Dünyada her yıl üretim ve tüketim alışkanlıkları sonucu 57 milyon ton plastik doğaya karışıyor. Yapılan araştırmalar, bu miktarın New York’un Central Park’ını Empire State Binası yüksekliğinde plastik atıkla doldurmaya yetecek kadar büyük olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de plastik tüketimi hızla artarken, uzmanlar dijital dönüşümün plastik tüketimini azaltmada önemli bir çözüm sunduğuna dikkat çekiyor. TÜRKKEP’e göre dijital dönüşüm ürünlerinin yaygınlaşması, ülkemizde plastik tüketimini azaltmanın etkili yöntemlerinden biri.
Küresel çapta her yıl ambalaj, elektronik cihaz ve gıda sektörlerinden kaynaklanan 2,1 ile 2,3 milyar ton arasında atık oluşurken, atık yönetimi hizmetleri bu hızla artan miktar karşısında yetersiz kalıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünya genelinde 2,7 milyar insan katı atık toplama hizmetine erişemiyor, bu da atıkların yaklaşık %60’ının kontrol edilebildiği anlamına geliyor. Hızla değişmeyen üretim-tüketim alışkanlıkları, iklim, biyoçeşitlilik ve insan sağlığına yönelik olumsuz etkilerin 2050’ye kadar yaklaşık iki katına çıkmasına yol açabilir.
Türkiye'de Plastik Kirliliği ve Dijital Dönüşümün Etkisi
BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2023 raporuna göre, Türkiye’de plastik tüketimi çevresel etkilerle birlikte değerlendirildiğinde acil önlemleri zorunlu kılıyor. TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, plastik kirliliğinin azaltılmasında dijital dönüşümün önemine dikkat çekerek, e-imza, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ve e-saklama sistemlerinin yaygınlaşmasının kâğıt ve plastik kullanımını azalttığını vurguladı. Yıldız, fiziki evrak gönderimi sırasında kullanılan plastik ambalajların, dosyaların ve arşiv süreçlerinde tüketilen plastik ürünlerin, dijitalleşme sayesinde önemli ölçüde azaltılabildiğini belirtti. "Dijital dönüşüm, plastik tüketimine olan ihtiyacı %100’e kadar ortadan kaldırıyor ve karbon ayak izini ciddi oranda düşürüyor," ifadelerini kullandı.
Plastik Üretiminin Çevresel ve Ekonomik Etkileri
WWF’nin "Transparent 2023" raporu, plastik üretiminin 2022’de 7,26 milyon metrik tona yükseldiğini gösteriyor. Bu artışla birlikte geri dönüştürülebilir içerik oranı %72,5’e ulaşsa da mevcut sistem plastik kirliliğini azaltmakta yetersiz kalıyor. Çevreye verdiği zararla sadece ekonomik değil, biyolojik olarak da ciddi tehditler oluşturan plastik, fosil yakıt bazlı üretim süreçleri nedeniyle ekosistemi tehlikeye atıyor. Sürdürülebilir bir gelecek için biyolojik bazlı ve geri dönüşümlü malzemelerin kullanımının artırılması, plastik üretiminin çevresel etkilerini azaltmada kilit rol oynuyor.
Türkiye’de dijital çözümlerle kâğıt ve plastik tüketimini düşürerek çevresel farkındalığın artması ve ekosistem üzerindeki baskının azalması hedefleniyor. Uzmanlar, dijital dönüşümün toplum genelinde yaygınlaştırılmasının, ülkemizin çevre koruma konusundaki çabalarına büyük katkı sağlayacağını belirtiyor.

Yorumlar
Kalan Karakter: