Karaman artık tehlike çanlarının çaldığı bir yer değil, tehlikenin bizzat yaşandığı bir şehir haline geldi. Her yıl biraz daha susuzlaşıyoruz, her yıl biraz daha çöküyoruz. Bugün Ortaoba köyünde 65 metre derinliğinde bir obruk açıldı. Dün Ayrancı’da, önceki yıl Akçaşehir’de… Yarın Karaman şehir merkezinde mi açılacak?Biz yaygara çıkartmaya çalışmıyoruz. Çok ciddi bir su krizinden, tarım krizinden ve artık geri dönülemez hale gelen obruk krizinden bahsediyoruz. Bunu ne zaman profesyonelce ele alacağız? Sadece seyrederek mi?
Biliyoruz! Hem de çok iyi biliyoruz! Yer altı sularını çekiyoruz, yerine hiçbir şey koymuyoruz.Mısır ekiyoruz, pancar ekiyoruz… Su isteyen ne varsa toprağa gömüyoruz.Biokütle enerji santralimiz 3 kuyudan 24 saat boyunca su çekiyor… Yetkililer de bunun nasıl sürdürülebileceğini hesaplamak yerine sadece izliyor.Evlerde su arıtma cihazları kullanıyoruz… Bir bardak suyu arıtmak için 3 bardak suyu çöpe atıyoruz!Çeşmelerden suyu boşa akıtıyoruz… "Bol bol akıt, ucuz zaten" diyerek kendi toprağımızı çökertiyoruz.Peki sonra ne oluyor? Ortaoba’da, Akçaşehir’de, Ayrancı’da obruklar açılıyor! Her yıl daha fazla. Ama hâlâ hiçbir ciddi adım atılmıyor.
Biz yıllardır söylüyoruz. Bilim insanları yıllardır uyarıyor. Çiftçiler her gün topraklarının altının boşaldığını görüyor. Ama su tüketimini planlayacak, obrukları araştıracak, bölgenin tarımsal geleceğini koruyacak bir merkez bile kurulmadı.Karaman’ı kurtarmak için ne zaman harekete geçeceğiz?Ne zaman özel bir "Su Yönetimi ve Obruk Önleme Merkezi" kurulacak?Ne zaman bilinçsiz tarımsal sulama engellenecek?Ne zaman sanayinin yer altı suyunu bu kadar acımasızca tüketmesine dur denecek?Ne zaman evlerdeki su tüketimini düzenleyen bilinçlendirme kampanyaları yapılacak?Bunlar zor sorular değil. Zor olan, bunları sormak değil, cevaplamak ve harekete geçmek. Ama harekete geçen kimse yok!
Karaman yakında Karapınar gibi obruklarıyla anılan bir şehir olacak. Belki de daha kötüsü… Tarım bitecek, su kaynakları tükenecek, toprak kelimenin tam anlamıyla altımızdan kayıp gidecek.Şimdi ya bir şeyler yapacağız… Ya da bu toprakların bizden aldığı son şey, su değil, bizzat bizim geleceğimiz olacak.
