmetindeyiz
Suriye Türkmen Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Türkmen ve AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Sosyal İşler Başkanımız Nükhet Hotar’ın yaptığı görüşme sonrasında bölgede acil olarak ihtiyaç duyulan malzemeler, tespit edilmiştir.
Bizler de Karaman AK Parti teşkilatları olarak 3 Tır İhtiyaç malzemelerini İl Başkan Yardımcımız Eşref Pınar, Merkez İlçe Başkan Yardımcımız Mustafa Gülcan Refakatinde yerine ulaştırdık. Bu Kampanyaya destek veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Karaman İlimiz olarak bayır bucak Türkmen kardeşlerimize 16 tır yardım göndermiş bulunuyoruz.
İyi yönetilen Türkiye her şart altında istikrarını koruyor, adım adım bütün engellemelere rağmen geleceğini inşa ediyor, bu parlak tablo içinde, eksikliği hissedilen tek husus "ciddi muhalefet"tir.
Ne yazık ki 14 yıldır ğu gibi bugün de Türkiye'nin bugünü ve geleceği için gerçekleştirdiği atılımlara muhalefetten hiçbir katkı gelmiyor. "Muhalefet, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gelin bu ülkeyi el birliğiyle geleceğe taşıyalım" çağrısına bile yanaşmıyorlar.
AK Parti millet için yoğun bir mesai verirken, gece gündüz koştururken, son bir hafta içinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine bir siyasi parti, Ana muhalefet partisi liderine yakışmayacak bir tutum takınmıştır.
Kılıçdaroğlu'nun, bulunduğu yüksek makama, milletin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kullandığı üslup asla kabul edilemez. Sizin demokrasiye, milletin tercihine saygınız bu mu? Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek makamı Cumhurbaşkanlığı makamına saygınız bu mu? AK Parti olarak, Bizler bu ülkenin meselelerinin çözümüne sizleri dahil etmek için defalarca çağrıda bulunduk ve halen de bulunmaya devam ediyoruz. Meclis çatısı altındaki misyonunuza, konumunuza, vekillik makamınıza saygı gösteriyoruz. Ancak sizden de aynı saygıyı beklemek, hakkımızdır. Ancak siz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na saygı gösteremiyor, hakaretler, tehditler savuruyorsunuz. Eskiden oy veren vatandaşlarımıza hakaret ederdiniz, şimdi milletimizin oy verdiği kişilere, özellikle de Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyorsunuz. Muhalefetinizdeki tek değişim bu. Yıllardır bu üslupsuzluğunuz, bu yapıcılıktan uzak siyasi tutumunuz sebebiyle bu millet size ders üstüne ders verdi, her seçimde sizi sandığa gömdü ama hiçbir şey öğrenmediniz. Siz aynı ezbere, aynı nezaketsizliğe, demokratik olgunluktan nasibini almamış aynı yıkıcı söyleme devam ediyorsunuz. Kılıçdaroğlu bilsin ki Türkiye bu köhne siyasi anlayışları çoktan aştı."
Halkımız hem 7 Haziran'da hem de 1 Kasım'da anlayabilenler için ibretlerle dolu tarihi mesajlar vermiştir. AK Parti bu mesajları alabildiği için bugün yüzde 50'ye yakın bir oyla iktidar olmuştur, kamuoyu anketleri de oylarımızın sürekli yükseldiğini ortaya koyuyor.
"Siz, ' bu millet bizi tercih etmiyor, iktidar için bir seçenek olamıyoruz, yüzde 30'a bile yaklaşamıyoruz' diye hiç kendi kendinize soruyor musunuz? Hiç dönüp aynaya bakıp, ' bu millet bize itibar etmiyor, söylediklerimizi kaale almıyor, verdiğimiz bütün bu uçuk vaatlere bile gözünün ucuyla bakmıyor' diye kendi kendinize soruyor musunuz?"
"CHP'nin zihniyeti, kafası değişmiyor"
"Sürekli kurultaylar yaparlar ama kurultaylarda iyeli tek bir tartışmanın ğunu, tek bir özeleştirinin gündeme gelip, yeniden yapılanmanın gerçekleştiğini göremezsiniz. Sürekli kadrolar, isimler değişir ama değişmeyen bir tek şey var o da CHP'nin zihniyeti, kafası değişmiyor, problem orada. İsimlerin değişmesi önemli değil. Çünkü özeleştiri yapmıyorlar, istişare etmiyorlar, fraksiyonel bir anlayışı siyasete egemen kılmaya çalışıyorlar"
"Partilerinin kongresinde bile vizyon çizmek yerine hakaret ediyorlar. Size oy verenler de dahil olmak üzere bütün vatandaşlarımız size niye itibar edilmediği sorusunun cevabını biliyor, bilmeyen sadece Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi."
