STK'larda vizyonlu değişim şart!

Karaman’da sahipsizlik ve duyarsızlık had safhaya ulaştı. Bu şehir hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı, seçilenler ve atananların Karaman umurunda değil Lafa geldiği anda mangalda kül bırakmayanlar iş icraat gelince, kayıplara karışıyor. Son dönemlerde hizmet fakiri haline gelen Karaman’da Sivil Toplum kuruluşları ayrı bir sıkıntı. STK’ların başkanları ve yönetimleri günlerini gün ediyor, lüks döşedikleri makamlarında makam araçları, sekreterleri ve şoförleri ile şehre hizmeti hiç düşünmeden ‘Şov’ yapmaktan da geri durmuyor. Aklı başında, gönlü bu kent aşkı ile dolu ve vizyonlu insanların artık olaya el koyarak, STK’lardaki değişimi başlatması kaçınılmaz. Görevini layığı ile yapmaya çalışan başkanlar da yok değil, başında bulunduğu kurumda tarihinin en büyük yatırımını yaparak, hizmete sokan, alana inerek sorunları tespit eden, çaba sarf eden başkanlar da mevcut ama sayıları çok az.
MEYDANI BOŞ BULUYORLAR
Karaman’da Sivil Toplum kuruluşlarının başkanları, kendi çevresinde oluşturdukları yönetimleri ile hizmeti bir kenara bırakarak, günlerini gün etmekten başka bir icraat yapmıyorlar. Ticaret yapan ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor günler geçiriyor. Ziraatla uğraşan, çiftçilik yapanlar ürettikleri para etmediği için zarar üstüne zarar ediyor. Şoför, dolmuşçu yaşam mücadelesi veriyor. STK’larda hiç ayrım yapmadan hizmet üreten başkanların sayısı bir elin parmaklarından çok daha az. Yıllardır makamlarında oturup, başında bulunduğu STK adına çivi çakmayanların sayısı ise oldukça fazla.
STK’larda ben başkan olduktan sonra şu çiviyi çaktım, şu hizmeti yaptım desin de hep birlikte haberimiz olsun. Sayıları çok az da olsa , çalışan, çabalayan, icraat peşinde ,sahada olan,s orunları dile getiren ,hizmet için  koşan başkanlar var ki: onlar ı biliyoruz,,onların da hakkını yemeyelim ama çoğunluk yan gelip yatanlardan yana.
STK başkanlığını, meslek haline getirip, koltuğu oturduktan sonra hiç kalkmayı istemeyen zihniyetlerden, hizmet anlamında ne beklenir ki.
“Vur patlasın, Çal Oynasın’ bazılarının olmazsa, olmazlarının ilk sırasında geliyor. Altlarında makam arabaları, emirlerinde şoförleri, bu hafta yok Antalya, yok Mersin yok Ankara. Hepsi de görevli, hepsinin de toplantıları var. 
‘Ekmek elden, su gölden’ nasıl olsa. Makam aracı lüks, otel parası, Çal oynatırken yemeği, içkisi, misafir ağırlamalar, daha aklına ne gelirse gelsin hepsinin ödemesi kurumdan, resmi faturalı. 
VİZYONLULAR ADAY BİLE OLMUYOR 
İşin garip tarafı, bir STK’nın başına geçen, üyeleri nasıl avlıyorsa 3-4 yılda yapılan seçimlere de karşısına aday bile çıkmıyor ya da çıkamıyor. Üye, delege listelerinden başlıyor yanlışlar zinciri. Minareyi çalan, kılıfını hazırlıyor yani. Hile, hurda, üç kağıtçılık hortluyor. Yaptıkları hilelere o kadar güveniyorlar ki; karşıma Cumhurbaşkanı bile çıksa, ben yine seçimi kazanırım, başkan seçilirim deme cüretini gösteriyor.
DELEGELER AVUÇLARININ İÇİNDE Mİ
STK’larda şehrin kaderini delegeler belirliyor belirlemesine ama burada baş rolü oynayan kim çok daha misafir ederse, kim daha çok Sertavul’a götürürse, kim daha çok içkili alemler düzenlerse, o başkan zaten seçimlere banko favori olarak giriyor. Bununla bitmiyor ve yedirmesini, içirmesini bilenler sadece kendisinin STK’sına değil, diğer STK seçimlerinde de ‘Ben kimi istersem, o başkan seçilir’ edası ile havasını atmayı da ihmal etmiyor.
Seçim sistemi mi değişecek, vizyonlu gerçekten bu şehir sevdalısı kişilerin ‘Yeter Artık Söz Milletin’ diyerek olaya el koyması gerekiyor. Önüne yazılan yazıyı okuyamayan, bu şehre, başkanı olduğu STK’ya bir gram katkısı olamayan kişilerin saltanatı bitmeli, bitirmeli. Bir hizmet makamı olan STK’larda ne siyasetin ne ahbap-çavuş ilişkisinin ne de yemek-içmek için kurulan sofraların etkisi olmamalı.
Aslında bu oda mı dersin, mabeyne mi dersin tamamının kapatılması bu şartlarda en mantıklısı gibi geliyor.