Bir dizi ziyaret için Karaman’a gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ayrancı ilçesi Divle köyünde bulunan obruk mağarasında üretilen Divle Obruk Peynirinin üreticiden çıkış fiyatının iki katına çıkarılarak dünya pazarına ihraç edilmesi için gerekli çalışmaları yapacağının müjdesini verdi. Bakan Yumaklı, aynı zamanda Divle Obruk Peynirinin üretim kapasitesinin artırılması için de çalışacaklarını kaydetti. Ancak Bakan Yumaklı'nın kapasite artırımına yönelik yaptığı açıklamanın gerçekleşmesi tam olarak mümkün değil çünkü bölgede ismi Divle olan sadece bir tane obruk mağarası var. Bu mağaranın kapasitesi, bütün şartlar zorlandığında 45 tona kadar çıkabiliyor. Halihazırda mevcut üretim de 43-45 ton arasında değişiyor. Yani mağara zaten tam kapasite çalışıyor.
Divle Obruk Peyniri, Karaman’ın Ayrancı ilçesinde yüzyıllardır süre gelen bir gelenek olarak mağarada olgunlaştırılıyor. Mağaranın içerisindeki düşük ısı ve kendine özgü küf florası, bu peyniri eşsiz kılan temel faktörler arasında yer alıyor. Peynirin olgunlaşma sürecinde mağarada peynirlerin üzerinde mavi, beyaz ve kiremit kırmızısı renkte küfler oluşuyor. Bu küfler peyniri doğal bir şekilde muhafaza edip olgunlaştırıyor ve mağara adeta bir soğuk hava deposu görevi görüyor. İç ısısı 4±1 santigrat derece ve bağıl nem %80 ±5 düzeyinde olan bu obruk, peynirlerin 5-6 ay arası süren bir olgunlaşma sürecine ev sahipliği yapıyor.
Bu nedenle, diğer mağaralarda üretilen peynirin adı Divle Obruk Peyniri olmamalıdır. Ya her mağara kendi adıyla anılan bir peynir üretim sürecine girmeli ya da bu mağaralar “Ayrancı Obruk Peyniri” adı altında birleşerek, Divle Obruk Peynirine alternatif ikinci bir kalite peynir markası oluşturmalıdır. Böylelikle Divle Obruk Peynirinin kalitesinde bir değişiklik olmaz, bölge halkı bu üretimden faydalanarak ekonomik gelir elde eder ve Karaman adına yeni bir marka doğmuş olur.
Sonuç olarak, Divle Obruk Peynirinin geleceği, sadece kapasite artırımından ibaret değil. Markalaşma, kalite kontrolü ve doğru yönetimle, Karaman’ın bu değerli mirası hem korunabilir hem de daha geniş kitlelere ulaştırılabilir.
ADEM DEMİREL
Divle Obruk Peyniri, Karaman’ın Ayrancı ilçesinde yüzyıllardır süre gelen bir gelenek olarak mağarada olgunlaştırılıyor. Mağaranın içerisindeki düşük ısı ve kendine özgü küf florası, bu peyniri eşsiz kılan temel faktörler arasında yer alıyor. Peynirin olgunlaşma sürecinde mağarada peynirlerin üzerinde mavi, beyaz ve kiremit kırmızısı renkte küfler oluşuyor. Bu küfler peyniri doğal bir şekilde muhafaza edip olgunlaştırıyor ve mağara adeta bir soğuk hava deposu görevi görüyor. İç ısısı 4±1 santigrat derece ve bağıl nem %80 ±5 düzeyinde olan bu obruk, peynirlerin 5-6 ay arası süren bir olgunlaşma sürecine ev sahipliği yapıyor.
KAPASİTE ARTIRIMI İÇİN DİĞER MAĞARALAR KULLANILABİLİR Mİ?
Kapasite artırımı için bölgedeki diğer obruk mağaraları kullanılabilir ancak burada karşımıza önemli bir engel çıkıyor. Şöyle ki, her mağaranın kendine has bakteri florası bulunuyor ve Divle Obruk Peynirinin karakteristik lezzeti ve kalitesi bu mağaraya özgü. Ürünü diğer peynirlerden ayıran en önemli etken, Divle Obruğunda üreyen bu özel küf florasıdır. Bu nedenle, başka mağaralarda üretilecek peynir, Divle Obruk Peyniri ile aynı kaliteyi sağlayamaz. Zaten Divle Obruk Peyniri’nin marka haline gelmesini sağlayan ve coğrafi işaret almasına neden olan bu lezzettir. Eğer başka mağaralarda üretim yapılırsa, peynirin kalitesi kaçınılmaz olarak değişecektir.Bu nedenle, diğer mağaralarda üretilen peynirin adı Divle Obruk Peyniri olmamalıdır. Ya her mağara kendi adıyla anılan bir peynir üretim sürecine girmeli ya da bu mağaralar “Ayrancı Obruk Peyniri” adı altında birleşerek, Divle Obruk Peynirine alternatif ikinci bir kalite peynir markası oluşturmalıdır. Böylelikle Divle Obruk Peynirinin kalitesinde bir değişiklik olmaz, bölge halkı bu üretimden faydalanarak ekonomik gelir elde eder ve Karaman adına yeni bir marka doğmuş olur.
