TİHEK, "Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası Zirvesi"ni düzenledi
Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, "İsrail'in kendisini farklı gösterme, aklama, yönlendirme çabalarının içerisinden çıkan bir görsellik bombardımanı altındayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, "İsrail'in kendisini farklı gösterme, aklama, yönlendirme çabalarının içerisinden çıkan bir görsellik bombardımanı altındayız." dedi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda "Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası Zirvesi" kapsamında "Gazze'de İnsanlık Cephesi Kurulurken" başlıklı oturum düzenlendi. Moderatörlüğünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç'un yaptığı oturuma, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Filistin Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Direktörü Prof. Dr. Ammar Al-Dwaik ve Hind Rajab Foundation Kurucusu Dyab Abou Jahjah konuşmacı olarak katıldı. Dünya tarihinin bu çağda önemli bir merhamet ve vicdan sınavı verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oruç, bu sınavda Türkiye dışında pek çok ülkenin sınıfta kaldığını gördüklerini söyledi. Hem hakikat mücadelesi hem Gazze'deki mazlumlara yönelik yardımlar hem de uluslararası diplomasideki ataklara dikkati çeken Oruç, burada Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın farklı bir noktada olduğunun görüldüğünü kaydetti. - "Bunlara adapte olmamız gerekiyor" Oturumda konuşan Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Kılıç da dünyada insanlığın temel düşünce ve duygu dünyasını sarsan bir durumla karşı karşıya olunduğunu dile getirdi. Kılıç, "Bir dönemin ve gerçekliklerin engelleyemeyeceğiniz gelişimi vardır ve sizin buna uyum sağlamanız gerekir, yani adapte olmanız gerekir. 2500 sene önce Roma İmparatorluğu'nun bütün dünyaya hakim olduğu dönemdeki gerçeklikle bugünkü gerçeklik aynı değil. 600 sene boyunca üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki yaşanan gerçekliklerle bugünkü gerçeklikler aynı değil. Bizim bunlara adapte olmamız gerekiyor." diye konuştu. - "Katliam kelimesini bile zar zor kullanabiliyorlar" Kılıç, "İsrail'in kendisini farklı gösterme, aklama, yönlendirme çabalarının içerisinden çıkan bir görsellik bombardımanı altındayız." dedi. Her ülkenin, her toplumun kendine göre birtakım sosyal gerçeklikleri olduğunu belirten Kılıç, liberalizm ismi altında, ekonomik varlık içerisinde, Avrupa Birliği ve Avrupa ülkelerinin, birçok dünyadaki farklı bölge ve ülkeye kendi gerçekliğini ve doğrusunu yıllarca zorla kabul ettirmeye çalıştığını ancak bugün gelinen noktada bunun işlemediğinin görüldüğünü anlattı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kılıç, şunları kaydetti: "Hala bugün uluslararası toplantılarda Türkiye Cumhuriyeti olarak 'soykırım" kelimesini ısrarla kullanıyoruz, kullanmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Ama muhataplarımızda, özellikle Batı dünyasındaki muhataplarımızda bu kelime kullanılmıyor. 'Katliam' kelimesini bile zar zor kullanabiliyorlar. Aslında olayın ve bütün olgunun temeli bu bakış açısı. Maalesef bir yerde bir yapı var ve diyor ki 'Ben istediğimi yaparım, bana kimse bir şey diyemez.' Öbür tarafta da sesini duyuramayan yıllarca bir insanlar birliği var. Yani İsrail; 'Devlet olarak istediğimi yapabilirim, uygulayabilirim, hesap vermem', Filistin'deki insanlar ve Filistinliler ise seslerini duyurmakta da en çok zorlanıyorlar."