Önümüzde temsil kabiliyeti yüksek bir Meclis tablosu var, 1 Kasım seçimlerinden sonra her alanda çok önemli hedeflerimiz var. Hükümet Programımız açıklandı, bunun ardından adım adım reform ve projeleri hayata geçirmeye başladık, seçim öncesi vatandaşlarımıza vadettiklerimizin tümünü büyük hızla gerçekleştiriyoruz.
"Bugün itibarıyla ilk üç ay için reformlarımızın yüzde 30'unu, vaatlerimizin ise Meclis'te görüşmeleri devam edenlerle birlikte yüzde 66'sını gerçekleştirdik. Daha yılın ilk ayı tamamlanmadı ama bunları gerçekleştirdik".
"Birileri bu istikrarlı gidişten rahatız "
Seçimin üzerinden kısa süre geçmesine rağmen, verdiğimiz sözleri yerine getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
"Bütün bunlar gösteriyor ki Türkiye artık seçim atmosferinden çıkmış, icraat, reform, hizmet dönemini başlatmıştır"
Halkımızda aldığımız yetki çerçevesinde 4 yılı kapsayan ve Türkiye'nin gelecek 10 yıllarına damga vuracak bir programız var.
Şimdi her şey yoluna girmiş, Türkiye bütün enerjisiyle gelecek hedeflerini gerçekleştirmeye yoğunlaştırmışken, birileri bu istikrarlı gidişten rahatsız . Değişik çevrelerde 'Türkiye erken seçime gidecek' gibi aslı astarı olmayan spekülasyonlarla kafaları karıştırmaya çalışanlar var. Açık ve net olarak ifade edeyim ki 1 Kasım seçimlerinde demokratik istikrarı bulan Türkiye'nin bugün itibarıyla erken seçim gibi bir gündemi yoktur."
Son iki yıl içinde 4 seçim yapılmıştır.
Milletimiz bu 4 seçim sonucunda yüzde 50'ye yakın oyu AK Parti'ye, AK Parti kadrolarına talimat vermiştir. Bu talimatın gereğini yapmadan, yeniden erken seçim tartışmalarını başlatmak söz konusu olamaz. Türkiye'nin daha fazla vakit kaybetmeden, değişen ihtiyaçlar doğrultusunda meselelerine çözümler üretmesi ve geleceğe hazırlanması lazım. Kısır çekişmelerden bir an önce uzaklaşarak bu ülkenin hedeflerine, yatırımlarına, projelerine, etraftaki ateş çemberine rağmen bu ülkenin kalkınma hedeflerine ve 2023 hedeflerine odaklanmamız lazım. Demokrasimizi, adalet sistemimizi, toplumsal hayatımızı objektif kriterlerle geliştirmemiz lazım. Türkiye'nin kaybedecek bir dakika daha vakti yok. Bizim için her dakika çok değerli. Evet bu ülkede bir seçim yapılacaktır, ama 4 yıl sonra yani ı geldiğinde yapılacaktır.
7 Haziran öncesinde de aynı çevreler, "Bu seçim yapılmayacak, yapılamayacak" iddialarıyla ortaya çıkmış ama seçimin yapılmıştır, 1 Kasım öncesinde yine, "Bu seçim yapılmayacak, Ankara saldırısı sonrasında büyük kargaşa olacak, AK Parti devri bitecek" diyenler olmuş, ama AK Parti her kinden daha güçlü şekilde 1 Kasım sandıklarından çıkmıştır.
"Bizler hiçbir seçimlerden çekinmedik, her millet iradesini başımızın tacı yaptık. Ama bütün bu mücadelelerin sonunda gördüğümüz bir gerçek vardır ki siyasi istikrarı temin etmek seçimlerin asli görevidir ve bugün de siyasi istikrar söz konusudur. Bu siyasi istikrarla birlikte halkımızın taleplerini karşılamak en öncelikli hedefimizdir. Bunlar belli maksatlarla ortaya atılan, Türkiye'nin gelişme dinamizmini sekteye uğratmayı hedefleyen asılsız kodulardır. Bilsinler ki bir an için bile gözümüzü hedeflerimizden ayırmayız, enerjimizi çarçur etmelerine izin vermeyiz, hiçbir kumpasa, hiçbir siyaset mühendisliğine de mahal bırakmayız. Açık söylüyorum, AK Parti hareketinin manevi dinamiklerini, köklerini, milletle buluştuğu noktaları, siyasetimizin temel unsurlarını anlamak istemeyenler, bazı hastalıklı zihniyetler, AK Parti'yi zaafa uğratmak için fit, fesattan medet umuyorlar. Fitne ateşine bir odun atarak kendilerine ikbal arayanlar, millete ait , milletin hizmetinde bu siyasi hareketi asla akamete uğratamayacaklar ve burada asla kendilerine yer bulamayacaklardır. Bizim ülkemiz için büyük rüyalarımız, büyük hedeflerimiz var. Millet 1 Kasım'da mührü oy pusulasına vurdu, Kılıçdaroğlu hala dinliyor, hala onu dinliyor. O mührün sesi o ağır geldi ki bu sefer yaptığı tek şey o mührün güçlü sesine karşı nezaketsiz bir üslup takınmaktır. Biz onlara edebi de öğretiriz. Seçim mührünü öğrettiğimiz gibi siyasi edebi de siyasi ahlakı da ona öğretiriz."
