Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bağırıyor:” FETÖ’nün inlerine gireceğiz, temizleyeceğiz.”
Bir terör örgütünden bahsediyoruz ve bu terör örgütü yine cirit atmaya başladı ve bir şekilde işlerini halledip, belediyeleri almak için başkan adaylarını çıkarıyor. Terör örgütü nün sözde liderinin Pensilvanya’dan verdiği talimat gündeminde Belediyeler var. Bu ahlaksızlar çıktılar, şimdi belediye başkan adayı oldular ve yüzlerindeki maskeleri, makyajlarını tazeleyerek vatandaştan oy istiyorlar, yalanlar-dolanlar havada uçuşuyor.
Konya Ilgın’da Saadet Partisi Halil İbrahim Oral’ı aday olarak açıkladı.
Peki kim bu Halil İbrahim Oral?
Bu şahıs Ak Parti’den Ilgın Belediye başkanı olarak seçildi. 2016 yılında yani kalkışmanın ardından 1 yıl sonra 2016 yılında Ak Parti tarafından, FETÖ’cü olduğu gerekçesi ile ihraç edildi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Oral, daha sonra savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınmış ve 1 Eylül 2016’da tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Halil İbrahim Oral, yaklaşık 1 yıl sonra tahliye edilmişti.
Ne oldu şimdi, Ak Parti olacağına Saadet olsun, onlar için ne fark eder ki… Tek amaçları var, o da terör örgütüne hizmet, Pensilvanya’nın talimatlarını yerine getirmek.
Bu vatan hainleri her yerde, her partide. Kimse inkar etmesin Ak Parti’de, CHP’de MHP’de, İYİ Parti’de, Saadet’te, hepsinde varlar.
Ben onlara bir şey demiyorum çünkü onların işi bu kapıdan kovulsalar da bir şekilde yine bacadan girmek için uğraşacaklar. Görüyoruz ki bu uğraş da başarıyla sonuçlanıyor... Tescilli ya da tescilsiz bu terör örgütü üyeleri nasıl aday yapılıyor, bunların bağlantıları kimler?
Unutmadık, unutmamamız gerekir. 2015 öncesi ve sonrasın da bu kişilerin söylemlerine bakalım, nasıl devlete kafa tuttuklarını unutmayalım.
Bu FETÖ’cüler kendi kendilerine aday olamayacaklarına göre bunların arkasındaki güçler "Hala söz sahibiyiz" diye bağırıp duruyorlar...Adaylar belirleniyor, mide bulandıran icraatlarla, ayak oyunları ile karşı karşıya kalıyoruz. Vizyon yok, kalite yok. Liyakate dönüp bakan bile yok. Sözde şehre sevdalılar, nasıl oluyor da bu sevdalarını bu kadar ucuz harcıyorlar.
Aday yaptığınız isimlere dönüp bir bakın. Şehir plancısı mı, mühendis mi, yönetme kabiliyeti mevcut mu? Bunlar benim ülkemde geçersiz özellikler. Şehir plancısı olmasına gerek yok, hısım-akraba-dayı-yeğen olsun yetiyor, onlara göre liyakat, yakınlık ilişkileri.-, saltanatın devamı. Hem de öyle allıyorlar, pulluyorlar ki, vatandaş bile, ‘liyakate gerek yok’ görüşüne ikna ediliyor. Kaliteyi seçmek nedense kimsenin işine gelmiyor.
Şimdi rezaletin ilk perdesini izledik. 2. perde geliyor... il genel ve belediye meclis üyeleri belirlenecek. Şimdiden görür gibiyim, işin ehilleri yine orada olmayacak. Belediye meclisinde inşaattan anlayan, bütçeden anlayan isimler olmayacak ve söz sahibi yönetenlere kimler yakın ise kimler bağlılıklarını iletip yağ çektiyse belirlenen bu vasıfsızların çoğunlukta olacağı liste bir gece ansızın açıklanacak ve “Halka sorduk, kamuoyu araştırması yaptık, bu isimler isteniyor” diye de eklenecek.
Uyanmalıyız artık, uyanmalı! Birilerinin yakınlarını seçmekten yorulmadık mı, artık kendi istediklerimizi seçmek hakkımız değil mi? İstediklerimiz derken de benim ne kardeşim ne yeğenim hiçbir yerden aday değil, şimdiye kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. Hesabımız olmadığı için rahatız ve memleketimizi daha çok düşünüyoruz.
Bir de mahkemeyi ağızlarına sakız etmişler. Doğruları, görüşleri, iddiaları yazdığımız anda hemen bize mahkeme yolunu göstermeye kalkıyorlar ve zannediyorlar ki; biz korkuyoruz!
Vatan hainliğimiz yok, terör örgütü üyeliğimiz yok, illegal bir işimiz yok. Fikirlerimizi paylaştık diye ayağımızdan asacak değiller her halde.
Ama belki de bir ilki ben yapacağım, hak etmedikleri halde dayatma ile hanedanlık anlayışı ile oraya gelenler ve onları getirenler hakkında ben suç duyurusunda bulunacağım. İlişkileri, vasıfları ortaya koyacağım, ceza almazlar ama vatandaşın vicdanında mahkum olacaklarından eminim.
