Türkiye, "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla hem bölgesel hem de küresel dengeleri değiştiren stratejik adımlar atarken, karşımıza “Çağdaş Çaresizlik İttifakı” olarak tanımlanabilecek bir yapılar koalisyonu çıkıyor. PKK elebaşlarının Kandil'deki çatlak seslerinden İsrail’in Siyonist hedeflerine, YPG üzerinden bölgeyi karıştırma çabalarından DEM Partisi'nin siyasi oyunlarına kadar uzanan bu ittifak, Türkiye'nin kararlı adımları karşısında kendi içinde çözülmeye başladı. İmralı’dan yükselen mesajlar ve İsrail’in Nagel Komitesi raporundaki çaresizlik kokan ifadeler, bu dağınık yapının düştüğü zor durumu açıkça ortaya koyuyor. Ancak Türkiye, içeride ve dışarıda kurulan bu vekil ittifakların karşısında sağlam bir duruş sergileyerek, hem kendi geleceğini hem de bölgenin kaderini yeniden yazmaya kararlı görünüyor.Peki bu ittifakın çöküş hikayesi bize neler söylüyor? Gelin, perde arkasındaki stratejilere ve Türkiye’nin bu süreçteki net hamlelerine yakından bakalım.
ADEM DEMİREL
İSRAİL’İN ÇARESİZLİK RAPORU: NAGEL KOMİTESİ
İsrail’in Nagel Komitesi raporu, Türkiye’nin Suriye’deki varlığını Osmanlı mirasına dayalı bir nüfuz çabası olarak tanımlıyor ve bu durumu İran’dan bile büyük bir tehdit olarak görüyor. İsrail, Türkiye’nin bu adımlarını kendi genişleme hedefleri için büyük bir engel olarak görüyor. Ancak asıl soru şu: Türkiye’nin bölgede kendi kurallarını yazmaya başlaması onları neden bu kadar rahatsız ediyor? Çünkü oyun kurucunun kendileri olmadığını görmek İsrail için bir kabus! Bu kabustan kurtulmanın yolu ise vekil yapılarına sarılmak.Peki sonuç? Türkiye’nin bölgedeki askeri ve diplomatik adımları, İsrail’in bu hayallerine ket vururken, "Arz-ı Mev’ud" hedeflerini zora sokuyor. Bu tabloda çaresizliğin fotoğrafını çizen Nagel Komitesi raporu, Türkiye’nin doğru yolda olduğunun bir başka kanıtı değil mi?PKK VE İMRALI SÜRECİ: İÇERDEKİ ÇATLAKLAR
DEM Partisi’nin Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği İmralı görüşmeleri, PKK içindeki çatlakları gün yüzüne çıkardı. Mustafa Karasu’nun Kandil’den yaptığı, “Öcalan’ın koşulları iyileştirilmeden süreç ilerlemez” açıklaması, örgütün liderlik krizini açıkça ortaya koyuyor. Şimdi düşünelim: Öcalan’ın söylediklerini sorgulayan bir yapı, nasıl bir liderlik yapısı oluşturabilir? Yoksa bu, örgütün son çırpınışlarının bir göstergesi mi?Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ın Meclis’te barış çağrısı yapması önerisi ise PKK’nın halk nezdindeki meşruiyetini tamamen bitirme potansiyeline sahip. Ancak, halk desteğini kaybetmiş bir örgütün dış güçlerin oyuncağı olarak varlığını ne kadar sürdürebileceği büyük bir soru işareti. Kandil’deki bu liderlik çatlağı, PKK’nın sonunu hızlandıracak mı dersiniz?YPG KORİDORU: ARZ-I MEV’UD’UN HAYAL KIRIKLIĞI
Siyonizm’in “Arz-ı Mev’ud” hedefi doğrultusunda oluşturulmaya çalışılan YPG koridoru, Türkiye’nin askeri operasyonları sayesinde büyük darbe aldı. Hakan Fidan’ın, “PKK/YPG Suriye’den çıkmazsa askeri harekat yaparız” açıklaması, bu konuda Türkiye’nin tavizsiz tutumunu net bir şekilde gösteriyor.İsrail’in, YPG üzerinden Türkiye’ye tehdit oluşturma çabası tam anlamıyla bir çaresizlik ittifakı örneği değil mi? Türkiye’nin sahadaki kararlılığı, bu vekil yapıların etkinliğini her geçen gün daha da azaltıyor. Planlar bozuldukça, kim bilir, belki yeni “vekiller” aramaya başlayacaklardır. Ancak soralım: Sahadaki ve masadaki bu güç karşısında, o vekillerin ne kadar şansı olacak?TÜRKİYE YÜZYILI: YENİ UMUT IŞIĞI
Cumhur İttifakı liderlerinden Devlet Bahçeli’nin, “Yeni yüzyıl barışın ve huzurun yüzyılı olacaktır” sözleri, Türkiye’nin yalnızca kendi geleceğini değil, bölgesel istikrarı da hedeflediğini gösteriyor. Kürt halkıyla tarihsel bağlarını güçlendiren bir Türkiye, PKK’nın halk desteğini tamamen ortadan kaldırabilir. Peki bu, Türkiye’nin iç barışı sağlama yolunda en büyük adımı olmaz mı?ABD ve İsrail’in Türkiye’ye yönelik hamlelerine bakıldığında, her müdahalenin bölgede daha fazla kaosa yol açtığı açıkça görülüyor. Ancak şunu unutmamak gerekiyor: Türkiye, bu kaosu önleme çabalarıyla sadece kendi sınırlarını değil, bölgenin genel istikrarını da koruma yolunda ilerliyor. Bölgedeki istikrarsızlıktan faydalananların planları ise her geçen gün daha da suya düşüyor.TÜRKİYE’NİN KARARLI DURUŞU
Türkiye, “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla yalnızca kendi sınırlarını değil, bölgesel ve küresel dengeleri de yeniden şekillendiriyor. Çağdaş Çaresizlik İttifakı olarak tanımlanan bu vekil koalisyon, Türkiye’nin kararlılığı karşısında çözülmeye devam ediyor. İsrail’in Nagel raporundaki ifadelerden PKK’daki liderlik krizine kadar her gelişme, bu yapının zayıflığını gözler önüne seriyor.Sonuç mu? Türkiye, içeride ve dışarıda sağlam bir duruş sergileyerek bölgenin kaderini yeniden yazmaya devam ediyor. Bazıları bu gerçeği kabul etmekte zorlanabilir, ama tarih er ya da geç gerçeği yazacaktır.ADEM DEMİREL