"TBMM çatısı altında güçlenen ortak irade bir kez daha ortaya koymuştur ki Türkiye cunta yapımı anayasa ile daha fazla yol alamaz, almamalı. Demokrasiye ve hukuk devletine inanan, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarına odaklanan ve çözüm isteyen herkes kabul eder ki vatandaşlarını bütün olarak görmeyen, devleti milletten sakınan, vatandaşlık hukukunu esas almayan, buyurgan bir anayasa, Türkiye'nin anayasası, yol haritası olamaz. Milletin onayından ve milletin seçtiği bu aziz Meclisten güç almamış anayasa Türkiye'nin anayasası olamaz" .
AK Parti olarak önceliğimiz, darbe dönemi zihniyetiyle hazırlanan mevcut Anayasa'nın yerine demokratik, özgürlükçü ve bu ülkeye yakışan bir anayasa hazırlamaktır. Türkiye her alanda reformlar ve atılımlar gerçekleştirirken, buna yakışır anayasanın da bir an önce gerçekleşmesi gerekmektedir.
Yaşadığımız arızi sorunlar geride kalacaktır. Allah'ın izni ve yardımıyla Türkiye bu dönemsel sorunları, bütün bu önüne konan engelleri birer birer aşacaktır. Türkiye, demokrasi ve hukuk düzenini daha sağlam hale getirecek ve daha sağlam bir adalet düzeni inşa edecektir. Devletimiz ile milletimiz daha çok el ele verecek ve ihtilaf alanlarını birer birer bertaraf edecektir. Başkaları nefretten beslenebilirler. Başkaları nezaketsiz bir siyaset üslubuna dayanabilirler. Başkaları umutlarını kaybedebilirler. Başkaları milletimizi kucaklayamayabilirler. Ama biz her ümitvar olacağız, milletimize bir bütün olarak bakacağız. Parçanın değil, bütünün derdini taşıyacağız. Bütünün derdini taşıyanların derdi, davası büyüktür. Davası büyük ların da yardımcısı Allah ve millettir. Biz büyük düşünmeye mecburuz. Coğrafi kaderimiz, tarihi kaderimiz bizi büyük düşünmeye icbar etmiştir. Biz istesek de küçük düşünemeyiz, biz merhametten el çekmeyiz, biz adaletten vazgeçmeyiz ve düşünce dünyamızda siyaset felsefemizde insan insanın kurdu değildir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesi vardır. Bize göre insanın insanı ezmediği adil bir dünya mümkündür. Yeter ki insanı eşrefi mahlukat olarak bilelim. Yeter ki adaletten, hukuktan, edepten, vicdandan sarfınazar etmeyelim. Yeter ki birbirimizin hukukuna sahip çıkalım. Yeter ki merhametten, şefkatten vazgeçmeyerek, bütün mazlumların hamisi olalım. Yeter ki her sözümüzü milletimizin birlik ve bütünlüğünü gözeterek söyleyelim. Bunun içindir ki Türkiye bugün dünyanın ve gönül coğrafyamızın hem aklı hem vicdanıdır, hem yüreği hem zihnidir. Bu şuurla, bu kararlılıkla milletimizle el ele vererek, bu medeniyet yürüyüşünü tamama erdireceğiz."
Daha iyi bir gelecek için hiç ara vermeden projeler geliştirmeye ve bunları birer birer hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bizler her gün, her saat, her an İlimiz için Ülkemiz için ne yapabiliriz. İlimizi ve Ülkemizi daha iyi noktalara nasıl getiririz' diye düşünüyoruz. Çünkü biz bu makamları halkımıza duyduğumuz da için, halkımıza hizmet için bir vesile olarak görmekteyiz. 'Davası büyük ların yardımcısı Allah ve millettir' . Allah İlimizin ve Ülkemizin yolunu açık etsin, bizi, milletimizin gösterdiği istikametten ayrı düşürmesin.”
Yorumlar
Kalan Karakter: