Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İsrail'in Filistin saldırılarına ilişkin, "Bir soykırım çerçevesinde artık dünyada yaşayan bütün insanlar, bu dünya düzeninin ne olduğunu, Avrupalıların insan haklarıyla, demokrasiyle ne kastettiğini anlamış durumdalar." dedi.Şentop, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda Hukuk Akademisi ve Konya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen "İnsanlığın Kanayan Yarası Soykırım Gazze" konferansında "Filistin", "Gazze" ve "Kudüs" kelimelerinin 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeninin anahtar kelimeleri olduğunu söyledi.Bölgede yaşananların sadece Filistin ve Gazze halkının sorunu olarak görmenin yanlış olacağını belirten Şentop, "Biz topyekun bir dünya düzenini tartışıyoruz. Dünyanın başka bölgelerinde gerçekleşen soykırım ve insanlık suçlarını da unutmuş değiliz ancak bütün bunların temelinde bu mevcut dünya düzeni var. Bizim hesaplaşmamız gereken esas muhatap da bu dünya düzenidir." diye konuştu.Şentop, İsrail'in kuruluşunu anlatarak, İsrail'in aslında bölgeye gelen Yahudiler tarafından gasbedildiğini savundu.Tarih boyunca Kudüs'ün Müslüman yönetiminde olduğu dönemlerde Müslüman, Hristiyan ve Yahudi toplumlarının barış içinde yaşadığını vurgulayan Şentop, bu toprakların üç din için de önemli olduğunu, yönetimin başkalarına yaşam hakkı tanımadan Yahudiler tarafından işgal edilmesinin zaman içinde bir tepki oluşturacağının, bir çatışmaya yol açacağının ön görülmesi gerektiğini kaydetti.- "Kudüs, üç semavi dinin de önemli mekanlarının olduğu yer"Şentop, Filistin, Gazze ve Kudüs meselesinin dünyada yaşayan bütün Müslümanlar açısından hayati bir mesele olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:"Dünya düzeninin doğru kurulabilmesi için, bu konularla ilgili kararların doğru verilmesi gerektiği bütün dünya Müslümanları tarafından anlaşıldığı zaman ve bu mesele hepsine mal olduğu zaman çözüm yolunda ilerleyecektir. Kudüs, üç semavi dinin de önemli mekanlarının olduğu yer, kutsal kabul edilen bir şehir, özel bir şehir. Bu şehir tarih boyunca baktığımızda Müslümanların idaresindeyken üç semavi dine mensup insanlar tarafından da huzur içinde yaşanan bir şehir olmuş. Kudüs'ün en iyi Müslümanlar tarafından idare edilebileceğinin hep teorik hem pratik temelleri var. Hem Yahudilerin hem Hristiyanların inançlarının bizim inancımız içinde yeri var. Yahudiler Hazreti İsa'yı ve İncil'i kabul etmez, Hristiyanlar da Peygamberimizi ve Kur'an-ı Kerim'i kabul etmez. Dolayısıyla Müslümanların hepsini kuşatan, onlara hayat imkanı tanıyan bir anlayışla bölgeyi yönetebileceğini teorik olarak ifade edebiliriz. Pratikte de böyle olmuş."- "Dünyanın da iyiye doğru gitmediğini söyleyebilirim"Yeni bir dünya düzeni kurulacaksa anahtar kavramların da Filistin, Gazze ve Kudüs olduğunu anlatan Şentop, şöyle devam etti:"İnsanlığa karşı suçlar, soykırımlar çerçevesinde çok şey söylenebilir. Dünyanın da iyiye doğru gitmediğini söyleyebilirim. Bu bir ümitsizlik anlamında değil ama bir dünyada bir düzen çöküyor, bu düzen dünyada yaşayan insanlara barış, huzur getirememiş bir düzendir ve insanlara bir gelecek veremeyen bir düzendir. Bundan 30-40 sene önce 'Avrupa' deyince, 'Batı' deyince insanlar en azından hukuk, insan hakları, demokrasi çerçevesinde bir ümitle, bazen hayranlıkla bakıyorlardır, bu coğrafyaya. Fakat öyle değil, son yaşanan 400 günü geçmiş olan İsrail'in Filistin'e saldırısı, bir soykırım çerçevesinde artık dünyada yaşayan bütün insanlar, bu dünya düzeninin ne olduğunu, Avrupalıların insan haklarıyla, demokrasiyle ne kastettiğini anlamış durumdalar."Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Seniha Begüm Şentop Atıcı da uluslararası suçlar arasında bir hiyerarşi olmamasına rağmen soykırım suçunun tüm suçlardan daha kötü olarak kabul edildiğini belirterek, "Tüm bunlara rağmen dünyanın gözü önünde İsrail'in açıkça bu suçu işliyor oluşu esasen uluslararası hukuk değil, uluslararası politikanın bir sonucudur." ifadesini kullandı.
AAAA
AAAA