
Bazen hayat, hiç beklemediğiniz bir yerde size komik bir trajedi sunar. Mesela cami avlusundaki bir tuvalet duvarında! Karaman’da bir cami tuvaletini ziyaret edenlerin karşısına çıkan duvar yazıları, bir taraftan "Bu kadar da olmaz artık!" dedirtiyor, diğer taraftan "Bu kadarını kim düşündü acaba?" diye düşündürüyor.Bir duvarda kocaman harflerle: "Duvarı kirletme! Anladın sen, yeter artık bu yaptığın"Yanındaki başka bir duvarda: "Katı sabunu tuvalete koyma! Anladın sen."Bir diğeri ise adeta ders veriyor: "Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak... Anladın herhalde, ayıp denen bir şey var"Sevgili kardeşim, tamam, haklısın! Tuvalet temizliği önemli, ama bunu söylemek için duvara yazı yazmak da tam anlamıyla "ironiyle kirlilik yaratmak" değil mi? Adam duvarı temiz tut diye uyarıyor, ama bunu yapmak için duvarı yazı tahtasına çevirmiş. Yani, "Duvarı kirletme" derken duvarı en çok o kirletmiş. E şimdi biz buna ne diyelim?Düşünüyorum da, belki de bu yazıları yazan kişi duvarların derdini dillendiren modern bir çevreci filozof! "Duvarlar konuşabilseydi ne derdi?" sorusunun canlı bir cevabını sunmuş. Belki de haklıdır, kim bilir? Cami tuvaleti, toplumun en gerçek yüzünü gösterdiği yerlerden biridir. Herkes bırakıp gittiği gibi konuşur ya hani… İşte, duvar da aynı şeyi söylüyor: "Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak!"Ama gelin görün ki, uyarı yapmak uğruna aynı hatayı işlemek ne kadar doğru? Hani, önce bir aynaya bakacaktık? Bu arkadaş, temizliğe dikkat etmeyenlere ders verirken, ders kitabını çamura düşürmüş gibi.Cami tuvaletlerine levhalar asalım, temizliği teşvik edelim. Ve lütfen, ama lütfen, duvarları rahat bırakalım. Yoksa yakında duvarlarda şu yazıyı görürsek şaşırmayalım: "Duvarlara yazı yazma! Anladın sen onu!" ????
ADEM DEMİREL
ADEM DEMİREL