Otel müdürleri ile birlikte dün basının önüne çıkan Demosan Otel Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Demirel:"Demosan SPA otel olarak öncelikli hedefimiz Karaman’ın turizm sektöründe hakettiği yere getirmek olacaktır. Bu hedefler doğrultusunda Valiliğimiz ve Turizm müdürlüğümüz ile işbirliği içinde gereken ne ise onu yapacağız.Turizm acentaları ile anlaşmalarımız olacaktır. Kongre turizmi ile ilgili ilimizde bulunan toplantı salonları eksikliğinden dolayı, Sanayi kuruluşları, Üniversitemizin düzenlendiği Uluslararası kongre ve seminerler, Bakanlıkların kurumlarla birlikte organize ettiği seminerler ve bayi toplantıları diğer illerdeyapılmaktadır. Demosan otel olarak 40 kişiden, bin 500 kişiye toplantı salonlarımızda gerekli hizmeti verebilmekteyiz.Amacımız bu tür toplantıların ilimizde yapılmasıdır."
Demirel, Ramazan ayının yaklaşması iyle tüm hazırlıklarını tamamladıklarını hatırlatarak:"Larende restaurantımızda Ramazan ayı süresince Osmanlı mutfağından seçkin yemeklerle hergün açık büfe iftar yemekleri sunacağız. Herkesin bu yemekleri tadmasını arzu ediyoruz. Grup iftarlarında ise 40 kişiden bin 500 kişiye hizmet verebilecek salonlarımız mevcuttur. Ramazan süresince özellikle grup iftarlarında özel etkinliklerimiz olacaktır. Açık büfe iftar yemeği 29 lira olacak ve 0-6 yaş ücretsiz, 06-12 yaş ise yüzde 50 indirimli olarak 14.5 lira olacaktır"
Demirel, şu anda şehir otelciliği yaptıklarını ve günü birlik ihtiyaçlara cevap verdiklerini belirtti ve hedeflerinin turizm platformunda Karaman ilini en iyi şekilde temsil etmektedir .
Muhasara Esnasında Surların Hali Sultan Mehmed’in muhasarası esnasında en son yapılan İstanbul surları kara tarafından iyice tamir görüp müstahkem bir durumda bulunduğu halde Marmara tarafındaki surlar hariç olarak Haliç kısmındaki surlar yalın kat olup zayıftı; fakat Haliç’in Sirkeci’den Galata’ya kadar zincirle kapalı olması sebebiyle Osmanlı donanması buraya yani Haliç’e giremediği için bu surlar emniyet altında bulunuyordu; kara surları çift duvarlı (yani içice iki sur) ve çift müdafaa hatlı idiler; birinci sur alınsa bile şehri ikinci sur müdafaa edebilirdi. En Öndeki surun duvarları alçak olmakla beraber kuvvetli olup bunun önünde de iki yüz kadem yani yedi metreye yakın yontma taşlarla örülmüş bir hendek vardı, iç taraftaki ikinci sur ise pek metin ve evvelkinden yüksekti. O derecede ki imparator ile meclis azaları bu çift surdan hangisini müdafaa hattı yapacaklarında tereddüd etmişlerdi; nihayet II. Murad’ın İstanbul’u muhasara ettiği zaman yaptıkları gibi surlardan ikisini de kullanmağa karar verdiler(6). İstanbul’a Yardımcı Kuvvet Gelmesi İmparator, surların tamir ve tahkimi ve müdafaa tertibatiyle meşguldü, şehrin kara tarafındaki kapılarını ördürmüş olup vaziyete intizar ediyordu. 26 Ocak 1453’de İstanbul muhasarasına iştirak etmek üzere iki kadırga ve yedi yüz cenkçi ile Cenevizli Jüstinyani geldi. Bu faal zat, kale tamiri ve müdafaa hazırlıklarında imparatora yardım etti; bu iyi bir kumandan olduğundan imparator bunu başkumandan tâyin ile evvelâ Vilaharna sarayına yakın olan surların muhafazasına memur etti; eğer İstanbul muhasaradan kurtulacak olursa kendisine Limnos adasını verecekti(7). Fakat sonradan muhasaranın sıklet merkezi hafif olan surlar tarafına yani, Topkapı ile Edirnekapı arasındaki kısma intikal edince Jüstinyani emrindeki dört yüz zırhlı nefer ve üçyüz denizci efratla bu tarafın müdafaasına geldi(8). Bundan başka Papa muhasara esnasında üç büyük kadırga ile ikiyüz asker ve mühimmat ve erzak göndermiş ve otuz geminin daha hazırlanmakta olduğunu da bildirmişti(9). Bundan başka Sakız Cenevizlileri iki gemi ile yedi yüz ve Ceneviz’den de bir gemi ile üçyüz ve ispanya ile adalardan da kuvvetler gelmişti (10).
Yorumlar
Kalan Karakter: