Karaman Futbol kulübü zor günler yaşıyor. Son 6 haftadır gol atamayan ve son dört maçında puan alamayarak düşme hattına inen temsilcimizin bu zor günleri birlik-beraberlik içerisinde atlatmamız gerekir. Bu takımın amatör kümeye dönmesi kime ne kazandırır bunu anlamak mümkün değil. Bazı kesimlere bakıyorum, takım başarısız oldukça kulis faaliyetleri başladı, kapalı kapılar ardından puansız kalan her maçın ardından halay çekiyorlar, zafer naraları atıyorlar. Demek ki: içimizde İrlandalılar varmış… 1999 yılına götürdü yaşadığımız şu ortam. Mustafa Denizli, Türkiye'nin Euro 2000 vizesi aldığı İrlanda maçı sonrası "İçimizdeki İrlandalılar" deyimini literatüre sokmuştu.
Karaman sporu için tarihi bir fırsatı biz Babayiğit kardeşler Mehmet Ali Han ve Süleyman Han ile yakaladık aslında. Yönetim, 10 bin lira takıma destek bulamazken 3 milyonu aşan borç olmak başta üzere tesisler, harcamaları üst, üste koyduğumuz zaman 15 milyon lira bütçe ile sadece bu şehre olan sevdaları, bu şehre olan borçlarını ödemek için kesenin ağzına açan Babayiğit kardeşler.
Türkiye’de hiçbir ile nasip olmayan piyango bize Berlin’den, Avganlı kardeşler sayesinde çıktı. Yönetimi alırken hatırlayalım, gecikmeli bir devire şahit olduk. Yani, transfer bitmiş, elde paralarını alamadıkları için başka takımlara giden oyuncuların haricinde kalan, o imkansızlıklarla kurulan kadroyu kucaklarında buldu Han kardeşler. Kapalı olan transfer tahtasını bile açtırdılar ama genel kurulda yaşanan uzatmalar nedeniyle, kadroyu takviye edemediler.
3 milyonu aşan borçla aldılar kulübü ve ceplerinden bunun büyük bölümü de çıktı. Geriden gelip, sonrada çıkanlar hariç tabi ki…
Berlin’i, Avgan yoluna çevirdiler. Haftada iki defa Almanya’dan, Türkiye’ye gelmeye başladılar, bu takımın başarısı için. Her daim yönetim ile birlikte İstanbul’dalar, Sakarya’dalar, Bursa’dalar. Yönetim anlamında yanlışları olmadı mı, bana göre elbette oldu, buda Türk futboluna uzak olmalarından kaynaklanan sorunlardan oluştu.
Karaman F.K şimdi süper lig dahil bir çok takıma nasip olmayan imkanlara kavuştu kavuşmasına ama puanlar tek, tek, üçer üçer gidiyor. Teknik kadro ve futbolcuların alacakları gününden önce ödeniyor mu, ödeniyor. Bir dedikleri bir buçuk olmuyor anında yerine getiriliyor. Malzemeler en kalitelisinden temin ediliyor, deplasmanlarda en lüks otellerde kalınılıyor, yemekler en üst seviyede. O zaman teknik kadro ve futbolcuların artık, Babayiğitler, yönetim ve bu şehre olan borçlarını ödeme zamanı geldi, geçiyor da. Süper ligde oynayan bir Malatya’ya baksınlar sonra dönüp ellerini vicdanlarına koyup, çıksınlar mücadele etsinler, gol atsınlar puanlar alsınlar ve Karaman F.K’yı tehlikeli bölgenin dışına taşısınlar. Kısacası borçlarını ödesinler, Karaman’ın tarihi ile oynamasınlar.
Bu zor günleri hep birlikte aşalım. Bu yıl ligde kaldığımız anda Karaman futbolu için yeni bir altın sayfa açılacak, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu takım başarısız olsun diye el avuç ovuşturup, kendilerince ince hesaplar peşinde koşanlara inat, bu takım bu yıl ligde kalmak zorunda ve kalacakta…
Karaman sporu için tarihi bir fırsatı biz Babayiğit kardeşler Mehmet Ali Han ve Süleyman Han ile yakaladık aslında. Yönetim, 10 bin lira takıma destek bulamazken 3 milyonu aşan borç olmak başta üzere tesisler, harcamaları üst, üste koyduğumuz zaman 15 milyon lira bütçe ile sadece bu şehre olan sevdaları, bu şehre olan borçlarını ödemek için kesenin ağzına açan Babayiğit kardeşler.
Türkiye’de hiçbir ile nasip olmayan piyango bize Berlin’den, Avganlı kardeşler sayesinde çıktı. Yönetimi alırken hatırlayalım, gecikmeli bir devire şahit olduk. Yani, transfer bitmiş, elde paralarını alamadıkları için başka takımlara giden oyuncuların haricinde kalan, o imkansızlıklarla kurulan kadroyu kucaklarında buldu Han kardeşler. Kapalı olan transfer tahtasını bile açtırdılar ama genel kurulda yaşanan uzatmalar nedeniyle, kadroyu takviye edemediler.
3 milyonu aşan borçla aldılar kulübü ve ceplerinden bunun büyük bölümü de çıktı. Geriden gelip, sonrada çıkanlar hariç tabi ki…
Berlin’i, Avgan yoluna çevirdiler. Haftada iki defa Almanya’dan, Türkiye’ye gelmeye başladılar, bu takımın başarısı için. Her daim yönetim ile birlikte İstanbul’dalar, Sakarya’dalar, Bursa’dalar. Yönetim anlamında yanlışları olmadı mı, bana göre elbette oldu, buda Türk futboluna uzak olmalarından kaynaklanan sorunlardan oluştu.
Karaman F.K şimdi süper lig dahil bir çok takıma nasip olmayan imkanlara kavuştu kavuşmasına ama puanlar tek, tek, üçer üçer gidiyor. Teknik kadro ve futbolcuların alacakları gününden önce ödeniyor mu, ödeniyor. Bir dedikleri bir buçuk olmuyor anında yerine getiriliyor. Malzemeler en kalitelisinden temin ediliyor, deplasmanlarda en lüks otellerde kalınılıyor, yemekler en üst seviyede. O zaman teknik kadro ve futbolcuların artık, Babayiğitler, yönetim ve bu şehre olan borçlarını ödeme zamanı geldi, geçiyor da. Süper ligde oynayan bir Malatya’ya baksınlar sonra dönüp ellerini vicdanlarına koyup, çıksınlar mücadele etsinler, gol atsınlar puanlar alsınlar ve Karaman F.K’yı tehlikeli bölgenin dışına taşısınlar. Kısacası borçlarını ödesinler, Karaman’ın tarihi ile oynamasınlar.
Bu zor günleri hep birlikte aşalım. Bu yıl ligde kaldığımız anda Karaman futbolu için yeni bir altın sayfa açılacak, bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu takım başarısız olsun diye el avuç ovuşturup, kendilerince ince hesaplar peşinde koşanlara inat, bu takım bu yıl ligde kalmak zorunda ve kalacakta…