ADEM DEMİREL
Bir terör örgütünden bahsediyoruz ve bu terör örgütü yine cirit atmaya başladı ve bir şekilde işlerini halledip, belediyeleri almak için başkan adaylarını çıkarıyor. Terör örgütü nün sözde liderinin Pensilvanya’dan verdiği talimat gündeminde Belediyeler var. Bu ahlaksızlar çıktılar, şimdi belediye başkan adayı oldular ve yüzlerindeki maskeleri, makyajlarını tazeleyerek vatandaştan oy istiyorlar, yalanlar-dolanlar havada uçuşuyor.
Konya Ilgın’da Saadet Partisi Halil İbrahim Oral’ı aday olarak açıkladı.
Peki kim bu Halil İbrahim Oral?
Bu şahıs Ak Parti’den Ilgın Belediye başkanı olarak seçildi. 2016 yılında yani kalkışmanın ardından 1 yıl sonra 2016 yılında Ak Parti tarafından, FETÖ’cü olduğu gerekçesi ile ihraç edildi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Oral, daha sonra savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınmış ve 1 Eylül 2016’da tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Halil İbrahim Oral, yaklaşık 1 yıl sonra tahliye edilmişti.
Ne oldu şimdi, Ak Parti olacağına Saadet olsun, onlar için ne fark eder ki… Tek amaçları var, o da terör örgütüne hizmet, Pensilvanya’nın talimatlarını yerine getirmek.
Bu vatan hainleri her yerde, her partide. Kimse inkar etmesin Ak Parti’de, CHP’de MHP’de, İYİ Parti’de, Saadet’te, hepsinde varlar.
Ben onlara bir şey demiyorum çünkü onların işi bu kapıdan kovulsalar da bir şekilde yine bacadan girmek için uğraşacaklar. Görüyoruz ki bu uğraş da başarıyla sonuçlanıyor... Tescilli ya da tescilsiz bu terör örgütü üyeleri nasıl aday yapılıyor, bunların bağlantıları kimler?
Unutmadık, unutmamamız gerekir. 2015 öncesi ve sonrasın da bu kişilerin söylemlerine bakalım, nasıl devlete kafa tuttuklarını unutmayalım.
Bu FETÖ’cüler kendi kendilerine aday olamayacaklarına göre bunların arkasındaki güçler "Hala söz sahibiyiz" diye bağırıp duruyorlar...Adaylar belirleniyor, mide bulandıran icraatlarla, ayak oyunları ile karşı karşıya kalıyoruz. Vizyon yok, kalite yok. Liyakate dönüp bakan bile yok. Sözde şehre sevdalılar, nasıl oluyor da bu sevdalarını bu kadar ucuz harcıyorlar.
Aday yaptığınız isimlere dönüp bir bakın. Şehir plancısı mı, mühendis mi, yönetme kabiliyeti mevcut mu? Bunlar benim ülkemde geçersiz özellikler. Şehir plancısı olmasına gerek yok, hısım-akraba-dayı-yeğen olsun yetiyor, onlara göre liyakat, yakınlık ilişkileri.-, saltanatın devamı. Hem de öyle allıyorlar, pulluyorlar ki, vatandaş bile, ‘liyakate gerek yok’ görüşüne ikna ediliyor. Kaliteyi seçmek nedense kimsenin işine gelmiyor.
Şimdi rezaletin ilk perdesini izledik. 2. perde geliyor... il genel ve belediye meclis üyeleri belirlenecek. Şimdiden görür gibiyim, işin ehilleri yine orada olmayacak. Belediye meclisinde inşaattan anlayan, bütçeden anlayan isimler olmayacak ve söz sahibi yönetenlere kimler yakın ise kimler bağlılıklarını iletip yağ çektiyse belirlenen bu vasıfsızların çoğunlukta olacağı liste bir gece ansızın açıklanacak ve “Halka sorduk, kamuoyu araştırması yaptık, bu isimler isteniyor” diye de eklenecek.
Uyanmalıyız artık, uyanmalı! Birilerinin yakınlarını seçmekten yorulmadık mı, artık kendi istediklerimizi seçmek hakkımız değil mi? İstediklerimiz derken de benim ne kardeşim ne yeğenim hiçbir yerden aday değil, şimdiye kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. Hesabımız olmadığı için rahatız ve memleketimizi daha çok düşünüyoruz.
Bir de mahkemeyi ağızlarına sakız etmişler. Doğruları, görüşleri, iddiaları yazdığımız anda hemen bize mahkeme yolunu göstermeye kalkıyorlar ve zannediyorlar ki; biz korkuyoruz!
Vatan hainliğimiz yok, terör örgütü üyeliğimiz yok, illegal bir işimiz yok. Fikirlerimizi paylaştık diye ayağımızdan asacak değiller her halde.
Ama belki de bir ilki ben yapacağım, hak etmedikleri halde dayatma ile hanedanlık anlayışı ile oraya gelenler ve onları getirenler hakkında ben suç duyurusunda bulunacağım. İlişkileri, vasıfları ortaya koyacağım, ceza almazlar ama vatandaşın vicdanında mahkum olacaklarından eminim.
ADEM DEMİREL