Milli Mücadele’nin zafere ulaştığı 30 Ağustos 1922’den bu yana tam 98 yıl geçti. Oysa, zaferin ilk günüymüş gibi heyecanımız taze. Biliyoruz ki bu topraklar, canlarını hiçe sayan kahramanların bizlere emaneti. Borçluyuz ve minnettarız… Büyük zaferimizin arkasındaki binlerce yüreğe; vatanına gönül vermiş, zalimin zulmüne boyun eğmemiş tüm kahramanlara. Borçluyuz ve Minnettarız
Bağımsızlık fikrini halka aşılayan, zekası, inancı ve kararlılığıyla liderlik ederek zafere ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk’e, sert soğukta, kendisini ölümden koruyan battaniyesini cepheye taşıdığı mermilere saran Şerife Bacı’ya, kendisine verilen Mustafa Kemal Paşa’yı tutuklama emrine rağmen “Ben ve kolordum emrinizdedir Paşam!” diyerek Milli Mücadele’ye katılan Kazım Karabekir Paşa’ya, çatışma sırasında geri çekilen arkadaşlarına cesaret vermek için öne atıldığı sırada şehit olan Gördesli Makbule’ye, gelinliğini satarak Milli Mücadele’ye destek olan Kastamonulu Hatice Hanım’a...
..Eskişehir’e ilerleyen İngiliz kuvvetlerini püskürterek Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Ali Fuat Cebesoy’a, işgal kuvvetlerine erzak taşıyan konvoyu bozguna uğratarak Antep’in kurtuluş mücadelesini başlatan, “Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez!” diyen Şahin Bey’e, içinde bulundukları zor duruma rağmen dünya tarihine iz bırakan stratejiler üreten subaylarımıza, kocaman yürekli askerlerimize, şehadete yürüyen şehitlerimize, elinde avucunda ne varsa Milli Mücadele’ye bağışlayan, bağımsızlık için her şeyini ortaya koyan halkımıza...

Yorumlar
Kalan Karakter: