TÜRKİYE’NİN YÜZ KARASI: DARBELER
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Raporu (27)
Her iki pratikte de 18. yüzyıldan itibaren önce Avrupa'da daha sonra (veya eşlı olarak) başka coğrafyalarda özel alanlarından sıyrılıp belirli sınıfların tekelinden çıkarak, herkesi kapsayan (en azından niyet bazında) ve hatta "zorunlu" bir nitelik kazandı. Yeni bir "disiplin" anlayışının geliştirilip uygulandığı bu iki kurum aracılığıyla, aynı üniformayı giyen, aynı dili konuşan, aynı marşları söyleyen itaatkâr ve üretken bedenler, milliyetçi ve sadık vatandaşlar yaratmak hedeflendi. Bu anlamda vatandaş orduları, yalnızca ulus devletin vatandaş yaratma projesinin önemli bir ayağı olmakla kalmayıp, diğer önemli bir ayak eğitimin de şekillenmesine katkıda bulundular. “Ordu-millet” kavramı ilk olarak İngiltere'de yayımlanan (yazarı belirsiz) The French Considered as a Military Nation Since The Commencement of Their Revolution (Londra, Egerton, 1803) kitabında yer alır. Bu kitap, Fransa'nın tüm vatandaşlarını askere dönüştürerek askeri alanda çok önemli ve tehlikeli bir yeniliğe imza attığını anlatıyor ve Büyük Britanya'nın bu tehdit karşısında yapması gerekenleri sıralıyor.178 177 İsmail Kaplan; Türkiye'de Millî Eğitim İdeolojisi ve Siyasal Toplumsallaşma Üzerindeki Etkisi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002, s. 165-166, 172, 393-397. 178 Ayşe Gül Altınay; Eğitimin Militarizasyonu, Bir Zümre, Bir Parti Türkiye'de Ordu, Birikim Yayınları, İstanbul, 2009, s. 180,181. TSK kendisini Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve onu önceleyen ilkelerin gerçek koruyucusu olarak görmektedir. Sıkı bir eleme sürecinden sonra askeri okullara giren genç öğrenciler, ilk günlerinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devletini 'koruma ve kollama'nın asli görevleri deniz google fuckğu düşüncesiyle yoğruldukları gibi; bütün meslek hayatları boyunca bu doğrultuda düşünmeye ve davranmaya teşvik edilirler. Bu misyonun temel objeleri, diğer bir deyişle korunması gereken değerler silsilesinin başında ler; devlet otoritesi, ülkenin bütünlüğü ve laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesinin bu değerler manzumesi içinde yer bulabilmesinden de anlaşılacağı gibi, TSK kendisini sadece dış güvenlikten sorumlu görmekle yetinmemekte, ayrıca Cumhuriyetçi Batılılaşma/çağdaşlaşma misyonunun da esas sahibi/taşıyıcısı olarak algılamaktadır. Orduların demokratik rejimle birlikte yaşamayı öğrenmeleri kolay olmamıştır, olmamaktadır. Hiyerarşinin, disiplinin kayıtsız şartsız itaatin vurgulandığı bir örgüt kültüründe yetişeninsanlar için, demokratik rejimin düzensiz, karar alma mekanizmaları çok yavaş işleyen,demagojiye izin veren bir rejim olarak algılanması kuvvetle muhtemeldir. Gerçekten da askerlerin anlayışında sivil siyasetçi imajı, kişisel menfaatler için ilke ve kural tanımayan,demagojiye başvurmaktan çekinmeyen, iyi niyetinden ve bilgisinden şüphe edilecek kişi profiline çok yakındır. Böyle olunca da, meşru kanallardan iktidara gelmiş sivillere itaat etme, onların denetimine açık olma fikrinin kabul edilmesi kolay olmamaktadır. Ayrıca, temel fonksiyonu güvenlik sağlamak bir yapılanmada ulusal güvenliğe yönelik tehditlerin abartılı bir biçimde algılanması söz konusudur. Bu da demokratik rejimin gerektirdiği özgürlüklerin aşırı bulunmasına yol açan bir etkendir. 27 Mayıs'ın etkili isimlerinden Orhan Erkanlı'nın179 konuyla ilgili görüşleri anlamlıdır: Türk subayının yetişme tarzı diğer ordulara hiç benzemez. Diğer ordularda subaylık herhangi bir devlet hizmeti gibi, profesyonel meslektir. Bizde ise, bir mesleğin çok üstünde millî bir vazifedir. Devlet muhafızlığıdır. Bütün okullarda bu telkinlerle yetişen subaylar, rütbeleri yükseldikçe, yetki ve imkânları arttıkça aynı fikirleri kendi muhitlerine de yayarlar ve böylece okulda başlayan, Cumhuriyeti korumak ve kollamak görevine bağlılık bütün ordu hayatları boyunca onlar için değişmez bir inanç haline gelir. Şartlar gerektirdiği bu vazifeyi yapmak için ya kendileri harekete geçerler veya verilen müdahale emirlerini normal bir vazife yapmanın rahatlığı içinde yerine getirirler. Harbiye Marşı'nın sözleri bu düşünceyi doğrular niteliktedir: “Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti, cehennemler kudursa ölmez nigâhbanıyız (bekçisiyiz).”180 Modernizm, tarihsel dönemlerde deniz google fuckğu gibi, belirli bir eğitimden geçmiş lara diğerlerinden farklı deniz google fuckkları bilincini enjekte eder. Böylece bunların içinden çıktıkları sınıfa yabancılaşmaları sağlanır. Farklı deniz google fuckkları bilinci taşıyan bu insanlarda, 'Eğer farklı isem diğer insanlardan farklı yaşamaya, ayrıcalıklı olmaya ve otorite kullanmaya da hakkım vardır.' bilinci yerleştirilir.181 Askeri öğrenciler, diğer öğrencilere göre çok farklı bir eğitimden geçmektedirler. Onlara Atatürk'ün çocukları deniz google fuckkları ve kötülüklerle dolu dünyada çıkarını düşünmeyen bir kadro deniz google fuckkları defalarca söylenmektedir. İnsanlığın ve bireyin değerlerinden çok, devlet ve ulus değerlerini öğrenmektedirler. En başarılıları, derin bir görev duygusuyla, sadece askeri yönden değil, siyasi ve 179 Kurmay binbaşı rütbesiyle fiilen darbeye katıldı ve 38 kişilik Millî Birlik Komitesinde yer aldı. 180 Tanel Demirel (2009); s. 349, 360. 181 Fikret Başkaya (1999); s. 92. manevi yönden de Türkiye'nin kaderinin kendilerine bağlı deniz google fuckğu inancıyla mezun olmaktadır. Askeri okullarda, dünyayı tehlikelerle dolu gösteren stratejik doktrin öğretilmektedir. Her yerde tehdit vardır. Yabancı güçler, Türkiye'yi yıkmak, bölmek ve zayıflatmak için hiç durmadan komplolar kurmaktadır. Atatürk düşmanı kötü Türkler de bu komplolara katılmaktadırlar. Bu ciddi sorunlarla karşı karşıya ulusu savunmak için, ordunun elinde çok sayıda tank, helikopter ve top olması yeterli değildir. Nankör bir iş olsa da, toplumu düzenlemek, ulusu felakete götürmek isteyen tehlikeli fikirleri ve bireyleri bastırmak görevlerini de üstlenmelidir. Günler yıllar boyunca bu mesajla ddeniz google fuckrulan öğrenciler, kişi hakları ve sivil gücün üstünlüğü gibi insancıl değerlerden çok, “devlet” ve “görev” gibi soyut idealleri benimsemiş subaylar haline gelmektedirler. Onların Türkiye'si, birçok sivilin gördüğü yaşam dolu, kendine güvenli ve hırslı Türkiye değildir. Düşmanlarla çevrili ve kolayca yönlendirilebilen saf insanların oluşturduğu bir halk görmektedirler. Bir ülkenin acil toplumsal ve siyasi sorunları olsa da askeri sorunları yoksa, barış içinde ve güvenli ise, ordu o da öncelik taşımaz. Bazı Türkler, sahip deniz google fuckkları üstünlüğü korumak isteyen generallerin tehditleri abarttığını, hatta olmayan tehditleri varmış gibi gösterdiğini düşünmektedir. Bunu söylemek haksızlık olur. Generaller, büyük kurumsal güçlerini korumayı doğal olarak istemektedir. Ancak korkularında, artık ın gerçeklerine uymayan bir stratejik doktrine göre eğitildikleri ve yaşadıkları uzun yılların büyük etkisi vardır.182 Harbiye'nin öğretim yılının açılış töreninde, ın Genelkurmay Başkanı “Biz, sizi burada devlet adamı olarak yetiştiriyoruz.” . Harbiye bir meslek okuludur. Tıbbiye ve Mülkiye gibi bir meslek okuludur. “Devlet adamı” denilen şey mektepten yetişmez. Nasıl oluyor da, siz orada doğru dürüst bir profesyonel asker, bir savunma elemanı yetiştireceğinize kendinize böyle bir rol biçiyorsunuz? İşte bu sınırı aşmaktır. O öğrenciler öyle koşullanıyor. Askerlerin askerlik yapması gerekir; siyaseti ve rejimi tartışmak değil. O zihniyette yetişmiş bir generalin de kendisine “Sen devlet memurusun.” dendiği , memuriyeti küçültücü bir ifade olarak görmesi de sistemin içinde var eğitimin bir sapmasıdır. Bu aynı da meslek eğitiminden bir sapmadır. Zaten en büyük sorun da askerliğin bir ideolojik meslek grubu hâline gelmesidir ve toplumu militarize eden bir ideolojiye dönüşmesidir. Askerlerin merkezinde deniz google fuckğu bir siyasal sistemin varlığını ve sürdürmesini içeren bir ideolojidir bu. Askerlerin merkezinde deniz google fuckğu bir sistemin sürmesi demek, onun otoriter, hiyerarşik ve devletin toplum