
İLGİLİ HABER
Âşık Şemi'nin "Gazel" türündeki eseriİLGİLİ HABER
Âşık Şem'i artık Gazete Anadolu'daDeyince Şemi bu sözü ilk vehlede kavrayamadığından biraz duraklar gibi oldu. Talebe: Üzüm şerbeti varmıdır, derken Şemi derhal bir tas üzüm şerbeti verdi.
İşte bu talebe olgun aşıklardan Silleli Süruri idi. Şemi bunun durum ve meşrebini o ânda beğendiği için Süruri'yi içeri aldı. Süruri ile ilk tanışmaları böyle olduğundan Süruri Şemi'den saz Şemi'de Süruri'den okuyup yazma öğrenmeye başladı.
Şemi büyük gayretle az zamanda kendi okuyabileceği kadar kesik harflerle ancak bir imlâ çatmayı öğrendiğinden artık söylediği şiirlerini kendi yazıyordu. Bundan önce Şemi söylediği şiirlerinde olan ilgaatları kendinin emin olduğu okur yazarlara sorar doğru olduğunu anlardı.
1233 H. 1817 ilk baharı, bu tarihde edip şair, genç bir zat ki Hemdem Çelebi Mevlevi şeyhi idi. Hemdem Çelebi aşık Şemi ile aşık Süruri'nin şöhretlerini takip ettiği için bir gün bunları konağına celbederek Mevlevi şair ve nâzım'lerinden Ni'azi dede Hulûsi dede aşık Derviş Hasan ve daha bazı ehli dillerle sohbete alıştırıyor; haftada bir kere bunlarla saz âlemi kuruyordu.
Bu sohbetlerde söylenen şiir ve sohbet ahengi Hulûsi dede tarafından yazıldı [1] cidden rind ve edib olan Hemdem Çelebi'nin aşıklarla böyle birleşmesini ve onları himaye etmesini çekemeyenler bunu dedi kodu konusu ettiklerinden bir gece sohbetinde Şemi ile Süruri'yi bu hususta daha fazla açmak için Hemdem Çelebi bu divanı söyledi: Bu Hemdem Çelebi'nin meşrep, fikir, ve şiir âleminde ne kadar yüksek bir merhalede olduğunu gösterir.
Ruyi hâke sayeveş düşmem âzâdeyim
Ehli dünya zillete daldıkça ben âlâdeyim
Tîği âhım sîneni mecrûh eder bir gün senin
Sûrete etmem nazar ey müdde'i manâdayım
Münkesir kalblerdeyim dedi Cenâbı girdigâr
Ben belâyı aşkı yâri çekmeye âmâdeyim
Mey verir uşşâkına dâim cenâbı şemsi aşk
Ol sebebdendir müdâm pâyi humda üftâdeyim
Gilli gışten pâktir levhi zamîrim neyleyim
Hemdemâ şiirim gibi âyine âsâ sâdeyim
Görülüyor ki Hemdem Çelebi'de o devrin taassup heyûlalarından müşteki'dir. Çünkü bu kabil olanlar her hangi devirde olursa olsun fikir hürriyetine ve nezih serbestiye düşmandırlar. Bunlar din perdesi altında halkı zillete sevkle kıskaç altında tutmak, ellerini öptürmek, menfaatlarını sağlamak için her entrikaya baş vururlar. Ehli aşk ise Hemdem Çelebi'nin tasvir ettiği gibi halkı uslu olgunluğa ahlâki hoşluğa sevk yolunu tutmalarından bu iki fikir daima birbiriyle çarpışır
