
Bir kurumu eleştirince “muhalif”, bir STK’nın hatasını yazınca “taraflı”, bir milletvekilinin açıklamasına yer verince “yandaş” ilan ediliyoruz. Oysa biz ne övgüyle büyürüz, ne de yergiyle küçülürüz. Çünkü bizim tarafımız belli: Hak'tan ve hakka bağlı halktan yanayız.Gazetecilik, taraf tutmak değil, tanıklık etmektir. Bu şehirde ne yaşanıyorsa, doğrusuyla yanlışıyla kamuoyuna aktarılması gerekir. Hangi siyasi parti, hangi kamu kurumu, hangi sivil yapı olursa olsun; doğruya alkış, yanlışa uyarı bizim yol haritamızdır.CHP Karaman yöneticilerinin içinde bulunduğu sesli yayın aracına Konya’nın Çumra ilçesinde silah sıkıldı. Olay sonrası yaptığımız haberde, olaya doğrudan maruz kalan siyasetçi Muhammet Keskince ile görüştük. “Silahlı saldırı mağduru Karamanlı siyasetçi gazetemize konuştu” başlığıyla yayınladığımız haberde, hem Keskince’nin ifadesine hem de Konya Valiliği’nin açıklamasına yer verdik.Oysa o valilik açıklaması…Talihsizdi.Çünkü olay sıcakken, şüphelinin “Ben CHP’liyim, sevinçten sıktım” beyanı resmi açıklamayla servis edildi. Böylece işlenen suç CHP’nin kendi içinde cereyan etmiş gibi bir algıyı da beraberinde getirdi. Yine bu algıdan dolayı da silahlı saldırı olayı, bazı yayın organlarında “CHP’ye saldıran CHP’li” türevlerinde başlıklarla haber yapıldı. Bizim görevimiz, tüm tarafların sesini duyurmak. Keskince’nin şüpheliye sorduğu soruyu hatırlatalım:“Madem CHP’lisin, neden küfrettin?”Bir gazeteci olarak bu sorunun peşine düşmek, taraf olmak değil, gerçeğin izini sürmektir.Bir kurumu eleştirdik diye o kuruma düşman değiliz. Aynı kurum bir başka gün halk için güzel bir şey yaparsa, onu da yazarız. Çünkü biz bir kesimin değil, şehrin vicdanıyız.Gazetecilik; anlık alkışların, sosyal medya linçlerinin ya da partili beklentilerin hizasında şekillenmez. Gazetecilik; hakikatin şahitliğidir. Ve biz, o şahitliğin sorumluluğunu taşıyoruz.
ADEM DEMİREL
ADEM DEMİREL