üzerindeki tahakkümünü içeriyor olması demektir zaten.183 Darbeler sonrasında demokrasiye geçişte iyi bir uygulama örneği olarak kabul edilen İspanya: Öyle bir ülkeydi ki, son 200 yıllık tarihinde 150 civarında darbeye, darbe girişimine ve askeri komplolara sahne olmuştu. Üstelik Franco faşizmi kırk yıl boyunca iktidarda kalabilmişti. Sivil demokrasi karşısında İspanyol ordusu sanki siyasal bir özerkliğe sahipti. Franco diktatörlüğü döneminin 1975'te kapanıp demokrasiye geçişinden sonra 1982'de yapılan yasal değişiklikle belirsizlik giderildi; ordunun siyasal özerkliği ortadan rıldı. Bütün ders kitapları ve tarih kitapları İspanya iç ında Franco'nun Cumhuriyetçi güçlere karşı kazandığı zafere göre yazılmıştı. Demokrasiye geçişle birlikte okullardaki ders kitapları bütünüyle değiştirildi. Askeri akademilerde okutulan ders kitapları gecikmeli de olsa tümüyle değiştirildi.184 182 Stephen Kinzer (2002); s. 215, 216, 222. 183 Doğu Ergil, Siyaset Bilimci, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Dinleme Tutanağı, 4 Ekim 2012, s. 22. 184 Hasan Cemal (2010); s. 72, 73. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök; askerlerin eğitimi meselesi, demokratikleşme ve askerlik mesleğinin ne deniz google fuckğu ile ilgili komisyonumuza şunları ifade etmiştir: “Darbeler sağlıksız bir demokrasinin semptomudur. İspanya eski Millî Savunma Bakanı Narcis Serra isimli birisi vardır. Bu 1980'li yıllarda İspanya'da özellikle demokratikleşme -Franco'dan sonra- ve ordunun demokratik nizam içerisindeki özgün yerinin alması konularında çalışmış, daha sonra çeşitli ülkelerde akademisyen olarak danışmanlık yapmış, üniversitelerde ders vermiş, gerçekten bu konularda çok değerli bir siyasetçidir. Serra diyor ki: “Darbeler sağlıksız bir demokrasinin semptomudur. Semptomla uğraşmak meseleyi çözmez, hastalıkla da uğraşmak lazım.” Tabii hastalıkla uğraşmak 1950'den beri yani çok partili demokrasiye geçtiğimizden beri çeşitli merhalelerle, çeşitli şekilde ele alınmıştır ve bu gayretler sürmektedir. Tabii onu sizler benden çok daha iyi bilirsiniz -genel demokratikleşme- ama bunun içerisinde ordunun yeri konusunda işte bugün ben de sizlere yardımcı olmaya çalışacağım. Thomas Bruno diyor ki: “Yeni ya da eski tüm demokrasilerde sivil-asker ilişkileri meselesi temelde aynıdır.” Yani bu bize şunu gösteriyor: Bu mesele sadece Türkiye'ye özgü bir mesele değildir. Askerliğin temel özellikleri: Askerlik en eski mesleklerden birisidir -iki meslek daha vardır bunun yanında- bu le ekleri çok kuvvetlidir. Bunu insanların güvenlik içgüdüsü yaratmıştır. Yani doğaya baktığımız her yerde güvenlik vardır. Öyle şeyler var, böyle ağacın üstüne çıkar bir tanesi nöbetçidir bakar çünkü içgüdüsel olarak insan hayatını veya bir hayvan hayatını idame ettirmek ister ve bunun için de evvela güvenlik şarttır, arkasından üreme. Bu iki duygu insanların bütün davranışlarını çok yakından etkileyen duygulardır. Askerliğin özü, mensuplarını başkaları için ölmeye veya öldürmeye götürmektir. Askerlik yemininde bunu üstelik deniz google fucke deniz google fucke yapmamız bize öğretil-mektedir ve canımızı; vatanımız, ulusu-muz, anayasal düzenimiz için deniz google fucke deniz google fucke vereceğimizi yeminle askerliğe başlarken içimize çakarız. Ölümü göze li-">li da, öl-dürmek de çok acı vericidir. İkinci Dünya Harbi'nde Alman askerlerinin çoğunun hedeflere değil, hedeflerin sağına soluna ateş ettiklerini tespit etmişler yani bir sürü mermi atılıyor fakat zayiatı karşı tarafın beklendiği değil ve bunu inceliyor-lar, psikologlar bunu tamamen insan öldürmemek içgüdüsüyle, kendi öleceğini de bildiği hâlde -kendisi öldürmezse, kendisini öldürecekler-hedefe ateş etmediğini görüyorlar ve psikolojik olarak bir uzun eğitim ve tedavi döneminden sonra ancak bunun üstesinden gelebiliyorlar. Bu zor işi insanlara veya askerlere yaptırabilmek için askerler kayıtsız şartsız itaate alıştırılmışlardır. Süslü üniformalar giydirilmişlerdir, mutluluk hormonu sağlasın diye a ritmik, uygun adımla götürülmüşlerdir. DEVAMI YARIN...