
İLGİLİ HABER
Âşık Şemi'nin "Gazel" türündeki eseriİLGİLİ HABER
Âşık Şem'i artık Gazete Anadolu'daAkademik Sayfalar dergisinden edindiğimiz bilgilere göre, Âşık edebiyatının zirveye ulaştığı 19. yüzyılda, halk şairleri hem divan şiirinden etkilenmiş hem de kendi geleneklerini koruyarak güçlü eserler ortaya koymuşlardır. İşte bu dönemin en önemli âşıklarından biri de Konya’nın yetiştirdiği büyük sanatçılardan Âşık Şem’î’dir.
Nehri aşka kanlı sular döktüğün didem bilir
Tasıla zehir içer erbabı işret dem bilir
Yarelense ciğeri lokmana minnet eylemez
Anların cerrahı her bir yâreye merhem bilir
Bir hararet gülde var bülbül bilir hâr anlamaz
Yârin esrarını bilir aşıklar ağyâr anlamaz
Mâye-i aşk olmasa kâtında Hünkâr anlamaz
O nasıl iksir ateş pâre-i gülfem bilir
Meclise sâki getürse lale renginde şarap
Bende versem kendüye ciğerden bir kebap
Bir iki fincan içince aradan kalkar hicap
Her ne denin cahil olsa âdemi âdem bilir
Verdiler nâmerd elinden içmedik âb-ı hayat
Sâki-i gül çehreye sıtkıla ettik inkıyad
Ol vakitde bâb-ı aşkı hû çekip ettik küşâd
Sen nasıl rüsvâyı aşıksın Şem'îyâ âlem bilir
Deyince hıncahınç dolu kahve halkı bilen bilmeyen
Şemi'nin sazda mızrabı sözde üslûbuna hayran oldular.
Görülüyor ki bu sema-isinde Şem'î Ülfeti'nin bütün
zanlarına ârifâne cevap veriyor. Bunun üzerine aşık
Ülfeti serinleyerek şu koşma ile, "taze tıfıl idik
geçirdik çağı, gayrı viran ettik bahçeyi bağı" diyerek
Şem'îyi cevablandırdı.
KOŞMA
Aşkın eleğinden bizi yaradan
Eler gelir eler gider bilmen mi?
Kılı kalı kaldıralım aradan
Neler gelir neler gider bilmen mi?112
Taze tıfıl idik geçirüp çağı
Gayrı viran ettik bahçeyi bağı
Ferhat Şirin için o cesim dağı
Deler gelir deler gider bilmen mi?
Gönül ne yatırsın gafletten uyan
Aklını cem eyle var Hakk'a dayan
Ülfeti matlûbun gani Mevlâ'dan
Diler gelir diler gider bilmen mi?
Bunun üzerine Şemi usûle uygun olarak hoşluk
ve kes adabı yerini bulmak için şu irticali divanı
söylüyor:
Pehlivan-ı aşk olan bâzûda kuvvet gezdirir
İmtihan olmaklığa hasmıyla kisbet gezdirir
Kimini zencir-i mihnetle eder dünyada bend
Kimini derviş eder Mevlâ mücerret gezdirir
Var ise levh-i kaderde başına lâbüd konar
Bir melek zerrîn kafesde mürg-i devlet gezdirir
İstemez kimse rızâsıyla diyâr-ı gurbeti
Âb-ı dâne serpilir insanı kısmet gezdirir
Gül dirahtinde kuru feryâd edersin andelîb
Bezme sâkî Şem'î'ye pervâne şerbet gezdirirÜlfeti'nin yukarıdaki koşmasından ilhamlanan Şemi büyük bir zekâ eseriyle Ülfeti'nin tevazuâne kasdını anladığından, "var ise levh-i kaderde başına lâbüd konar" nüktesini izhâr etmiştir ki, bu Ülfeti'nin son beytinde "Ülfeti matlûbun gani Mevlâ'dan, diler gelir diler gider bilmen mi?" sözününün ifade ettiği fikre bir cevâb idi. Bu fikir ise o vaktın usûlünce iki âşık kahvede böyle sözleşince nihâyetde (parsı) toplama yani bahşiş meselesidir ki...
(Devamı var)

HAKAN KARINOĞLU