Sanal bahis ocak söndürüyor

Dijital teknolojilerin hızlı gelişimi, sanal kumar ve yasa dışı bahis oyunlarını gençler ve çocuklar için tehlikeli bir bağımlılığa dönüştürüyor. Yeşilay’ın verilerine göre, sanal kumar oynama yaşı 9’a kadar düşmüş durumda. Yeşilay danışma merkezlerine yapılan başvuruların büyük bir kısmını sanal kumar bağımlıları oluşturuyor.

Psikiyatri uzmanları, bağımlılığın hızla büyüyen bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgularken, internet fenomenlerinin sanal kumar reklamlarının bu bağımlılığı daha da artırdığına dikkat çekiyor.

"ALINAN ÖNLEMLER YETERSİZ MECLİS HAREKETE GEÇTİ"

Sanal kumar ve yasa dışı bahis sitelerine yönelik bugüne kadar yaklaşık 400 bin site kapatılmış olsa da her ay 20 bin yeni site açılıyor ve bu döngü durdurulamıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile MASAK, yasa dışı bahis ödemelerinin kripto para gibi yöntemlerle yapılmasının önüne geçmek için yeni düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Meclis’te ise cezaların caydırıcılığını artırmaya yönelik yeni yasal düzenlemeler gündemde.

"HIZLI PARA KAZANMA HAYALİ GENÇLERİ BAĞIMLI YAPIYOR"

Uzmanlara göre, gençlerin sanal kumara yönelmesindeki temel faktör, hızlı para kazanma isteği. Özellikle ergenlerin biyolojik ve psikolojik gelişim süreçlerinde risk alma eğilimleri, bu bağımlılığı daha da körüklüyor. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, gençlerin prefrontal korteks gelişiminin tamamlanmaması nedeniyle riskleri değerlendiremediklerini ve bağımlılığa daha yatkın olduklarını ifade ediyor.

"AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR"

Uzmanlar, bağımlılık döngüsünün kırılması için ailelerin çocuklarına örnek olması gerektiğini vurguluyor. Ebeveynlerin çocuklarını kumar ortamlarından uzak tutması ve bağımlı bireylerin borçlarını kapatmak yerine tedaviye yönlendirmesi gerektiği belirtiliyor.

"SANAL KUMAR: SADECE BİREYSEL BİR SORUN DEĞİL, TOPLUMSAL BİR TEHDİT"

Sanal kumarın bireylerin hayatını maddi ve psikolojik olarak yıkıma sürüklediğini belirten uzmanlar, bu durumun aynı zamanda toplumsal bir tehdit haline geldiğini ifade ediyor. Uzmanlar, dijital platformların sıkı denetim altına alınması ve gençleri koruma adına farkındalık kampanyalarının artırılması gerektiğini söylüyor.
 

AYHAN UYSAL