PİYASADA TÜRLÜ TÜRLÜ FİYATLAR VAR
Divle Obruk Peynirinin korunması gereken önemli bir kültürel miras olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu kültürel mirasın korunması için piyasadaki taklit ürünlerle mücadele edilmesi gerekiyor. Şöyle açıklayalım: Divle Obruk Peynirinin üreticiden çıkış fiyatı 700-750 TL aralığında iken, piyasada bu peynirin çok farklı fiyatlarla satıldığını görüyoruz. Bu durum, taklit ürünlerin ve kalitesiz peynirlerin piyasada dolaşımda olmasından kaynaklanıyor. Tüketici internet üzerinden ya da farklı yerlerden bu peyniri alırken fiyat farklılıklarıyla karşılaşıyor ve bu da orijinal olmayan ürünlerin satılmasına neden oluyor. Bu sorunun çözülmesi için daha sıkı denetimler ve emülasyonla mücadele yöntemleri geliştirilmelidir.KALİTEYİ BOZAN HAREKETLER
Divle Obruğu’nun yalnızca bu bölgenin bitki florasından beslenen keçi, koyun ve inek sütleriyle üretilen peynirler için kullanılması gerektiği de önemli bir konu. Son yıllarda Divle Obruğu’na, bölge dışından, hatta Şanlıurfa gibi farklı illerden getirilen sütlerle yapılan peynirler bırakılarak burada olgunlaştırılmaktadır. Bu kesinlikle yanlış bir uygulamadır. Divle Obruk Peynirini eşsiz kılan, sadece mağaranın bakteri florası değil, aynı zamanda bölgenin doğal meralarında beslenen küçükbaş hayvanların sütüdür. Bu doğal koşullar sayesinde coğrafi işaret alan peynir, dış bölgelerden gelen sütlerle üretilirse kalitesinden ödün verir ve peynirin karakterine zarar verir. Bu uygulamanın bir an önce durdurulması gerekmektedir.YÖNETİMİ KURUMSAL BİR YAPIYA DEVREDİLMELİ
Son olarak, yönetim konusu da peynirin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Divle Obruk Peynirinin yönetimi şu anda Divle (Üçharman) Muhtarlığına bırakılmış durumda. Ancak böylesine kıymetli ve uluslararası alanda tanınan bir ürünün yönetimi, profesyonel bir yapıya devredilmelidir. Muhtarlık düzeyinde bu kadar değerli bir ürünün korunması ve uluslararası pazarlara tanıtılması sürdürülebilir değildir. Peynirin daha geniş kitlelere tanıtılması, üretim ve pazarlama süreçlerinin profesyonelce yönetilmesi için kurumsal bir yapıya ihtiyaç var. Bu şekilde hem kalite standartları korunabilir, hem de peynirin ulusal ve uluslararası pazarlarda hak ettiği değeri bulması sağlanabilir. Divle Obruk Peynirinin sürdürülebilirliği açısından bu adım hayati bir önem taşımaktadır.Sonuç olarak, Divle Obruk Peynirinin geleceği, sadece kapasite artırımından ibaret değil. Markalaşma, kalite kontrolü ve doğru yönetimle, Karaman’ın bu değerli mirası hem korunabilir hem de daha geniş kitlelere ulaştırılabilir.
ADEM DEMİREL
Yazı çok güzel ve tamamen gerçekleri anlatan çok güzel bi yazi olmuş ancak yönetimin devredilmesi demek yerli köylünün ürünlerini koyamayip ,Urfa demişsiniz ya daha uzaklardan siyasi baskı yoluyla büyük şirketlere peşkeş çekilmesi kaçinilmaz olur.en azında işi bilen muhtarın köylüye ve köye katkısı olur. Diğer türlüsü holdinglerden, köylü sıra bulamaz gibi gorunüyor.