BİFA'da neler olmuş!

KORKUTAN SESSİZLİK!
Misli.com TFF 3. Lig’de mücadelen eden Karaman Belediyespor’da yeni sezon öncesinde yaşanan derin sessizlik korkutmaya başladı.
Takıma herhangi bir takviyenin yapıldığı duyurulmadı. Ancak birçok futbolcu ile yollar ayrıldı. 
Liglerin başlamasına az bir zaman kalmasına rağmen kimsenin taşın altına elini koymaması endişe yarattı. 
Atı alan Üsküdar’ı geçerse bu yıl hüzünlü bir sezon bizi bekliyor olacak.
Ancak Karaman Belediyespor’a sahip çıkmak sadece Savaş Kalaycı’nın işi değil. Şehrin önde gelenleri ve iş adamları takıma sahip çıkmalıdır. Yoksa bu sessiz çığlık koca bir şehirden duyulacaktır.
Belediyespor’un rakiplerinin güçlü takımlar kurmasının yanı sıra temsilcimizde yaprak dahi kımıldamıyor.
Görünen o ki Karaman Belediyespor’u çok daha zor günler bekliyor.

BİFA’DA NELER OLMUŞ!
Bifa Karaman’ın gururu firmalarından biri.
Kuruluşundan bugüne kadar çizgisi,dürüstlüğü ile her gün merdivenleri tırmanarak zirveye ismini yazdırmayı başardı.
Babaoğlu ailesi ülkemiz adına, Karaman için çok önemli.
Karaman’da çok büyük imzaları var. Eğitim’de, sanayi kuruluşu olarak, yaptıkları hayır-hasanet ile.
Hiç kimseyi kapıdan çevirmeyen,mantıklı olan her talebe cevap verebilen bir Babaoğlu ailesi.
Yılmaz Babaoğlu başta olmak üzere hakkın rahmetine kavuşanlara dualarımız gönderiyoruz.
Türkiye’nin dev sanayi kuruluşları arasına ismini yazdıran BİFA’da bir değişim başladı.
BİFA’da koltuğa oturtulan, yetki verilenler dünya nimetlerine mağlup olarak suistimalde bulunmuşlar, kasaya ellerine uzattılar iddiaları var.
Orada kendilerine güvenilerek krallıklarını ilan edenlerin vicdanları rahat mı acaba onu merak ediyorum.
Necati Babaoğlu operasyonu başlatmış ve aileden oluşan yönetimin ağırlıklı olduğu bir yapı ile ‘durmak yok,yola devam’ demiş.
Başarıların devamı için duacıyız. Yolun açık olsun Babaoğlu ailesi,gururumuz BİFA.

ODALAR,MABEYNLER VE BİRLİKLER!
En zor şeydir bir Sivil toplum kuruluşunda görev yapmak. Çünkü, orada tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır, o yetimler ki bir kuruşları orada görev yapanların boğazından geçtiyse bunun vebali büyüktür ve hesabını kolay,kolay kimse veremez.
Bana kalırsa ben ,hep bu tür  odalara,birliklere ,sendikalara hep karşıyım.
Adamlar ister iki odalı olsun, ister dubleks olsun ,ister birlik olsun oturdularmı kalkmayı bilmiyor.Elbin türlü fırıldak, kendi adamlarını delege yazıyor ve son nefesine kadar oraya kaptırmamak için mücadele ediyor.
Acaba neden ?
Öyle iddialar geliyor ki, eller mutlaka o tarlada çalışmaktan elleri nasırlaşmış üreticinin, ay sonunu  zor getirip, hayvanların karnını zor doyuran köylümün,üreticimin cebine uzanıyor.Bunun hesabını nasıl verecekler merak ediyorum.
Bu makamlarda oturup, doğru,düzgün işini yapanlara sözümüz yok,olamazda.Bizim sözümüz eli uzunlara, aç gözlülere, helal-haram ayrımı yapmayanlara.
İddialar ile ilgili dosyalar birikiyor, zamanı geliyor ve teyit eder etmez tabiki paylaşacağız.
Haksızlık,yanlışlar karşında susarak dilsiz şeytan  olmaya hiç niyetimiz yok.

GAZETECİ KILIKLI SAHTEKARLAR
Medyadaki mesleki kirlenme bu mesleği gerçekten yapanları derinden yaralıyor.
Fatih Altaylı hislerimize tercümanlık yapmış,konu ile ilgili bir yazı kaleme almış.Paylaşıyorum:
Gazetecilik mesleğinin düşürüldüğü durumu ibretle ve çok üzülerek izlediğini kaydeden Altaylı, "Gazetecilerin, gazetecilik yaparak, farklı mecralarda yer alarak para kazanmaları ayıp değildir. Ama gazeteci adı altında gazetecilik dışı faaliyetlerden para kazanmaları, para kazanmaya çalışmaları ayıptır. Ayıptan öte ahlaksızlıktır." dedi. 
Gazetecilik kullanılarak iş takibi, şantaj gibi yöntemlerle kazanç elde etmenin, mesleği lobicilik için kullanmanın, kendini birilerine kullandırarak zengin olmanın özürünün olamayacağını kaydeden Altaylı şunları yazdı: 
"Bu gazeteci kılıklı sahtekarların ortaya çıkmasını, çıkarılmasını istiyorum.
İster Sezgin Baran Korkmaz olsun, ister Sedat Peker, ister siyasetçi ister iş adamı, ister sanatçı, ister ünlü, ister ünsüz, herkes ama herkes bu şerefsizleri afişe etmeli.
Danışmanlık adı altında parayı götürenleri, sözde konferanslarla malı indirenleri, avanta karşılığı yazılarında sürekli markaları kullananları dahil.
Herkesi.
Temiz toplum temiz toplum diye bağıranlar.
Hadi.
Biliyorum anlatmayacaksınız. Pislik gazetecilerle yaptığınız işbirliklerini saklayacaksınız.
Ama çocuklarınızı düşünüyorsanız anlatırsınız.
Sedat Peker kadar bile mi olamıyorsunuz!
Anlatın.
Düşsün maskeler."