Çürümüşlüğün adresi: Karaman

Çürümüşlüğün adresi: Karaman

TAKİP ET

Kitabın ortasından konuşuyoruz

Bazıları masalların başından anlatır.
Biz öyle yapmayacağız.
Çünkü bu şehirde masal yok.
Gerçek var.
Ve biz bu gerçekliğin kitabının ortasındayız.

MERCAN’LA BAŞLADI, TORPİLLE DEVAM ETTİ

Karaman'ı korkutan sessizlik

Karaman'ı korkutan sessizlik

Mercan Yapı Kooperatifi…
2 yıl içinde tamamlanma sözü verildi.
Yapı yüzde 25’i bile görmedi.
Ama “tamamlanmış gibi” gösterildi.
Arsa kooperatifte kaldı.
Devletin malı, usulsüzlüğe göz kırpanların “tapulu alanı” oldu.
Herkes sustu ve usülsüzlük bir türlü sonuca bağlanamadı/bağlanmadı.
Ve biz o suskunlukla bugüne geldik.

ŞİMDİ O SUSKUNLUK PERSONEL ALIMINA SIÇRADI

Kimin eniştesi be!

İl Özel İdaresi bu kez personel alımı yaptı.
İlan verdi: “30 kişi alınacak.”
29 kişi alındı.
1 koltuk hâlâ boş.
Sebep?
Muhtemelen hala bir “abiye” ayarlanıyor.
Ama esas bomba o değil…

Bir de sessiz sedasız alınan 8 kişi var.

Hiçbir ilana çıkılmadı.
Hiçbir şeffaf süreç işletilmedi.
Ama 8 kişi daha alındı, Özel İdare’nin şirketi üzerinden içeri sokuldu.
Kim bu insanlar?

Karamanlı bile değiller bazıları.
Ama İl Özel İdaresi’nde “yakını yönetici” olan kişiler var ya, işte onların yakınları!

KOLTUĞU KİMSEYE DUYURMADAN VERMEK: TORPİLİN EN SAFLAŞMIŞ HALİ

Bu 8 kişi için torpil o kadar güçlüydü ki, duyurmaya bile gerek duymadılar.
“Biz alırız, siz sonra öğrenirsiniz” rahatlığıyla hareket ettiler.
İşte bu rahatlık, çürümenin zirvesidir.
İşte bu kibrin adı: Devlet değil, çiftlik yönetimi.

CHP'DEN GEÇ GELEN TEPKİ

CHP'li Ünver İl Özel İdaresi'ndeki daimi işçi alımını TBMM gündemine taşıdı

Avukat Hüseyin Mutlu dolaylı da olsa haklı olarak CHP'ye şu soruları sordu:

“Bu işe alınacak 2 isim önerdiniz mi?”
“O isimler işe alınsaydı bu tepki gösterilecek miydi?”

Şimdi CHP de topun ağzında.
Çünkü bu çarpıklığa ya ses verildi ya da sessiz kalarak ortak olundu.

VE R.E: BU KENTİN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ GERÇEĞİ

Karaman'da sahipsiz kaldı

%98 engelli, diyaliz hastası, anne babasız, yalnız, sessiz, susturulmuş bir genç…
O koltuklarda adı bile geçmedi.
Çünkü onun torpili yoktu.
Ama onun alnı terliydi.
O çalışmak istiyordu.
İşte o yüzden bu sistemin dışındaydı.

NEREYE KADAR SUS?

İlan dışı 8 kişi, ilan içi 29 kişi…
Toplamda 37 kişi.
Peki hak eden kaç kişi?

Sıfır.

Sus sus sus… nereye kadar sus?
Sustukça devletin adı lekeleniyor, kurumların itibarı çöküyor.

BİZ BU DÜZENİN DIŞINDAYIZ

Biz o sistemin içinde değiliz.
Bizim torpilimiz yok.
Ama kalemimiz var.
Vicdanımız var.
Ve Allah’a verecek hesabımız var.

Biz kitabın ortasından konuşuyoruz.
Ve bu hikâyede artık herkesin tarafını belli etme, haklıya hakkı, haksızlık yapana ceza verilme zamanı…